Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/181 E. 2019/552 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/181
KARAR NO: 2019/552
KARAR TARİHİ: 22/11/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/02/2017
NUMARASI : 2014/496 Esas -2017/118 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 2012 model … marka … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde kasko sigortasıyla sigortalı olduğunu, sigortalı aracın 11/08/2012 tarihinde müvekkiline ait işyerine gelen meçhul şahıs tarafından çalındığını, çalınmanın hemen akabinde durumun karakola bildirildiğini, sigorta şirketine de müracaat edildiğini, ne var ki davalı … şirketinin talebi reddettiğini, müvekkilinin aracı kilitledikten sonra işyerine girdiğini, anahtarı kapalı olan işyerindeki çalışma masası üzerine bıraktığını, meçhul şahsın bedeni çeviklikle bir anda işyerine girip anahtarı alarak aracı çalıştırıp uzaklaştığını, tüm kayıtların kamera içerisinde mevcut olduğunu, özetle, araç anahtarının kapalı bir mekanda bulunması ve anahtarın bedeni çeviklik sayesinde ele geçirilmiş olması nedeniyle çalınma hadisesinin teminat kapsamında kaldığını belirterek 55.170,00 TL zarar bedelinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Araç üzerinde rehin hakkı bulunan … A.Ş davaya asli müdahale talebinde bulunarak sigorta tazminatının rehin hakkı sahibi olan müvekkili şirkete ödenmesi talebinde bulunmuştur.Davalı … vekili; çalınma hadisesinin gerçekleşme şekline göre rizikonun teminat dışı kaldığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, bilirkişi rapor ve ek raporu doğrultusunda 11/08/2012 tarihinde davacıya ait işyerinde gerekli tedbirlerin alınmaması sonucu işyerine giren şahıs tarafından açıkta bırakıldığı saptanan araç anahtarının alınarak aracın çalındığı, olayda, teminat kapsamında olan hallerin, yani anahtarın kapalı ve kilitli bir mekandan çalınmasının veya bedeni çeviklik yahut şiddet uygulanarak çalınmasının söz konusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, müvekkilinin aracını işyeri önüne park ettiğini, park ettikten sonra kilitlediğini, kapalı olan işyerine girdiğini, anahtarı, kapalı olan işyerindeki çalışma masası üzerine bıraktığını, işyerinin kapalı bir alan olduğunu, kapalı alanın kapısının açık olması ihmal olarak değerlendirilse bile kusur olarak değerlendirilemeyeceğini, zira işyerinin kapısı mevcut olduğu gibi kapıda güvenliği sağlamak üzere güvenlik kamerası olduğunu, bu nedenle salt kapının açık olmasının kusur olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, meçhul şahsın işyerini sinsice gözetleyerek kimsenin göremeyeceği şekilde girip araç anahtarını almasının bedeni çeviklik gerektiren bir eylem olduğunu belirterek, bu şartlarda dahilinde aracın çalınmasıyla meydana gelen zararın sigorta teminatı kapsamında kaldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, davalı tarafından düzenlenen ve hırsızlık teminatını içeren sigorta poliçesine dayalı olarak aracın çalınması nedeniyle sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık; aracın anahtarının iş yerinde masa üzerinde bırakılması sonucu orijinal anahtarla aracın çalınması sonucu gerçekleşen rizikonun teminat kapsamında bulunup bulunmadığına ilişkindir.Hırsızlık teminatını içeren poliçe ile 20/12/2011-20/12/2012 tarihleri arası teminat verilmiş ve hırsızlık, 11/08/2012 tarihinde gerçekleşmiştir.Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Kasko Genel Şartları’nın A.4.11 maddesinde araç anahtarının ele geçirilmesi suretiyle aracın çalınması sonucu meydana gelen zararlar ancak ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebileceği düzenlenmiştir.Taraflar arasındaki sigorta poliçesindeki “anahtar kullanılarak araç çalınması klozuna” göre de sigortalı araç anahtarlarının, gasp sonucunda ele geçirilmesi, sigortalının veya aracını kullanıma tahsis ettiği kişinin kendi ev veya işyeri niteliğindeki kapalı ve kilitli bir mekanda muhafazası esnasında bu mekana kırma, delme, yıkma, devirme, zorlama, öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanarak veya tehditle yada araç gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanmak suretiyle ele geçirilerek çalınması teminat kapsamında kabul edilmiştir.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davacının aracını park edip kilitledikten sonra iş yerine girdiği ve aracın anahtarını masaya bırakıp işyerinin arka tarafına geçtiği, bu esnada iş yeri kapısının açık olduğu, iş yerine giren meçhul şahsın masanın üzerinden anahtarları alarak aracı çalması karşısında, anahtarın ele geçirilmek suretiyle gerçekleşen çalınma olaylarında rizikonun hangi hallerde teminat kapsamında sayılacağına ilişkin poliçe klozunda belirtilen az yukarıda sayılan hallerin gerçekleşmediği, davacının, anahtarı iş yerinde masının üzerinde bırakmakla çalınmasına sebebiyet verdiği anlaşılmış olmakla davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı ve asli müdahilin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı ve asli müdahil vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2- İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,Dair, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 22/11/2019