Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1954 E. 2021/714 K. 17.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1954
KARAR NO : 2021/714
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI : 2016/570 (E) 2018/386 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 17/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … idaresindeki … plakalı davacılardan … öz oğlu diğer davalı … ise üvey oğlu olan destek … yolcu olarak bindiği … plakalı traktöre çarparak ölümüne neden olduğu gerekçesiyle, belirsiz alacak davası niteliğinde her bir davacı için ayrı ayrı 500,00 TL tazminatın davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmişitr. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçeyle sınırlı olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne, davacı … için 65.458,00 TL, davacı … için 82.558,00 TL olmak üzere toplam 148.015,00 TL maddi tazminatın (destekten yoksun kalmaya bağlı) 27/07/2015 temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davacılar yararına davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; aktüer bilirkişinin tazminat hesabının asgari ücret üzerinden yaptığını, rapora ve ek rapora itirazlarına rağmen taleplerinin reddedilerek, hukuki olmayan raporun hükme esas alındığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı … AŞ vekili istinaf dilekçesinde özetle; traktöre yolcu olarak binen müteveffanın müterafik kusurunun incelenmeye ve değerlendirmeye tabi tutulması gerektiğini, ölen desteğin evlenme yaşı ve yetiştirme giderine yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.Hükme esas alınan aktüerya uzmanı bilirkişinin raporunda tazminat hesabında; varsayıma dayalı olarak ölen desteğin gelir kazanmaya başladıktan 8 yıl sonra evleneceği ve 3 yıl arayla iki çocuğunun olacağının esas alındığı belirtilmiştir. Ölen desteğin yaşadığı koşullara göre ölen desteğin gelir kazanmaya başladıktan 8 yıl sonra evleneceğinin kabulünde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin bu konuya yönelen istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu anlamda belirli bir işte ücret karşılığı çalışan kişiler ile bedeni çalışma ya da ticari işletmesinde sürdürdüğü faaliyet karşılığı kazanç elde eden kişilerin destek tazminatında esas alınacak geliri farklı değerlendirmeyi gerektirmektedir. Ücret karşılığı çalışan kişilerin gelirinin sürekli ve düzenli olması gerekmektedir. Performansa bağlı ve prim esasına dayalı ödemeler kesin olmayan ödemelerdir.Somut olayda desteğin, endüstri meslek lisesi elektrik-elektronik teknolojisi alanında 9. sınıfta öğrenci iken vefat ettiği anlaşılmaktadır. Desteğin gelirinin belirlenmesi amacıyla meslek lisesi elektrik-elektronik bölümü mezunu bir teknisyenin emsal ücretinin sorulduğu İstanbul Elektrik Teknisyenleri Sanatkarlar Odası tarafından; kişinin aldığı eğitim, bilgi ve deneyime göre aylık net ücretin net asgari ücret ile bunun 3 katı arasında değiştiği bildirilmesine karşın, aktüerya uzmanı bilirkişi raporunda desteğin asgari ücretten gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılması yerinde olmamıştır. Bu durumda desteğin ileride eğitimine devam ettiği meslek lisesi elektrik-elektronik teknoloji bölümünü bitireceği ve alanında çalışacağı, buna göre de asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceği kabul edilerek gelirinin buna göre saptanması gerekirken, yerinde olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru olmamıştır.Davalı sigorta şirketi vekilinin yetiştirme giderinin mahsubu gerektiğine ilişkin istinaf nedeninin incelenmesine gelince: her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Nüfus kaydı içeriğine göre 26/04/1999 doğumlu olup, 28/05/2015 tarihinde ölen böylece kaza tarihinde 16 yaşında olan desteğin ölümü sebebi ile annenin çalışıyor olması halinde hem anne hem de baba yönünden hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5’i oranında; annenin çalışmayıp aile ekonomisine katkısının bulunmadığının tespiti halinde ise sadece baba yönünden hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5’i oranında yetiştirme giderinin indirilmesi gerekirken, bu konuda hesaplama yapılmayan bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi de doğru olmamıştır.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 52’inci maddesinde düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir.Somut olayda, kazaya neden olan araç, traktör olup yolcu taşımaya uygun olmadığı savunmasında bulunulmuştur. Buna göre mahkemece, TBK’nin 52’inci maddesi uyarınca maddi tazminattan makul oranda hakkaniyete uygun indirim gerekip gerekmediğinin irdelenip tartışılması, müterafik kusur oluşturduğunun kabul edilmesi halinde tazminattan %20 oranında indirim yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının HMK’nin 353/1-a/6’ncı maddesi gereğince kaldırılmasına,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatıranlara geri verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinafa başvuranlar tarafından sarfedilen istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran taraflara iadesine,7- İstinaf sonucuna göre davalı …AŞ tarafından icranın geri bırakılması talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, teminat mektubunun İİK’nin 36/5’inci maddesi gereğince davalı … AŞ’ye iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2021