Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1800 E. 2021/143 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1800
KARAR NO: 2021/143
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2017
NUMARASI: 2014/1362 (E) 2017/1065 (K)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı oldukları … plakalı araç ile müvekkili adına kayıtlı … plakalı aracın 24.08.2013 tarihinde karıştığı trafik kazasında, karşı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu belirterek kaza nedeniyle araçta meydana gelen değer kaybı ile tamirat süresince ticari faaliyette kullanılmaması sebebiyle ortaya çıkan araç mahrumiyet zararının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalılar tarafından takibe yönelik haksız surette itiraz edildiğini belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğünün …-E sayılı dosyasına yönelik itirazın iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulü ile, davalıların İstanbul 5 İcra Müdürlüğü’nün 2013/23716 esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin, 3.000,00 TL değer kaybı alacağı, 1.050,00 TL kazanç kaybı, 45,16 TL faiz olmak üzere toplam 4.095,16 TL yönünden (Davalı … Sigortanın 3.000,00 TL değer kaybı, 21,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.021,69 TL den sorumlu olmak üzere ) devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları bilirkişi raporu arasında fahiş fark bulunduğunu, her iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun, Yargıtay tarafından kabul edilen ilkelere uygun düzenlenmediğini, hasarsız 2. el piyasa rayiç değeri ile hasar onarıldıktan sonraki 2. el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın araştırılmadığını, kabul şekli bakımından da reddedilen miktar üzerinden 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilecekken 1.980,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 29/08/2016 tarihli rapor ve ek raporda, dava konusu 2011 model minibüste kaza nedeniyle oluşan değer kaybının 3.000,00 TL, araç mahrumiyet zararının ise 1.050,00 TL olduğu yönünde kanaatte bulunulduğu, onarım faturasına göre hasar tutarının KDV dahil 5.310,00 TL olduğu, araçta oluşan değer kaybının araçtaki hasarla doğru orantılı olması gerektiği, aracın hasarsız piyasa rayiç değeri ile, aynı seviyede hasara uğramış aracın 2. el piyasa değerinin belirlendiği, bu belirleme yapılırken emsal alım satım ilanlarından yararlanıldığı, bu ilanların rapora eklendiği, ayrıca aracın önceden karıştığı 10/10/2011 tarihindeki kazasının da değer kaybına etkisinin göz önünde bulundurulduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafından dava öncesinde alınan uzman raporunda ise %9 oranında değer kaybı öngörüldüğü, değer kaybı belirlenirken önceki kazasının değerlendirilmediği, hasar tutarıyla belirlenen değer kaybının orantılı olmadığı, hasar bedeline yakın miktarda değer kaybı belirlendiği, gerekçesinin açıklanmadığı, kiralama bedeli olarak da sözü geçen raporun soyut kaldığı, dolayısıyla bu raporun, hükme esas alınan rapordaki değerlendirmelerle çelişki oluşturacak nitelik ve içerikte olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun ise denetime elverişli olup usul ve yasaya uygun, hüküm vermek bakımından yeterli olduğu değerlendirilmiş, davacının buna ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. Ne var ki davalılar hakkında yapılan icra takibinde davalı sigorta şirketi bakımından 4.500,00 TL değer kaybı yönünden talepte bulunulmasına, buna göre reddedilen asıl alacak olan 1.500,00 TL üzerinden bu miktarı aşmayacak şekilde vekalet ücreti takdiri gerekmesine karşın maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ancak tespit edilen bu hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA, 3-İstinafa başvuran tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 4-Kararın kaldırılması nedenine ve kararın niteliğine göre istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-Yatırılan avanstan artan kısmın yatıran tarafa iadesine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; DAVANIN KISMEN KABULÜNE, davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına yapmış oldukları itirazın kısmen iptali ile takibin; 3.000,00 TL değer kaybı alacağı, 1.050,00 TL kazanç kaybı, 45,16 TL faiz olmak üzere toplam; 4.095,16 TL yönünden (Davalı … Sigortanın 3.000,00 TL değer kaybı, 21,69 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.021,69 TL den sorumlu olmak üzere) DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-İcra inkar tazminatına ilişkin talebin reddine, 3-Karar tarihine göre alınması gereken 279,74 TL harçtan peşin alınan 79,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 200,29 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, (Davalı Sigorta şirketinin 126,84 TL ‘den sorumlu tutulmasına) 4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 79,45 TL harç masrafının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davalı sigorta şirketi kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı sigortadan talep edilen ve kısmen ret edilen miktara göre hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigortaya verilmesine, 7-Davacının yapmış olduğu toplam: 1.328,20 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 827,57 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, davalı Sigorta şirketinin 610,63 TL ‘den sorumlu tutulmasına, 8-Davacıya ait ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 04/02/2021