Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/194 E. 2019/750 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/194
KARAR NO: 2019/750
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/06/2017
NUMARASI: 2014/698 Esas – 2017/576 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un kullandığı … plakalı motosikletle, davalılardan …’ın sürücüsü, …’ın maliki, … Sigorta A.Ş’nin ise ZMS sigortasısı olduğu … plakalı aracın, 25/12/2012 tarihinde çarpıştıklarını, kazada yaralanan davacı …’un malul kalıp sürekli iş gücü ve tedavisi boyunca kazanç kaybına uğradığını; kazadaki kusurun tamamen davalı sürücüde olduğunu, diğer davacı …’un ise, …’un eşi olduğunu, kazadan dolayı eşinin çektiği ızdırap ve onun yaralanmasına üzüldüğü için bir miktar manevi tazminata hak kazandığını iddia ederek; davacı … için 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi; davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın; kaza tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı … yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın, kaza tarihi itibarıyla ZMS Sigortacısı olduklarını, ancak davacı zararlarından poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını, tedavi ve bakım giderlerinin 6111 sayılı yasa gereğince SGK’nın sorumluluğunda bulunduğunu, davacı … için belirlenen 25.715,11 TL maddi tazminatın 29/07/2013 tarihinde ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve …’a usulüne uygun davetiye tebliğ edilmesine rağmen, davalılar davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamışlardır. İlk Derece Mahkemesince; “maddi tazminat ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 4.987,83 TL kazanç kaybının davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; bu tahsilatlar yapılırken davalı sigortadan dava tarihinden itibaren diğer davalılardan ise 25/12/2012 olan kaza tarihinden itibaren yasal faiz alınmasına; davacı …’a verilmesine, fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin reddine, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsiline davacı …’a verilmesine, 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müteselsilen tahsiline davacı …’a verilmesine, fazlaya dair manevi tazminat taleplerini reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalılar … ve … vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maluliyet raporları arasında çelişki olduğu heyet raporuyla tespit edilmiş olmasına rağmen, ilgili bilirkişi heyet raporunda tespit edilen hususların tazminat hesaplamasında dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, heyet raporunda bir maluliyet doğmadığı ve sigorta şirketince ödeme yapılması nedeniyle maddi tazminat alacağının kalmadığı tespit edilmesine rağmen Yerel Mahkemece, bilirkişi raporundaki hesaplamalara aykırı şekilde hüküm kurulduğunu, dava dosyasında bulunan kusur oranının saptanmasına ilişkin raporların eksik düzenlendiğini, hükmedilen manevi tazminatın fahiş olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 25/12/2011 tarihinde, davalı …’ın sürücüsü davalı …’ın maliki ve davalı … AŞ’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile davacı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacı …’un yaralandığı, diğer davacı …’un davacı …’un eşi olduğu, bu yaralanma nedeniyle davacıların maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır. Kaza tarihindeki yönetmeliğe uygun olarak düzenlenen Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 19/10/2015 tarihli raporunda, davacının yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği mütala edildiğinden ve bu rapor dikkate alınarak hüküm kurulduğundan, davalılar vekilinin maluliyet raporuna yönelik itirazı yerinde değildir. Karara dayanak yapılan 05/08/2016 tarihli kusur bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın asli ve %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’un kusurunun bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Kusur raporunun incelemesinde, raporun, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşulları taşıdığı, kaza tespit tutanağı ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporlarıyla örtüştüğü anlaşıldığından, davalılar vekilinin kusura yönelik istinaf itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Kazanın meydana geliş şekli, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olması, davacının yaralanmasının niteliği ve maluliyete ilişkin rapor ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müesesesinin amacına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davalılar vekilinin manevi tazminatların miktarına yönelik istinaf itirazlarının da reddine karar verilmiştir. Davalılar vekilinin, hükmedilen 4.987,83 TL kazanç kaybı tazminatına yönelik istinaf itirazına gelince; Davalı … tarafından, işbu dava açılmadan önce, davacı …’a 29/07/2013 tarihinde 25.715,11 TL maddi tazminat ödenmiştir. 05/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda, davacı …’un, talep edebileceği maddi zararının toplam 4.987,83 TL, davalı … Şirketince yapılan ödemenin güncellenen tutarının 27.811,79 TL olduğu, bu durumda davacının talep edebileceği herhangi bir maddi zararının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda Mahkemece, davacı …’un maddi tazminat davasının reddine karar verilmesi gerekirken 4.987,83 TL maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmadığından, davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı yerindedir. Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde; Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının, 4.987,54 TL maddi tazminat yönünden düzeltilmesi (maddi tazminat yönünden davalılar … ve …’a karşı açılan davanın reddine karar verilmesi şeklinde) amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına karar verilmiştir. Davalı …, davalılar … ve … ile birlikte müteselsil sorumlu olup sorumlulardan birinin borcu ödemesi halinde diğerinin sorumluluğu sona ermekte ise de sigorta şirketince istinaf yoluna başvurulmaması nedeniyle davacının kazanılmış hakkı gözetilerek hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: Maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, 1-4.987,83 TL kazanç kaybının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı … AŞ’den alınarak davacı …’a verilmesine, Fazlaya dair maddi tazminat taleplerinin ve davalılar … ile …’a karşı açılan davanın reddine, 2-Davacı …’un manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, 3-Davacı …’un manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 3.000,00 TL manevi tazminatın 25/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine, Davacıların manevi tazminata ilişkin fazla istemlerinin reddine, 4-Maddi tazminat bakımından alınması gereken 340,72 TL ilam harcından peşin olarak alınan 170,77 TL’nin mahsubu bakiye 169,95 TL’nin davalı … AŞ’den alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Manevi tazminat bakımından alınması gereken 888,03 TL’den peşin alınan 853,88 TL’nin mahsubu ile bakiye 34,25 TL ilam harcının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6-Maddi tazminat bakımından; Davacı tarafından karşılanan 170,77 TL peşin harç, 24,30 TL başvuru harcı, 3,75 TL vekalet harcı ile; 1.765 TL diğer yarılama gideri olmak üzere toplam 1.963,82 TL’nin kabul ve ret oranına göre 981,91 TL’sinin davalı … AŞ’den alınarak davacı …’a verilmesine, 7- Manevi tazminat bakımından davacılar tarafından yatırılan 853,88 TL (peşin harç) yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 8-Maddi tazminat davası bakımından; AAÜT uyarınca belirlenen (ve davalılar için kazanılmış hak gözetilerek) 1.980 TL vekalet ücretinin davalı … AŞ’den alınarak davacı …’a verilmesine, 9-Maddi tazminat davası bakımından; AAÜT uyarınca belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılara verilmesine, 10-Davacı … için kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden (manevi tazminata ilişkin davada istinaf başvurusu kabul edilmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararı tekrar edilmek suretiyle) AAÜT gereğince 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacı …’a verilmesine, 11- Davacı … için kabul edilen manevi tazminat miktarı yönünden (manevi tazminata ilişkin davada istinaf başvurusu kabul edilmediğinden İlk Derece Mahkemesi kararı tekrar edilmek suretiyle) AAÜT gereğince 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle, davacı …’a verilmesine, 12-Davalı …Ş. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddedilmesi nedeniyle AAÜT gereğince hesaplanan 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsiliyle davalı …Ş.’ye verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalılar … ve … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalılar … ve … tarafından yapılan 25 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalılar … ve …’a verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/12/2019