Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/196 E. 2020/65 K. 16.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/196
KARAR NO: 2020/65
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/08/2017
NUMARASI: 2017/3775 Esas – 2017/3775 Karar
(İtiraz Hakem Heyetinin 28/07/2017- 2017/İHK-2719)
DAVANIN KONUSU: Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 03/01/2016 tarihinde, ZMSS poliçesi bulunmayan ve sürücü …’ın sevk ve yönetimindeki … plakalı motosiklet ile sürücü …’ün sevk ve yönetimindeki … plakalı otomobilin çarpışması neticesinde, motosiklet sürücüsü …’ın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde sürücü(davacıların desteği) …’ın asli kusurlu olduğunu, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını VE üçüncü kişi konumunda olduklarını, asli kusurlu olan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesi bulunmadığından Güvence Hesabının tazminattan sorumlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla, HMK’nın 107. maddesi gereğince talep değerini artırmak üzere, şimdilik müteveffanın eşi … için 15.001,00 TL müteveffanın çocukları … için 7.500,00 TL ve … için 7.500,00 TL, müteveffanın babası … için 5.000,00 TL, müteveffanın annesi … için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 40.001,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; 03/01/2016 tarihinde meydana gelen kazada davacıların desteği motosiklet sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları A.6.d maddesi gereğince davacıların tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, araç sürücüsünün kusuru nedeniyle davacılara rücu edilebileceğinden alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiğini, aynı kazada motosiklette yolcu olarak seyahat eden …’in vefatı nedeniyle destek görenlerine, 28/11/2016 tarihinde toplamda 97.185,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, ödenen bu tazminat nedeniyle davacılar hakkında icra takibi yapıldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları’na göre davacıların tazminat taleplerinin teminat dışı bırakıldığı gerekçesiyle davacıların başvurusunun reddine karar vermiş, davacılar vekili tarafından bu karara itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, ZMSS Genel Şartları’nın 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanun ile getirildiği ve davacıların tazminat taleplerinin teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle davacılar vekilinin itirazlarının kabulüne, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, başvuru sahiplerinin ıslahla artırılan taleplerinin kabulüyle; müteveffanın eşi … için 138.863,00 TL, kızı … için 24.297,00 TL, kızı … için 28.267,00 TL, annesi … için 25.620,00 TL, babası … için 22.973,00 TL olmak üzere toplam 240.020,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle, davacılara ödenmesine karar vermiştir. Bu karar karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 03/01/2016 tarihinde meydana gelen kazada davacıların desteği sürücünün asli kusurlu olduğunu, 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları A.6.d maddesine göre davacıların tazminat talepleri teminat dışında olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, yargılamada esas alınan hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken PMF Yaşam Tablosu ve %0 teknik faiz kullanılarak hesaplama yapıldığını belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53/3. maddesi ve 5684 sayılı Kanunun 14. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 03/01/2016 tarihinde, ZMSS poliçesi bulunmayan ve davacıların desteği …’ın sürücüsü olduğu motosiklet ile dava dışı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, …’ın vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle ZMSS poliçesi bulunmayan motosiklet nedeniyle davalı Güvence Hesabından destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları, yukarıda da belirtildiği gibi Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verildiği, ancak davacılar vekilinin karara itiraz etmesi üzerine İtiraz Hakem Heyetince aktüerya raporu ve davacıların ıslah talebi dikkate alınarak başvurunun kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. A-) Davalı vekili tarafından, davacılar … (müteveffanın kızı), …, … (müteveffanın annesi) ve … aleyhine yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde: 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında beş bin TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, beş bin TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, kırk bin TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir. Davacılar vekilince, dava ve ıslah dilekçesi ile her bir davacı için talep edilen ve İtiraz Hakem Heyetince kabulüne karar verilen, uyuşmazlık konusu miktarlar her bir davacı için ayrı ayrı dikkate alındığında, verilen karar, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğundan, davalı vekilinin, bu davacılar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. B-) Davalı vekili tarafından, davacı … aleyhine yapılan istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde: Somut Olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti ile İtiraz Hakem Heyeti arasındaki uyuşmazlık; davacının destekten yoksun kalma tazminatı talebinin, ZMSS Genel Şartları’na göre teminat kapsamında kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi gereğince, aynı kanunun 85. maddesinde belirtilen, bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda, poliçe limiti dahilinde işletenin sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırılması zorunludur. Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre sigorta poliçesi, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümler ile genel ve varsa özel şartları içerir. Yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Genel Şartlar’ın C.10. maddesi ile 12/08/2003 tarihli ve 25197 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları yürürlükten kaldırılmıştır. Yeni Genel Şartlar’ın C.11 maddesine göre Genel Şartlar, yürürlük tarihi olan 01.06.2015 tarihinden meydana gelen kazalara uygulanacaktır. Bunun sonucu olarak artık eski Genel Şartlar’ın, yeni Genel Şartların yürürlük tarihinden sonra meydana gelen olayda uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda, trafik kazası 03/01/2016 tarihinde gerçekleşmiştir. Davacı …’ın desteği sürücü …’ın asli kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölmesi sonucu destekten yoksun kaldıkları iddiası ile, davacı, murisin kullandığı aracın ZMSS poliçesi bulunmadığı gerekçesiyle davalı Güvence Hesabı’ndan destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın A.3. maddesine ve A.5. maddesinin (ç) bendine göre ancak üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla destek zararları, destekten yoksun kalma (ölüm) teminatı kapsamındadır. Bunun sonucu olarak, sigortacı ya da Güvence Hesabının destek zararlarından sorumlu olması için motorlu aracın işletilmesi sırasında mutlaka ölen kişinin üçüncü bir kişi olması gerekir. İşletenin eylemlerinden sorumlu olduğu sürücünün üçüncü kişi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Yine Genel Şartlar’ın A.6. maddesinin (d) bendinde destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri, teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle sürücünün asli kusuruna isabet eden destek tazminatı sigorta teminatı kapsamında değildir. Kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunu’nda da sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerini sigorta teminat kapsamında olduğuna ilişkin bir düzenleme olmadığı ve kapsama giren teminat türleri arasında bulunmamasına göre, başvuru sahibinin desteğinin kusuruna denk gelen destek tazminatını talep etme hakkı bulunmamaktadır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlar’ının yürürlük tarihinden sonraki kazalarda, bu tarihten sonra düzenlenen poliçeler ile ilgili verdiği kararlar da bu yöndedir. Bu minvalde, İtiraz Hakem Heyetince davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talebi ZMSS Genel Şartları’nın A.6.d maddesine göre teminat dışında olduğundan İtiraz Hakem Heyetince başvurunun reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerindedir. Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde, davalı vekili tarafından, davacılar … (müteveffanın kızı), …, … (müteveffanın annesi) ve … aleyhine yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b maddesi gereğince reddine; davacı … alehine yapılan istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince davacı … hakkındaki İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına ve davacı …’ın davasının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-) Davalı vekili tarafından, davacılar … (müteveffanın kızı), …, … (müteveffanın annesi) ve … aleyhine yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b maddesi gereğince REDDİNE; Buna göre; 1-Davacı … (müteveffanın kızı) için 24.297,00 TL, -Davacı … için 28.267,00 TL, -Davacı … (müteveffanın annesi) için 25.620,00 TL, -Davacı … için 22.973,00 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının 18/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacılara verilmesine, 2-Davacılar vekille temsil edildiğinden, kabul edilen miktarlar üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca; -Davacı …(müteveffanın kızı) için 2.915,64 TL, -Davacı … için 3.392,04 TL, -Davacı … (müteveffanın annesi) için 3.074,40 TL, -Davacı … için 2.756,76 TL vekalet ücretinin Güvence Hesabından alınarak davacılara ödenmesine, B-)Davalı vekili tarafından, davacı … aleyhine yapılan istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince davacı … hakkındaki İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA ve ESAS HAKKINDA YENİDEN HÜKÜM OLUŞTURULMASINA, Buna göre; 1-Davacı …’ın davasının reddine, 2-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT ve 5684 sayılı Kanun’un 30/17.maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.141,99 TL’nin 1/5′ i olan 3.428,40 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalıya verilmesine, 3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
C-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 2-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı davacı …’dan alınarak davalıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı … yönünden kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile; diğer davacılar yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/01/2020
KARŞI OY Davacı … yönünden, dava ve uyuşmazlık; TBK’nın 53/3. maddesi ve 5684 sayılı Kanun’un 14. maddesi kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. 01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 03/01/2016’dır. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın somut olaya uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı tarafın istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde değildir. Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin davacı … hakkındaki kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.