Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/189 E. 2019/704 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/189
KARAR NO: 2019/704
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2017
NUMARASI: 2017/4747 Esas – 2017/4747 Karar (İtiraz Hakem Heyeti 06/09/2017 Tarih ve 2017/İHK-3210)
DAVANIN KONUSU: Araç Hasar Tazminatı Talebi
KARAR TARİHİ: 12/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna vermiş olduğu dilekçesinde; müvekkiline ait … plakalı aracın, davalı … şirketine kasko poliçesi ile sigortalı olduğunu, meydana gelen trafik kazası neticesi aracın hasarlandığını, eksper raporu ile 49.635,00 TL hasar tespit edildiğini, bu tutarın KDV eklenerek 58.570,36 TL’ye ulaştığını beyanla, hasar bedeli ile ekspertiz ücretinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; araç üzerinde rehin alacaklısı olduğu için rehin alacaklısının muvafakati alınmadan başvuru sahibine tazminat ödenmesinin mümkün olmadığını, sigorta şirketi olarak kendilerinin yaptırmış olduğu ekspertiz raporunda hasarlı olmayan parçalarında davacı tarafından talep edildiğini ve işçilik tutarının piyasa rayiç değerinin çok üzerinde olduğunun tespit edildiğini, bu sebeple başvuranın talep ettiği tutarı ödemediklerini, kendilerince tespit olunan 29.460,00 TL’yi ödemeye hazır olduklarını, bunun üzerindeki talebin reddi gerektiğini, başvuran tarafından tamir faturası ibraz edilmediği için KDV tutarının eklenmediğini, başvuran tarafından kendilerine herhangi bir talepte bulunmadan ekspertiz raporu alındığını, ekspertiz ücretine ait talebin de reddi gerektiğini, olayda temerrütün söz konusu olmadığını, sigorta şirketinin belirlediği rakamı ödemeye hazır oldukları için temerrüt faizi talep edilemeyeceğini, aralarında ticari ilişki söz konusu olmadığı için de ticari faiz talep edilemeyeceğini beyan etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti karar ve gerekçesinde; araç üzerinde herhangi bir rehin veya mahrumiyeti olmadığı için başvuranın dava açmakta haklı olduğunu, dosyaya sunulan ekspertiz raporları arasındaki farkın giderilmesi için yeni bir bilirkişi raporu alındığını, bu raporda KDV dahil 56.855,00 TL hasar bedeli belirlendiğini, davalı tarafça yasal süresi içerisinde bilirkişi raporuna karşı bir itirazda bulunmadığını değerlendirerek 56.855,00 TL hasar tazminatı ile 822,83 TL ekspertiz ücretinin sigorta şirketine ihbar tarihinden itibaren 45 gün sonra temerrüt tarihi kabul edilerek avans faizi ile ödenmesine karar vermiştir. Sigorta şirketi İtiraz Hakem Heyetine vermiş olduğu dilekçesinde; rehin alacaklısı bulunduğuna dair itirazların dikkate alınmadığını, alınan bilirkişi raporunda kasko sigortası genel şartları dikkate alınmadığını, genel şartlarda onarımın nerede yapılacağı, ne şekilde ve nerede yapılacağı, hasar tazminatının ne şekilde belirleneceğinin özel şartlar ile kararlaştırıldığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaza sebebiyle hasarlanmayan parçalarında onarım tutarına dahil edildiğini, hakem heyetince sadece davacının sunmuş olduğu ekspertiz raporunun dikkate alınıp tek taraflı bir değerlendirme yapıldığını, başvuran tarafından onarım faturası ibraz edilmediği için KDV talebinin reddi gerektiğini, ekspertiz ücretine ilişkin bir sorumluluklarının da olmadığını, ekspertiz ücreti temerrüt faizi ve avans faizi talebinin kabulünün yersiz olduğunu beyan etmiştir. İtiraz Hakem Heyeti kararında; araç üzerinde hak mahrumiyeti olmadığını, sunulmuş olan her iki hasar raporu arasındaki çelişkinin Uyuşmazlık Hakem Heyetince alınan raporda giderilmiş olduğunu, kazada hasarlanan ve onarılması gereken parçaların önceki raporlar ve faturalar göz önünde bulundurularak ayrıntılı biçimde tespit edildiği için raporun denetime elverişli ve yeterli bulunduğunu, davacı yararına KDV hükmedilmesinin yerinde olduğunu, avans faizi ve temerrüt faizi uygulamasının yerinde olduğunu kabul ederek itirazların tümden reddine karar vermiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; kasko sigortası genel şartlarının dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda tespit edilen tazminat tutarının gerçeği yansıtmadığını, bir hizmetin karşılığı olmayan onarım faturası sunulmayan durumlarda KDV hükmedilmesinin sebepsiz zenginleşme teşkil edeceğini, davacı tarafından bir onarım faturası düzenlenmediği için KDV’ye hükmedilemeyeceğini, ekspertiz ücreti verilmesinin yerinde olmadığını, avans faizinin kabulünün hukuka aykırı olduğunu beyan etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedelinin kasko sigortacısından tazmini talebine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Davalı … şirketine genişletilmiş kasko poliçesi ile sigortalı … plakalı araç, trafik kazası neticesi hasarlanmış olduğundan kasko şirketinden KDV dahil 58.750,00 TL hasar bedeli talebiyle dava açılmıştır. Hasara ilişkin 18/10/2016 tarihli eksper … tarafından düzenlenen raporda hasarın 49.635,90 TL; 30/09/2016 tarihli bilirkişi …’in düzenlediği raporda 26.806,94 TL; Uyuşmazlık Hakem Heyetince görevlendirilen bilirkişi … tarafından düzenlenen ve karara esas alınan 27/04/2017 tarihli raporda ise 56/855,04 TL olduğu görüşü bildirilmiştir. Buna göre anılan raporlarda tespit edilen hasar bedelleri arasında açık çelişki mevcut olmasına karşın, raporlar arasındaki çelişkileri giderecek bir rapor alınmaksızın karar verilmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince ve İtiraz Hakem Heyetince karara dayanak alınan bilirkişi raporunda da diğer raporlar irdelenip aradaki çelişkinin nedeni gerekçeleriyle gösterilmemiştir. Hal böyle olunca, İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak her üç rapor arasındaki çelişkiler giderilecek şekilde ve dava konusu araca ait kasko sigorta poliçesi genel ve özel şartları dahilinde, hasar tazmin yöntemi, araç onarım, servis ve tedarik parça türü ile araç onarım servis klozları vs. bakımından değerlendirme yapılacak şekilde üç kişiden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınarak oluşacak sonuca göre değerlendirme yapılması gerektiğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İtiraz Hakem Heyeti kararının kaldırılarak dosyanın Sigorta Tahkim Komisyonuna iadesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; yukarıda esas ve karar numarası yazılı İtiraz Hakem Heyeti kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın yeniden değerlendirme yapılıp karar verilmesi için Sigorta Tahkim Komisyonuna iade edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 4-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 5-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, Sigorta Tahkim Komisyonunca verilecek nihai kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 7- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre …. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası A.Ş. Çukurambar Şubesinin 28/09/2017 tarih ve … numaralı 84.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı ….’ye iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/12/2019