Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1963 E. 2021/551 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1963
KARAR NO: 2021/551
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/04/2018
NUMARASI: 2014/204 (E) 2018/417 (K)
Birleşen Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/192 Esas sayılı dosyası
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı, maddi ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 13/04/2021
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; sürücüsü davalı …’ın yönetimindeki, davalı … Sigorta AŞ (Eski Ünvanı: … Sigorta Anonim Şirketi) tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile sigortalanan, davalı … Sigorta AŞ (Eski Ünvanı: … Sigorta AŞ) tarafından kasko sigortası poliçesi ile sigortalı olan, davalılardan … Ticaret ve Sanayi AŞ’ye ait (Eski ünvanı: … Limited Şirketi) … plaka sayılı aracın, 30/12/2005 tarihinde yolun karşısına geçmekte olan davacı …’in oğlu davacı …’in ise kardeşi olan destek …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, kazanın davalılardan …’ın hızlı biçimde seyretmesinden ve fren yerine gaz pedalına basması nedeniyle meydana geldiğini belirterek, cenaze ve defin gideri ile davacı … için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına, 40.000,00 TL manevi tazminata, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazında bulunarak davacı yanın iddialarının çelişkili olduğunu, olayda müteveffa ile yaralanan dedesinin asli kusurlu olduklarını, cenaze ve defin giderlerine ilişkin belge sunulmadığını, talep edilen manevi tazminatın pek aşırı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddi gerektiği belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunarak toplanmasını istediği kanıtları bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; kasko sigortacısı olan müvekkilinin ZMSS poliçesi limitini aşan miktar bakımından ve azami 3.000,00 TL ile sorumlu olduğunu, belirlenecek maddi tazminat miktarı ZMSS poliçesi teminat limitini aşmaz ise sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/192 Esas sayılı dosyasında: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sürücüsü davalı …’ın yönetimindeki, davalılardan … AŞ’ye ait (Eski ünvan: … Limited Şirketi) … plaka sayılı aracın, Bahçelievler ilçesi … asfaltında davacı …’in oğlu destek …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, adı geçen sürücü davalı …’ın Bakırköy 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 2012/195 (E) sayılı dava dosyasında 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 2.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, 15.000,00 TL manevi tazminatın ise davalılar … ve … Sanayi AŞ’den (Eski ünvan: … Limited Şirketi) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunarak toplanmasını istediği kanıtları bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sanayi AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; talep konusunun zamanaşımına uğradığını, aracı kullanan davalının kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacı yanın iddialarının çelişkili olduğunu, olayda müteveffa ile yaralanan dedesinin asli kusurlu olduklarını, talep edilen manevi tazminatın pek aşırı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talebinin reddi gerektiği belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince: “Davacı …’in davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının reddine, davacı …’in davalı … Sigorta AŞ aleyhine açtığı maddi tazminat davasının reddine, davacı …’in davalılar …, … AŞ ile … Sigorta AŞ aleyhine belirsiz alacak davası olarak açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 12.747,14 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 30,00 TL cenaze ve defin giderinin davalılar … ve … San. AŞ’den kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden, diğer davalı … Sigorta AŞ’den ise dava tarihi olan 27/03/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacı …’in cenaze ve defin gideriyle ilgili ilişkin fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, davacı abla …’in davalılar …, … AŞ aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … AŞ’den tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacı …’in manevi tazminat davası ile ilgili fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacı baba …’in davalılar …, … AŞ aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … AŞ’den tahsili ile davacı …’e verilmesine, davacı …’in manevi tazminat davası ile ilgili fazlaya ilişkin talebinin reddine, … birleşen davada; davacının davalılar aleyhine açtığı davanın kabulü ile; 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının destekten yoksun kalma tazminatının davalılar … AŞ’den kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden, diğer davalı … Sigorta AŞ’den ise dava tarihi olan 16/04/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının ıslah dilekçesini HMK’nın 181. maddesi uyarınca yasal 1 haftalık süre içerisinde vermediği anlaşıldığından ıslahın yapılmamış sayılmasına, davacının davalılar …, … AŞ aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 4.