Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1905 E. 2019/631 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1905
KARAR NO: 2019/631
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2018
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kasko Poliçesinden Kaynaklanan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Sigorta şirketine … nolu poliçe ile ZMS sigortası … plakalı aracın sürücüsü …’nin 19/07/2016 tarihinde gece saat 02:00 sıralarında Tem Yolu Bolu Gerede taraflarında İstanbul yönüne doğru seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek devam ettiği şeritten çıkarak park halindeki … yönetimindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorkun sol arka kısmına kendi aracının sağ ön kısmından çarpmasıyla … plakalı araçta yolcu olrak bulunan …, eşi … ve oğulları …’ın vefat ettiğini, kızları … ve …’ın yaralandığını, … plakalı aracın … poliçe numarası ile davalı şirkete İMM sigortası yaptırdığını, davalı şirkete poliçede bulunan Ferdi Kaza Koltuk Sigortası için 04/11/2016 tarihinde başvuru yapıldığını, ödeme yapılmaması üzerine müvekkilleri adına 01/12/2016 tarihinde icra takibi yürütüldüğünü, davalı şirketin müteveffa … ve … için icraya ödeme yaptığını, diğer müteveffa … için açmış oldukları İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı takibe “müteveffanın 16 yaşın altında olmasından dolayı teminat dışında olduğunu” iddia ederek itiraz ettiğini, Ferdi Kaza Sigortası genel şartları incelendiğinde herhangi bir yaş sınırlaması getirilmediğini, bunun bir meblağ sigortası olması itibarıyla ölüm halinde limit kadar olmak üzere sigorta bedelinin ödenmesi gerektiğini, bu nedenlerle davalı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyada yapmış olduğu itirazın iptali ile alacak likit olduğundan %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava masrafı ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; anılan poliçede ferdi kaza teminatının ölen kişi başına 25.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müteveffanın 16 yaşından küçük olduğunu, poliçede 16 yaşından küçükler için ölüm teminatının cenaze masrafları ile sınırlı olduğu şeklindeki düzenleme gereği poliçe kapsam ve teminatı dışında kalan talebin reddedildiğini, aynı gerekçe ile davanın reddi gerektiğini, dava konusu borç ilişkisi haksız fiile ilişkin olduğundan koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin de reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince; “davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı yanın itirazın iptali ile, takibin asıl alacak olan 25.000 TL üzerinden takip diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, alacak likit olmakla, alacağın % 20’sine tekabül eden 5.000-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya dayanak olan sigorta poliçesinde ölüm halinde kişi başı teminatın 25.000,00 TL olduğunu, yine poliçede 16 yaşından küçük olanlar için ölüm teminatını cenaze masrafları ile sınırlı olduğunu, dolayısıyla davalı … şirketinin bunun dışında bir sorumluluğu bulunmadığını beyan ederek kararın kaldırılmasını istemiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, genişletilmiş kasko sigorta poliçesi kapsamında ölüm nedeniyle tazminat istemiyle yürütülen icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davacılar murisi … davalı nezdinde genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan araçta yolcu konumunda iken kaza sonucu vefat etmiştir. Sözü edilen poliçenin “Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Kapsamı” başlıklı bölümünde sigortalı aracın gerek hareket halinde gerekse park halinde iken, …meydana gelebilecek bir kaza neticesinde araçta seyahat eden ve poliçede adedi belirtilen sürücü, sürücü yardımcıları ve yolcuların ölüm halinin poliçede belirtilen sigorta bedeline kadar Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları dahilinde teminat altına alındığı ifade edilmektedir. Buna göre sigortalı araçta yolcu iken ölen davacıların kardeşi ve murisi …’tan dolayı davacıların poliçede belirtilen bedel kadar tazminat isteme koşulları somut olayda mevcuttur. Davalı tarafça; anılan poliçenin “sigortanın kapsamı” bölümünde “ihtar” başlığı ile 16 yaşından küçükler için ölüm teminatının cenaze masrafı ile sınırlı olduğu ifade edilmektedir. Poliçenin incelenmesinde bu şekilde bir ifadenin yer aldığı anlaşılmaktadır. Ancak aynı poliçede söz konusu riskin “Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları dahilinde teminat altına alındığı” belirtilmektedir. Anılan genel şartlarda poliçede düzenlenmiş olan 16 yaşından küçükler için teminatın cenaze masrafı ile sınırlı olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır. Davanın dayanağı olan poliçenin, ikinci sayfasında (4) nolu bentte “poliçede yazılı özel şartların ‘sigortalının aleyhine olmamak üzere’ genel şartlardan önce uygulanacağı öngörülmüştür. Yine poliçenin 3. sayfasında (7 nolu bentte) özel kullanım koşulları başlığı ile: “belirli günler, belirli mesafeler ve kişiler için teminat kapsamına ilişkin kısıtlama yoktur” ifadesine yer verilmiştir. Bu durum karşısında davalının dayandığı poliçenin 4. sayfasının “Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Kapsamı” başlığı altındaki 16 yaşından küçükler için teminatın cenaze masrafları ile sınırlı olduğuna ilişkin düzenlemesinin yukarıda anılan poliçedeki düzenlemeler ile çelişki oluşturduğu, özellikle “kişiler için” teminat kapsamına ilişkin kısıtlama bulunmadığı yönündeki hüküm karşısında davalının dayandığı teminat dışı halin uygulanmasının somut olayda mümkün olmadığı değerlendirilerek istinaf itirazının yerinde olmadığı, ancak Mahkemece tazminat yükümlülüğünün kaldırılması sonucunu doğuran hallerin zarar görene karşı ileri sürülemeyeceği yönündeki gerekçe yerinde değil ise de sonucu itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görüldüğünden gerekçenin düzeltilmesi suretiyle kararın düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı yanın itirazının iptali ile, takibin asıl alacak olan 25.000 TL üzerinden diğer kayıt ve şartlarla aynen devamına, 2-Alacak likit olmakla, alacağın % 20’sine tekabül eden 5.000-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 1.707,75 TL ilam harcından peşin alınan 301,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.405,81 TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 4-Davacı tarafından yatırılan 331,14 TL harçlar toplamının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından yapılan toplam 84,50 TL posta masrafı olan yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, gider avansından arda kalan kısmın, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 65,85 posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/12/2019