Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1839 E. 2021/623 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/1839
KARAR NO : 2021/623
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/03/2018
NUMARASI: 2017/690 (E) 2018/255 (K)
DAVANIN KONUSU: Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası nedeniyle yapılan ödemenin rücuen tahsili istemine ilişkin itirazın iptali
KARAR TARİHİ 20/04/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, sigortacının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi nedeniyle üçüncü kişiye yaptığı ödemenin, sigortalıdan rücuen tahsiline yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, olay yerinden terk hususunun tek başına gerçekleşen rizikonun teminat dışında kalmasını gerektirmeyeceği, rizikonun teminat dışı bir nedenden kaynaklandığının, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun (TTK) 1409’uncu maddesi uyarınca sigortacının kanıtlamasının gerektiği, kaza tespit tutanağında rizikonun teminat dışında kalmasını gerektirecek genel şartlarda belirtilen bir bulguya yer verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili dilekçesinde özetle; sigortalı araç sürücüsünün kaza sonucunda olay yerini terketmesinin 2918 sayılı Karayolları Tarfik Kanunun 81/1-d maddesinde kaza tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının (KMAZMSSGŞ) B/4’üncü maddesinin ihlali niteliğini taşıdığını, TTK’nin 1409’uncu maddesi uyarınca sözleşmeye aykırı davranıldığının kanıtlama yükünün sigortacı da olduğu kabul edilse dahi zorunlu hallerin varlığı söz konusu değil iken olay yeri terkedildiği takdirde kanıt yükümlülüğü yer değiştirerek Trafik Sigortası Genel Şartlarının B/4’üncü maddesinde sayılan ihlallerin yapılmadığının kanıtlanmasının sigortalıya geçeceğini, aracı olay mahallinde bırakarak genel şartların 4’üncü maddesine aykırı davranan sigortalının sürücüsünün kim olduğunun dahi bilinmediğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında sigortacının rücu hakkı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 95/2’nci maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında (KMAZMSSGŞ) düzenlemeye tabi tutulmuştur. Bu tür davalarda sigortacı 2918 sayılı KTK’nin 95/2’nci maddesi gereğince tazminat yükümlülüğünün azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin halleri üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceğinden zarar görene ödeme yaptıktan sonra sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre kendi sigorta ettirenine rücu edebilir. Davacı sigorta şirketi, davalı … Ticaret AŞ adına kayıtlı … plaka sayılı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olup, kaza sırasında sigortalı aracı kullanan kişinin olay yerini terk ettiğini, sürücü belgesi ve alkol durumunun belirsiz olduğunu ileri sürerek poliçe kapsamında ödediği tazminatı sigortalıdan rücuan tazmini talebinde bulunmuştur. Poliçenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan …, “Zarar Görenlerin Haklarının Saklı Tutulması ve Sigortacının İşletene Rücu Hakkı” başlıklı B.4’üncü maddesinde sigorta şirketinin, sigortalısına rücu edebileceği haller düzenlenmiştir. Rücu hakkının doğduğunu ve bu maddede sayılan hallerin mevcut olduğunu ispat yükü sigorta şirketindedir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde rücu nedeni olarak ileri sürdüğü sürücünün olay yerini terketmesi, az önce açıklanan rücu nedenleri arasında sayılmadığından, sigortacıya rücu hakkı vermez. Sigorta şirketinin somut kanıtlarla … B.4’üncü maddesinde sayılan hallerin gerçekleştiğini kanıtlaması gerekir.Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde, sürücünün yalnızca olay yerini terketmesi …’nin B.4’üncü maddesinde rücu nedeni olarak sayılmadığı, diğer rücu nedenlerinin de davacı sigorta şirketi tarafından kanıtlanamadığının anlaşılması karşısında, davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince esastan reddine,2-Harçlar Kanunu uyarınca uyarınca 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsiliyle, hazineye gelir kaydına, 3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.20/04/2021