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … AŞ’den tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davası ile ilgili fazlaya ilişkin talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı … ile … vekili dilekçesinde özetle; maddi tazminat talebi bulunmayan …’in aleyhine maddi tazminat davasının reddedildiğinden söz edilerek vekâlet ücretine hükmolunamayacağını, müvekkilleri lehine hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyete aykırı olacak derecede düşük olduğunu, dava dışı …’ın asli ve %75 oranında davalı …’ın tali ve %25 oranında kusur olduklarının tespitinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkili … bakamından hükmedilen maddi tazminat tutarının eksik ve yanlış olduğunu, davalı … Sigorta AŞ’nin sorumlu olmadığının tespiti ve bu davalı bakımından davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davlı … Sigorta AŞ yönünden temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmesinin ve işleyecek faiz konusunda bu tarihin esas alınamayacağını, sigortacının temerrüdünün kazalının kendisine başvurusu ile başladığını, başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödeme yapılmaması halinde temerrüt koşullarının oluştuğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmedilen 4.000,00 TL manevi tazminatın duyulan acı ve elemi yatıştıran ve karşılayan nitelikte olmadığını, yanlış kusur oranı ile eksik yapılan hesaplamanını kabul edilemeyeceğini, yerel mahkeme tarafından ıslahın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; asıl davada ıslahın sürede yapılmadığını, müvekkili firmanın kusuru bulunmadığını, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, manevi tazminat miktarının fazla olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusur bulunmadığını, tazminat hesaplamasında hatalar olduğunu, kusuru bulunmayan müvekkili aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı, maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemenin hükmüne esas aldığı Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 20/06/2016 tarihli raporu ile İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşturulan 3 kişilik bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 19/06/2017 tarihli raporda davalı sürücü …’ın yönetimindeki araç ile davacıların desteği ölen … ve aynı zamanda adı geçen desteğin dedesi olan dava dışı …’nın kaza sırasındaki konumları ve davranışları irdelenerek, davalı sürücünün ve dava dışı … ile davacıların desteği ölen …’in olayın meydana gelmesindeki kusur oranlarının yasal dayanaklarıyla birlikte, eylemler ile sonuç arasındaki nedensellik bağını ortaya koyacak biçimde, dosya kapsamından anlaşılan oluşa, bilimsel ölçütlere, usul ve kanuna uygun olarak saptandığı anlaşılmış; aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda, davacıların desteği ölen …’in yaşı, destek süresi, kazanç durumu ile desteğin muhtemel süresi ve destek gelirinin paylaştırılması suretiyle, davacıların destekten yoksun kalmalarından kaynaklanan zararın Kanuna ve Yargıtay’ın süreklilik gösterilen kararlarına uygun biçimde belirlendiğinin anlaşılması karşısında, HMK’nin 279’uncu maddesine uygun düzenlenen ve dosya kapsamına uygun somut olgu ve ölçütlere dayanan, yeterli gerekçeyi de taşıyan aktüerya uzmanı bilirkişinin raporunun hükme esas alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığı kabul edilmiş, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85’inci maddesinin 1’inci ve son fıkraları uyarınca, davalı işleten … AŞ’nin davalı sürücü … ile birlikte adı geçen sürücünün kusuru oranında oluşan zararlardan müştereken ve müteselsilen sorulu tutulmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, davacılar ve davalılar vekillerinin istinaf dilekçelerinde bildirdikleri bu konulara ilişkin istinaf nedenleri doğru kabul edilmemiştir. İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası (İMMS), motorlu araç işleteninin, bu aracın işletilmesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve genel hükümlere göre oluşan ve ZMSS limiti üzerinde kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazılı azami hadlere kadar sigorta güvencesi altına alan bir sigorta sözleşmesidir. Bu sözleşme, ZMSS ‘nin güvencesini yeterli bulmayan işletenler tarafından ek olarak yapılmaktadır. İMMS kapsamının başlangıç noktası, ZMSS limitinin üzerinde kalan kısımdır. Kapsamın sonu ise İMMS limitidir. İMMS Poliçesi Genel Şartlarının 