Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1965 E. 2021/448 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1965
KARAR NO: 2021/448
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI: 2016/761Esas – 2018/386 Karar
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 04/10/2009 tarihinde, dava dışı …’ın, maliki-işleteni-sürücüsü olduğu traktör ve bu traktöre bağlı patoz makinesinin, davacıların desteği …’ı parçalaması neticesinde davacıların desteğinin vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını, traktörün ZMSS poliçesinin bulunmaması nedeniyle davalı …’nın zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla belirsiz alacak davası kapsamında şimdilik davacılar için 2.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatlarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin zamanaşımına uğradığını, dava öncesinde müvekkili kuruluşa başvuru şartının yerine getirilmediğini, kazaya sebep olduğu bildirilen patozun, ZMSS poliçesine tabi bir araç olmaması nedeniyle müvekkilinin sorumlu olmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “(…) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 2. ve 3. maddesinde tanımlar başlığı altında, ölümün meydana geldiği arazinin karayolu olarak tanımlanmadığı, patozun motorlu araç olarak tanımlanmadığı, patozun traktöre bağlı çalışan bir iş makinesi, meydana gelen kazanın iş kazası olduğu, patozun zorunlu trafik sigortasına tabi olmadığı, dolayısıyla davalı …’nın sorumluluğunun bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kazanın Karayolları Trafik Kanunu kapsamında karayolu sayılan yerde gerçekleştiğini, patozun, traktöre bağlı bir araç ve traktörün motorlu bir araç olduğunu ve kazanın traktörden meydana geldiğini, dava konusu olayın trafik kazası olduğunu, bu nedenle destekten yoksun kalma taleplerinden …’nın sorumlu olduğunu belirtmiştir. HMK 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, 04/10/2009 tarihinde, davacıların desteği …’ın, traktöre bağlı patozun şaftı üzerinden ayçiçeğini almaya çalıştığı esnada, patozun şaftına kendini kaptırması nedeniyle meydana gelen olay neticesinde vefat ettiği, davacıların bu olay nedeniyle, patozun bağlı bulunduğu traktörün ZMSS poliçesinin bulunmadığı, davalı …’nın meydana gelen zarardan sorumlu olduğu iddiası ile işbu davayı açtıkları ve Mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 25/09/2014 tarihli ve 2013/17867 Esas-2014/12295 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, somut uyuşmazlıkta kazaya yol açan patoz, ZMSS poliçesi yapılması zorunluluğu bulunan bir araç olmadığından, davalı … Hesabının 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi kapsamında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. İlk Derece Mahkemesince de bu minvalde davanın reddine karar verilmiş olması isabetli olduğundan, davacılar vekilinin istinaf başvurusundaki itirazlar yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, 2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcı mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle sarf ettikleri yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.