Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/199 E. 2019/562 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/199
KARAR NO : 2019/562
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/06/2017
NUMARASI : 2015/478 Esas – 2017/423 Karar
DAVANIN KONUSU: Cismani Zarar Sebebiyle Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ 28/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; 12/08/2011 günü meydana gelen çift taraflı trafik kazasında müvekkilinin kullanmakta olduğu … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpıştığını, kazanın meydana gelmesinde karşı aracın % 100 kusurlu olduğunu, karşı tarafın ZMSS poliçesi bulunmaması sebebiyle, davalı Güvence Hesabının sorumlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkilinin malul kaldığını, ömür boyu bakıcıya muhtaç yaşamak zorunda kalması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; derdestlik sebebiyle dava şartlarının gerçekleşmediğini, zamanaşımının dolduğunu, dava öncesi davacı asilin kuruma başvuruda bulunarak tazminat aldığını, Karayolları Trafik Kanunu m. 111 uyarınca, hak düşürücü süre yönünden de davanın reddi gerektiğini, bakıcı ve bakım giderleri ile tedavi giderleri bakımından Güvence Hesabının sorumluluğunun bulunmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, faiz talep edilemeyeceğini beyan ederek, davanın reddini talep etmiştir.Yargılama sırasında, 17/05/2016 tarihinde, taraflar arasında ibraname imzalanmış, davacı vekili yazılı ve sözlü beyanında 17/05/2016 tarihli ibraname ile uzlaşma sağlandığını, açılan davada vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, duruşma sırasında talebini tekrarlamıştır. İlk Derece Mahkemesince; harca esas değer olarak 1.000 TL’nin gösterildiği, yargılama sırasında ödenen miktar üzerinden harç ve ıslah işlemleri yapılmamış olduğu için davacı lehine dava dilekçesinde harca esas değer olarak belirtilen miktar üzerinden vekalet ücreti takdir edilerek davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına miktar yönünden kesin olmak üzere karar verilmiş, bu karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, kendilerine ıslah için gerekli süre ve imkan verilmediğini belirterek, kararın kaldırılarak ıslah harcını yatırmaya olanak verilmesinden sonra karşı taraf aleyhine vekalet ücreti verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi ek karar ve gerekçesinde; HMK 341/2, 346/1 ve 352/1 maddeleri gereğince kararın kesin olması sebebiyle istinaf talebinin reddine karar vermiştir.Davacı vekili istinaf talebinin reddine ilişkin karara süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmuş, davayı belirsiz alacak davası olarak açtıklarını, kendilerine belirlenen miktar üzerinden davayı ıslah etmek için imkan tanınmadığını, belirsiz alacak davasını kesinlik sınırında nitelendirmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf taleplerinin kabulü ile eksikleri tamamlamak için kendilerine imkan tanınması ve belirli hale gelen 200.000,00 TL alacak miktarını çeşitli oranlarda uygulanacak vekalet ücreti faiz ve diğer kalemlerin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat talebine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davacı vekili 12/08/2011 günü meydana gelen trafik kazası neticesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak maddi tazminat talebinde bulunmuş, yargılama sırasında davacı asil, davalı Güvence Hesabı ile anlaşarak ibraname imzalamıştır. 04/04/2017 tarihli celsede davacı vekili yargılama sırasında sulh olunduğu için vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olduğunu beyan etmiş olmasına ve AAÜT’nin 5. Maddesi uyarınca ”gerek kısmi dava, gerekse belirsiz alacak ve tespit davasında, mahkemece dava değerinin belirlenmesinden sonra davacı davasını belirlenmiş değere göre takip etmese dahi yasal avukatlık ücreti belirlenmiş dava değerine göre hesaplanır.” hükmüne göre, belirlenmiş olan 200.000 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, davanın ıslah edilmediği, ıslah harcın yatırılmadığı gerekçesiyle davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde olmamıştır. Yargılama aşamasında ödeme nedeniyle dava konusuz kalmış olmakla birlikte, yargılama giderlerine/vekalet ücretine, ibra edilen miktara göre ve haklılık durumu itibarıyla karar verilmesinin istenildiği nazara alındığında mahkemece verilen karar kesin nitelikte değildir. Bu durumda, istinaf başvurusunun reddine ilişkin 20/09/2017 tarihli karar isabetli olmayıp HMK’nın 346/2 maddesi uyarınca davacı vekilinin esasa ilişkin istinaf itirazları değerlendirilerek İlk Derece Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılması gerektiğinden, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının ve 20/09/2017 tarihli kararın HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Konusuz kalan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,2-Peşin alınan 27,70 TL nispi harçtan, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 15.maddesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcından mahsubu ile geriye kalan 16,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDEDİLMESİNE,3-Davacı tarafından yapılan 87,00 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-Davacı davasını vekille takip ettiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 17.950,00 TL vekalet ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-HMK.nun 333. maddesi gereğince, artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 87,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/11/2019