1’inci maddesine göre, sigortacının sorumluluğu ZMSS poliçesi limitinin üzerinde kalan miktardan başlayıp, İMMS teminat limiti ile sona ermektedir. Bu limitin tesbitinde, ZMSS ‘nin hiç yapılmaması veya teminat miktarlarının yeni limitlere getirilmemesi halinde, Hazine müsteşarlığınca tesbit olunan yeni tarife limitleri esas alınır. Bu durumlarda dahi, İMMS’nin sorumluluğu ZMSS limitini aşan kısım için söz konusudur. Davalı … AŞ ile davalı … Sigorta AŞ arasında akdedilen “Motorlu Kara Taşıt Araçları Birleşik Kasko Sigorta Poliçesi” başlıklı ihtiyari mali mesuliyet teminatını içeren poliçenin akdedildiği tarihte ve halen yürürlükte olan Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının (İMSSPGŞ), “Sigorta Teminatının Kapsamı” başlıklı 1’inci maddesi uyarınca “sigortacı, işbu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafık Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder. İşbu sigorta, sigorta ettirenin haksız taleplere karşı müdafaasını da temin eder.” Somut uyuşmazlıkta, davalı sürücü …’ın %25 oranında kusuruyla neden olduğu kazanın, meydana geliş nedeni ve oluş biçimi itibarıyla 2918 sayılı KTK’nin ve İMSSPGŞ’de öngörülen teminatın kapsamına dahil olduğu ve teminat dışı bırakılan bir durumun söz konusu olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu bağlamda, trafik kazasının neden olduğu destekten yoksun kalma tazminatının öncelikle ZMSS poliçesi teminatı kapsamında davalı … Sigorta AŞ tarafından karşılanmasından sonra, varsa kalan kısmın İMMS poliçesi kapsamında … Sigorta AŞ tarafından sigortalısının kusuru oranında ve poliçede belirtilen limitler içinde tazmin edilmesi gerekmektedir. Hükme esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından davacılar … ve …’in destekten yoksun kalma zararlarının tutarı ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan ve 2005 yılı için 50.000,00 TL olarak belirlenen limiti geçmediği, böylece İMSS sigortacısı davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğunun doğmadığının anlaşılması karşısında; davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı … vekilinin bu konuya yönelen istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, haksız fiil faili veya işleten yönünden, maddi tazminata ilişkin faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren olması gerekir. Kazaya karışan ve davacıların zarara uğramasına neden olan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini akdeden taraflardan olan davalı … Sigorta AŞ yönünden ise; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 99/1’inci maddesi ile ZMSS poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının tazminat ve giderlerin ödenmesine ilişkin B.2’inci maddesi uyarınca, mali sorumluluk sigortası genel şartlarıyla belirlenen belgeleri sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Dosya kapsamında, davacı …’in kazayla ilgili olarak ZMMS poliçesini düzenleyen … Sigorta AŞ’ye dava açılmadan önce başvuruda bulunduğuna dair kanıt bulunmamaktadır. Bu itibarla dava açılmadan önce temerrüde düşürülmediği anlaşılan davalı … Sigorta AŞ’nin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasında isabetli olduğundan, davacı … vekilinin bu konuya yönelen istinaf sebebi yerinde değildir. Destekten yoksun kalma tazminatı davasını HMK’nin 107’nci maddesine uygun olarak belirsiz alacak davası biçiminde açtıkları anlaşılan ve ıslah dilekçesi sunmaları için kendilerine 27/2/2018 tarihli oturumda iki hafta süre verilen davacılardan … vekilinin 13/3/2018 günü, davacı … vekilinin ise Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) vasıtasıyla 13/3/2018 günü sundukları dilekçelerle aktüerya uzmanı bilirkişi raporuyla saptanan zarar miktarına uygun biçimde talep sonucunu yükselttiklerinin anlaşılması karşısında; davacı … lehine 12.747,14 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmolunmasında isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış; davacı … lehine 15.755,84 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmolunması gerekirken, süresi içinde ıslah talebinde bulunulmadığı gerekçesiyle yazılı biçimde karar verilmesi yerinde olmadığından, davacı … vekilinin istinaf dilekçesinde beyan ettiği bu konuya yönelen istinaf sebebi yerinde görülmüş, davalı … Ticaret ve Sanayi AŞ vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü bu konuya ilişkin istinaf nedeni ise doğru kabul edilmemiştir. Dava dilekçesi içeriğinde dava sebebine ilişkin açıklamalarında; davacıların olay nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zarardan söz eden adı geçen davacı vekili davanın konusuna yer verdiği dilekçenin talep sonucu bölümünde ise davacı … yönünden yalnızca manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Bu nedenle sadece manevi tazminat davası açtığı