Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1929 E. 2021/276 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1929
KARAR NO: 2021/276
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2018
NUMARASI: 2016/292 (E) 2018/232 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plaka sayılı aracın 02/09/2015 günü Beylikdüzü Kavaklı caddesi üzerinde seyir halinde iken davalı …’ye ait rögar kapağının açılması nedeniyle aracın sağ ön ve arka tekerleklerinin rögarın içerisine düşmesi neticesinde maddi hasar meydana geldiğini belirterek 6.707,00 TL hasar bedeli ve 1.000,00 TL değer kaybı ve 2.100,00 TL çalışamamasından doğan kazanç kaybının kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davalı …’nin sorumluluğunda olan Beylikdüzü Kavaklı Caddesi üzerindeki rögar kapağının trafiğin emniyetli akışına engel teşkil edecek şekilde yerinden oynadığı, bu nedenle davacı aracının zarar gördüğü ve kazada davalı …’nin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 6.707 TL hasar bedeli ve 2.000 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 8.707 TL’nin kaza tarihi olan 02/09/2015’den itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı … vekili; müvekkilinin kaza ile doğrudan veya dolaylı bir ilgisinin olmadığını, sorumluluğun Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu, kazanın rögar kapağının yerinden çıkması sonucu meydana gelmediğini, yola asfalt dökülmesi sonucu yolun rögar kapağı seviyesinin üstünde kalmasından kaynaklandığını, zarar ile eylem arasında müvekkili idare bakımından illiyet bağı kurulmasının mümkün olmadığını, davalı idare açısından husumet yokluğundan ret kararı verilecek yerde kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.2560 sayılı Kanunun 2/d maddesindeki: “Su ve kanalizasyon hizmetleri konusunda hizmet alanı içindeki belediyelere verilen görevleri yürütmek ve bu konulardaki yetkileri kullanmak” şeklindeki düzenleme gereği …’nin görev ve yetkileri belirtilmiştir. Yine aynı maddenin (b) bendinde her türlü tesisin bakım ve onarımını yapmak, yaptırmak ve gerekli yenilemelere girişmek …’nin diğer görevleri kapsamında kabul edilmiştir. İşbu yasal düzenlemelere göre rögar kapağının meydana getirdiği zarardan … sorumludur. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/13708-12670 E.K.;aynı daire 2013/9126-12025 E.K.;aynı daire 2010/3030-10942 E.K. sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile aksi ispat edilene kadar geçerli olan kaza tespit tutanağına göre, 02/09/2015 günü saat 08.20 sularında meydana gelen kazanın, …’ye ait rögar kapağının yolun aşağısında kalması neticesinde değil, kapağın açılması nedeniyle davacı aracın tekerleklerinin rögarın içerisine düşmesi sonucunda gerçekleştiği, bir an için davalı tarafın savunması doğru olsa dahi rögar kapağından kaynaklı yapı maliki olarak davalı idarenin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu değerlendirilmiştir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1. maddesi hükmü uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 594,77 TL istinaf karar harcından peşin olarak alınan 149 TL’nin mahsubundan sonra kalan 445,77 TL istinaf karar harcının davalı taraftan tahsiline, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 25/02/2021