Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/197 E. 2019/566 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/197
KARAR NO 2019/566
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/09/2017
NUMARASI : 2017/4439 Esas – 2017/4439 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ 28/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili sigorta tahkim komisyonuna yapmış olduğu başvurusunda; 23/01/2016 tarihinde meydana gelen çift taraflı ölümlü trafik kazasında asli ve tam kusurlu olarak vefat eden … plakalı araç sürücüsü …. vefatı sebebiyle … plakalı aracın ZMS sigortacısı olan davalıdan geride kalan eşi ve çocuğu için 3.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminat talebinde bulunmuştur. Davacılar vekili davacı … için talebini 182.368,97 TL olarak, davacı … için 17.945,63 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili dilekçesinde; müteveffanın davaya konu sigortalı aracın sürücü ve işleteni olduğunu ve kazanın müteveffanın tam kusuru ile meydana gelmiş olmasından dolayı KTK ve sigorta genel şartlarındaki değişiklik gereği, somut olayda teminat dışı hallerin söz konusu olduğunu, sürücü yakınlarının üçüncü kişi olarak kabulünün mümkün olmadığını ve davanın reddi gerektiğini, ancak mahkeme aksi kanaatte ise hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faizin uygulanması gerektiğini ve aleyhlerine hükmedilecek vekalet ücretinin de avukatlık ücret tarifesinde belirtilen vekalet ücretinin 1/5’i oranında olması gerektiğini beyan etmiştir. 30/06/2017 tarihli Uyuşmazlık Hakem Kararında dava ıslah doğrultusunda kabul edilmiştir. Davalı … şirketi İtiraz Hakem Heyetine yapmış olduğu başvurusunda; vefat edenin davaya konu aracın sürücüsü ve işleteni olduğu, 26/04/2016 tarihinden itibaren geçerli olan yeni Karayolları Trafik Kanunu ve Sigorta Genel Şartları uyarınca destekten yoksun kalan hak sahibinin sigorta şirketinin sorumluluk kapsamında olmakla beraber, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, mahkeme aksi yönde karar verecek ise de hesaplamanın yeni genel şartlar uyanınca TRH – 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz olarak uygulanması gerektiğini, hükmedilecek vekalet ücretinin avukatlık ücret tarifesinde belirtilen vekalet ücretinin 1/5 tutarında olması gerektiğini beyan ederek itiraz etmiştir.İtiraz Hakem Heyeti 17/08/2017 tarihindeki kararında sigorta genel şartlarındaki değişiklik ve Karayolları Trafik Kanununda değişiklik dikkate alınarak müteveffa sürücü ve işletmenin tam kusuru ile meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacının destekten yoksun kalma tazminatı hakkı doğmayacağı görüşünü benimseyerek, itirazların kabulüne başvuranların başvurusunun reddine karar vermiştir.Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu trafik kazasının 23/01/2016 tarihinde meydana geldiğini, kanun değişikliğinin ise 26/04/2016 tarihinde meydana geldiğini, her olayın meydana geldiği tarihte geçerli mevzuata göre değerlendirilmesi gerektiğini, İtiraz Hakem Heyeti kararının yerinde olmadığını ve kaldırılması gerektiğini beyanla, yeniden yapılacak yargılama neticesi talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 23/01/2016 tarihinde davacılar desteği …. sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı araç ile geçirmiş olduğu çift taraflı trafik kazası sonucunda vefat ettiği, kaza tarihi itibariyle ilgili aracın, davalı … şirketi nezdinde 31/12/2015 başlangıç tarihli 31/12/2016 bitiş tarihli bir yıllık ZMSS kapsamında sigortalı olduğu, dosya kapsamından, ölenin % 100 asli tam kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında beş bin TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, kırk bin TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.Davacılar vekilince ıslah dilekçesi ile her bir davacı için talep edilen ve İtiraz Hakem Heyetince reddine karar verilen, uyuşmazlık konusu miktarlar her bir davacı için ayrı ayrı dikkate alındığında, verilen karar, davacı … için 5684 sayılı Kanun’un 30/12. maddesi gereğince kesin niteliktetir. Bu nedenle davacı … yönünden istinaf başvurusunun 5684 sayılı Kanun’un 30/12.maddesi ile HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine karar verilmiştir. Somut olayda Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesinin tanzim tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonradır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik) Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve özel şartları içerecek şekilde düzenlenmelidir. 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni düzenlemeye göre destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri ZMS sigortasının teminat kapsamı dışında kalan halleri arasında sayılmıştır. Bunun doğal sonucu olarak yeni genel şartlar yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanabilecektir. (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6.(d) ) Buna göre işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile ölüm nedeniyle desteğini yitiren kimselere destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun yansıtılamayacağına ilişkin HGK’nın 15.6.2011, 2011/17-142 E.-411 K., 22.2.2012, 2011/17-787 E. 2012/92 K., 16.1.2013, 2012/17-1491 E.2013/74 K. Sayılı kararlarının bu tarihten sonraki olaylara emsal olarak uygulanması olanağı kalmamıştır. (17 HD.31.10.2017, 2017/1541 E. 2017/9897 K.) Bu nedenlerle; davacı … yönünden, istinaf başvurusunun 5684 sayılı Kanun’un 30/12.maddesi ile HMK’nın 352/1-b maddesi gereğince reddine, davacı … yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı … yönünden istinaf başvurusunun 5684 sayılı Kanun’un 30/12. maddesi ve HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,2-Davacı … yönünden istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,3-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,7-İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, davacı Birnur İlerigöz yönünden kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 28/11/2019