anlaşılan davacı … tarafından açılmayan destekten yoksun kalma davasının reddine ve buna bağlı olarak reddedilen maddi tazminat davası nedeniyle aleyhine vekâlet ücretine hükmolunması yerinde olmadığından davacı … vekilinin bu konuya yönelen istinaf sebebi doğru kabul edilmiştir. Davacılar ve davalılar vekillerinin manevi tazminata ilişkin hükme yönelen istinaf nedenlerinin incelenmesine gelince: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56’ncı maddesinin 2’nci fıkrasına göre hâkim, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görenin veya ölenin yakınlarına uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4’üncü maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacılar ile davalıların dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın meydana geliş biçimine, ATK İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin raporundan anlaşılan kusur oranlarına ve olayın meydana geldiği tarihe göre davacılar lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının bir miktar az olduğunun anlaşılması karşısında, davacılar vekillerinin istinaf dilekçesinde ileri sürdükleri manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmüş, davalılar … AŞ ve … vekillerinin istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler isabetli kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … AŞ vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurularının HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, B-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2’inci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: I-Bakırköy 3’üncü Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/204 (E) sayılı asıl dava dosyasında; 1-Davacı … tarafından, davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının reddine, 2-Davacı … tarafından, davalılar …, … AŞ ile … Sigorta AŞ aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne; 12.747,14 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 30,00 TL cenaze ve defin gideri tazminatının; davalılar … ve … AŞ’den kaza tarihi olan 30/12/2005 gününden, davalı … Sigorta AŞ’den ise dava tarihi olan 27/03/2014 gününden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte, müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’e verilmesine, 3-Davacı …’in cenaze ve defin gideriyle ilgili ilişkin fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, 4-Davacı … tarafından, davalılar … ve … AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Ticaret ve Sanayi AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …n’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 5-Davacı … tarafından davalılar davalılar … ve … Ticaret ve Sanayi AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Ticaret ve Sanayi AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 6-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 2.922,10 TL karar ve ilam harcından, peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 408,97 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 2.513,13‬ TL karar ve ilam harcının davalılar … Ticaret ve Sanayi AŞ, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (istinaf kanun yolu incelemesi dışında kalması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı uyarınca davalı … Sigorta AŞ’nin 594,11 TL karar ve ilam harcından sorumlu tutulmasına) 7-Davacı … tarafından yatırılan 25,20 başvurma harcı, 208,35 TL peşin harç ile 200,62 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 434,17‬ TL harcın davalılar … Ticaret ve Sanayi AŞ, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’e verilmesine, (davalı sigorta şirketinin 129,64 TL’den müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına) 8-Davacılar tarafından sarfedilen 445,74 TL posta ve tebligat gideri, 1.493,00 bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.938,74‬ TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre ( %58,80 kabul) hesaplanan 1.139,97 TL yargılama giderinin davalılar … Ticaret ve Sanayi AŞ, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 9-Davalı … tarafından sarfedilen 64,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre (%41,2 ret) hesaplanan 26,36 TL’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davalı …’a verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına, 10-İstinaf kanun yolu incelemesi dışında kalması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı uyarınca davalı … Sigorta AŞ tarafından sarfedilen 50,00 posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 37,09’nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı … Sigorta AŞ üzerinde bırakılmasına, 11-Maddi tazminat davası yönünden; ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) uyarınca kabulüne karar verilen destekten yoksun kalma tazminatına göre