Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/183 E. 2019/856 K. 30.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/183
KARAR NO : 2019/856
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2017
NUMARASI : 2015/172 Esas – 2017/598 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 30/12/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkiline ait … plakalı aracın trafik sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigorta ettirildiğini, bu aracın 14.09.2013 tarihinde ölümlü ve yaralamalı bir kazaya karıştığını, davalı şirketin kaza sebebiyle zarar gören 3. şahıslara, trafik sigortası kapsamından 8.968,- TL. ödeme yaptığını, yaptığı bu ödemeyi sürücünün kaza sırasında alkollü olduğundan bahisle müvekkili şirketten talep ettiğini, davaya maruz kalmamak açısından talep edilen bu bedelin ihtirazi kayıtla davalı şirkete ödenmek zorunda kalındığını, yapılan ödemenin haksız bir ödeme olması sebebiyle ödenen bu bedelin tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalı borçlunun takibe itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, icra takibine vaki itirazın iptali ile % 40′ dan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.Davalı vekili yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava, TBK’nın 77. ve devamı maddeleri uyarınca açılan sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.TBK’nın 78/1. maddesinde, borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimsenin, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebileceği hüküm altına alınmıştır.İİK’nın 72/7. madde hükmüne göre de, borçlu gerçekte borçlu olmadığı bir parayı icra takibinin kesinleşmesi nedeniyle cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalmış olması halinde bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde istirdat davası açabilir.Dava dilekçesinde, davalı sigorta şirketine yapılan ödeme öncesinde sigorta şirketiyle görüşülerek kazanın aracın alkollü olarak kullanılması neticesinde meydana gelmediği, ilgili kaza nedeniyle açılan ceza davasında da bu durumun netlik kazandığı belirtilmiş ise de sigorta şirketinin ödeme yapılmasında ısrar etmesi, aksi halde dava açılacağının bildirilmesi üzerine 8.968,00 TL’sı paranın ihtirazi kayıtla ödendiği iddia edilmektedir.Dosya kapsamında bu paranın ihtirazi kayıtla ödendiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacının dava dilekçesindeki beyanlarına göre de davacı taraf, borçlu olmadığını bildiği halde herhangi bir zorlayıcı neden bulunmaksızın davalı tarafa ihtiyariyle ödeme yapmış bulunmaktadır.Bu durumda, davacı, TBK’nın 78/1. maddesi uyarınca borçlu olmadığını bildiği halde kendi isteği ile ödediği paranın istirdadını talep edemez. Bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. HMK 353/1-b-2 maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilipte yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.Bu durumda anılan yasal düzenleme doğrultusunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davalı şirket vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin ESASTAN KABULÜNE,2- İlk Derece Mahkemesi KARARININ BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA,3- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,C)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla ; DAVANIN REDDİNE, 2-Alınması gereken maktu harcın mahsubu ile 108,66 TL harcın davacı tarafa iadesine, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,4-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı tarafından sarf edilen 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcıyla 24 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 109,07 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6-Artan gider avansının ilgililere iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi.30/12/2019