Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1793 E. 2021/629 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1793
KARAR NO: 2021/629
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/02/2018
NUMARASI: 2014/225 (E) – 2018/163 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 20/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Limited Şirketine ait, davalı … Sigorta AŞ tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesiyle sigortalı olan sürücüsü davalı …’in yönetimindeki … plaka sayılı aracın 01/02/2011 günü bisikleti ile seyreden müvekkili davacı …’e çarparak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Limited Şirketinden, güç-efor kaybı ile muhtemel kazanç kaybı için şimdilik 50,00 TL zorunlu zararlarınını ve tespit edilecek diğer zararlarının karşılanması için şimdilik 50,00 TL olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazından bulunarak davacının davalı müvekkilinden herhangi bir maddi ve manevi tazminat alacağı bulunmadığını, davacının Antalya 4’üncü Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/128 (E) sayılı dava dosyasında şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle ceza davasını düştüğünü, müvekkili …’in kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı definde bulunarak toplanmasını istediği kanıtları bildirmiş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, 23/12/2014 tarihli duruşmada verilen zamanaşımı definin reddine dair ara karardan dönülmesine, davalı … ve … Sanayi Limited Şirketi yönünden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/1’inci maddesi uyarınca ibra tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı geçtiğinden davanın reddine, diğer davalı … Sigorta AŞ yönünden ise 23.031,66 TL geçici ve sürekli maluliyet tazminatının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının diğer tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Sigorta AŞ vekili dilekçesinde özetle; dava konusu talepler bakımından sigortalı ibra edildiğinden müvekkili şirketinde sorumluluğunun sona erdiğini, 06/06/2011 tarihli ibranamenin ardından 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 10/07/2014 tarihinde açılan dava ile ibranamenin iptalinin mümkün olmadığını, cevap dilekçesinde zamanaşımı defininde bulundukları halde davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından Sosyal Güvenlik Kurumundan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar … ve … Limited Şirketi vekili tarafından dosyaya sunulan 06/06/2011 tarihli “Feragat ve İbraname” başlıklı belge de; 2/2/2011 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralanan davacı …’in doğmuş ve doğacak olan maddi ve manevi tazminatları ile tedavi ve her türlü masraflarına karşılık olmak üzere, kazaya neden olan taşıtın sahibi … Limited Şirketinden nakden 3.000,00 TL alındığı, kaza nedeniyle aracın sahibi ile sürücüyü ibra ettiklerini, açtıkları ve açacakları dava, tazminat davası, maddi ve manevi taleplerden kesin olarak feragat ettikleri belirtilmiş, belgenin altı davacı … tarafından imzalanmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinin birinci fıkrasında; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” Aynı maddenin ikinci fıkrasında; “Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” şeklinde düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, kaza nedeniyle davacı …, sürücüsü davalı … olan … plaka sayılı aracın çarpması sonucu (01/02/2011 tarihinde) yaralanmış olup olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nin 66/e maddesi uyarınca zamanaşımı süresi sekiz yıldır. Bu itibarla Mahkemenin zamanaşımı uygulaması yerinde olmayıp bu konuda davacı tarafça istinaf başvurusu bulunmamakta ise de müteselsil sorumlu olan sigorta şirketine de sirayet eden ibraname tartışılmamıştır. 2918 sayılı KTK’nin 111. maddesinde, bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmaların geçersiz olduğu, tazminat miktarlarına ilişkin olan ve yetersiz veya fahiş olduğu “açıkça belli olan” anlaşmalar ya da uzlaşmaların, yapıldıkları tarihten başlayarak “iki yıl içinde” iptal edilebileceği düzenlenmiştir. Burada düzenlenen sürenin hukuki niteliği zamanaşımı süresi olmayıp “hak düşürücü süre” olduğundan, kısmi ödemeyi kabul etmiş olan kişi, artık KTK’nin 109. maddesindeki zamanaşımı sürelerinden yararlanamayacak, iki yıllık hak düşürücü süreyi geçirmişse zararının kalan bölümünü dava edemeyecektir. Davalı sigorta şirketi ibranamenin tarafı değildir. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 166’ncı maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca, borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Somut uyuşmazlıkta, davalı işleten … Limited Şirketi ile davalı sürücü …’in, davacının trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararlardan kaynaklanan sorumluluklarının -KTK’nin 111. maddesinde öngörülen iki yıllık hak düşürücü süre içinde ibranamenin iptalinin istenilmemesi nedeniyle- sona erdiğinin ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 90’ıncı maddesi uyarınca işletenin sorumluluğunu poliçe de yazılı limitler içinde teminat altına alan ZMSS poliçesini düzenleyen müteselsil sorumlu davalı … Sigorta AŞ’nin TBK’nin 166/1’inci maddesi uyarınca borçtan kurtulduğunun anlaşılması karşısında, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın kaldırılma gerekçesine göre davalı … Sigorta AŞ vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü diğer istinaf nedenleri inceleme dışı bırakılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : A- Davalı … Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre; 1-İstinaf kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle inceleme dışı kalan ilk derece mahkemesi kararı yinelerek; ilk derece mahkemesinin 23/12/2014 tarihli duruşmasındaki zamanaşımı def’inin reddine dair ara karardan dönülmesine, davalı … ve … Limited Şirketi yönünden 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109/1’inci maddesi uyarınca ibra tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı dolduğundan, davanın reddine, 2-Davacı tarafından davalı … Sigorta AŞ’ye karşı açılan trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı davasının reddine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 201,60 TL (51,60 peşin harç + 150 TL ıslah harcı) karar ve ilam harcından mahsup edilerek, artan miktarın talep halinde geri verilmesine, 4-Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek, kendilerini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine, 5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 6-HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca artan gider avansının ilk derece mahkemesince yatıran tarafa geri verilmesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı … Sigorta AŞ tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran tarafa geri verilmesine, 2-İstinaf kanun yolu aşamasında davalı … Sigorta AŞ tarafından sarf edilen 98,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile 35,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 133,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsil edilerek, davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nin 333’ücü maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde İlk Derece Mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 20/04/2021