Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/179 E. 2019/565 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/179
KARAR NO : 2019/565
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/08/2017
NUMARASI : 2017/3746 Esas – 2017/3746 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna vermiş olduğu başvuru dilekçesinde; 20/02/2012 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında müvekkili olan … yaralanmasına neden olan ve davalı …. Sigortaya ZMSS ile sigortalı olan araç sürücüsünün % 100 asli ve tam kusurlu olması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere 20.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda, talebini 94.127,00 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili davanın reddini talep emiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince; başvurunun kabulüne dair verilen karara itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince hükme esas alınan maluliyet raporunda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Davalı vekili İHH kararına karşı istinaf başvurusunda; İHH’nce karara esas alınan maluliyet raporunun davacının başvurusu üzerine düzenlenmiş olup karara esas alınmasının mümkün olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat taleplidir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebinin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi zorunludur. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşların çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği veya Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.Maluliyete ilişkin alınacak raporlar; kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğüne, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine, 01.09.2013 tarihinden sonra da Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan rapor, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tanzim edilmiştir. Kaza tarihi itibarıyla maluliyet raporu, usul ve yasaya uygun olup raporun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı tarafın dayandığı ve tek bir adli tıp uzmanı tarafından tanzim edilen medikal raporun, heyet halinde verilen ve uygun yönetmeliğe göre düzenlenmiş rapora üstün tutulması da mümkün değildir. Bu nedenle bu yöne ilişen istinaf itirazı yerinde değildir.Bu durumda, yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,6-İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/11/2019