belirlenen 2.180,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … AŞ, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 12-Manevi tazminat davası yönünden; dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … Ticaret ve Sanayi AŞ, …’tan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 13-Manevi tazminat davası yönünden; dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … Ticaret ve Sanayi AŞ, …’tan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 14-İstinaf kanun yolu incelemesi dışında kalması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı uyarınca, maddi tazminat davası yönünden, ilk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca, reddine karar verilen maddi tazminat talebine göre belirlenen 70,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’den tahsil edilerek, davalılara verilmesine, 15-Manevi tazminat davası yönünden; dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’den tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalılar … Ticaret ve Sanayi AŞ ve …’a verilmesine, 16-Manevi tazminat davası yönünden; dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca reddine karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davacı …’den tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalılar … Ticaret ve Sanayi AŞ ve …’a verilmesine, 17-Gider avansından harcanmayan miktarın ilk derece mahkemesince karar kesinleştiğinde HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca yatıran tarafa kendiliğinden geri verilmesine, II-Birleşen Bakırköy 2’inci Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/192 (E) sayılı dava dosyasında; 1-Davacı … tarafından, davalılar …, … Ticaret ve Sanayi AŞ ile … Sigorta AŞ aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne; 15.755,84 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalılar … ve … ve Sanayi AŞ’ den kaza tarihi olan 30/12/2005 gününden, davalı … Sigorta AŞ’den ise dava tarihi olan 27/03/2014 gününden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’e verilmesine, 2-Davacı … tarafından, davalılar … ve … AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının kabulüne; 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/12/2005 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … Ticaret ve Sanayi AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’e verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine, 3-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 2.100,93TL karar ve ilam harcından davalılar … AŞ, .. ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (istinaf kanun yolu incelemesi dışında kalması nedeniyle ilk derece mahkemesi kararı uyarınca davalı … Sigorta AŞ’nin 1.076,28 TL karar ve ilam harcından sorumlu tutulmasına) 4-Davacı …’in adli yardımdan yararlandırılmasına karar verilmesi nedeniyle genel bütçeden sarfedilen 218,00 TL tebligat ve posta masrafı, 2.250,00 TL bilirkişi ücreti ile 211,00 TL Adli Tıp ücreti olmak üzere toplam 2.679,00 TL yargılama giderinin, davalılar … AŞ, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı … Sigorta AŞ’nin 1.372,18 TL’den sorumlu tutulmasına) 5-Maddi tazminat davası yönünden; dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen destekten yoksun kalma tazminatına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … AŞ, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine, 6-Manevi tazminat davası yönünden; dairemizin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekâlet ücretinin davalılar … AŞ, …’tan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davacı …’e verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından davacılara geri verilmesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı … tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 84,43 TL posta gideri olmak üzere toplam 182,53 TL yargılama giderinin,davalılar … AŞ, … ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’e verilmesine, 3-İstinaf kanun yolu aşamasında davacı … tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının,davalılar … AŞ ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek, davacı …’e verilmesine, 4-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 1.692,52 TL karar ve ilam harcından, 810,38 TL peşin yatırılan karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 882,14 TL karar ve ilam harcının davalılar … AŞ ile …’dan tahsiliyle, hazineye verilmesine, 5-Davalılar … AŞ ile … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,7-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca yatıran tarafa geri verilmesine, 8-İlk derece mahkemesinin 18/11/2015 tarihli ara kararında aksi belirtilmediğinden, HMK’nin 397/2’inci maddesi uyarınca 59 TA 560 plaka sayılı araç üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13/04/2021