Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/176 E. 2019/580 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/176
KARAR NO: 2019/580
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/10/2017
NUMARASI: 2017/5063 Esas – 2017/5034 Karar (İtiraz Hakem Heyetinin 21/09/2017 – 2017/İHK-3640)
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 28/09/2015 tarihinde karışmış olduğu trafik kazası sonucu müvekkilinin malul kaldığını, müvekkili tarafından davalı Sigorta Şirketine yapılan başvuru üzerine kendisine kısmi bir tazminat ödendiğini, Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinden alınan 10/10/2016 tarihli raporda müvekkilinin %46,2 maluliyetinin bulunduğunun tespit edildiğini, bakiye tazminatın ödenmesi için davalı tarafa başvurulduğunu ancak başvurunun reddedildiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 5.100,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı arcın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, davacının yaralanması nedeniyle hasar dosyası açıldığını, davacının malul kalması sebebiyle %20 müterafik kusur ve %20 hatır taşıması indirimi yapılarak 136.583,00 TL’nin 06/02/2017 tarihinde başvuru sahibine ödendiğini, bu ödemenin tazminat hesaplamasında dikkat alınması gerektiğini, yapılacak tazminat hesaplamasında %20 müterafik kusur ve %20 hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini iddia ederek başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyeti, başvurunun kabulü ile 153.417,00 TL bakiye maluliyet tazminatının 06/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesine karar vermiş, karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti davalı vekilinin itirazlarının kısmen kabulü ile 151.228,00 TL bakiye maluliyet tazminatının 06/02/2017 tarihinde işleyecek yasal faizi ile birlikte, başvuru sahibine verilmesine, fazlaya ait 2.189,00 TL istemin reddine karar vermiştir, Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ödeme tarihindeki veriler ve TRH 2010 Yaşam Tablosu, %1,8 teknik faize göre tazimat hesaplaması yapılması gerektiğini, olayda emniyet kemerinin takılı olmaması nedeniyle %20 müterafik kusur indirimi yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, mevcut maluliyet oranını kabul etmediklerini, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesi gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54/3.maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ile 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta; dava konusu kaza 01/10/2015 tarihinde gerçekleşmiş, ZMSS poliçesi ise 26/05/2015 tarihinde düzenlenmiştir. Karara dayanak yapılan Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinin 10/10/2016 tarihli raporu; “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ve Sosyal Güvenlik Kurumu Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” dikkate alınarak hazırlanmıştır. Poliçe düzenlenme tarihi dikkate alındığında hükme dayanak yapılan maluliyet raporunun yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Yine karara dayanak yapılan 12/04/2017 tarihli aktüerya raporunun yapılan incelemesinde; raporun %46,2 maluliyet oranı ve PMF Yaşam Tablosuna göre düzenlendiği görülmüştür. Poliçenin düzenlenme tarihi dikkate alındığında, 01/06/2015 yürürlük tarihli ZMSS Genel Şartları’nın olayda uygulanması imkanı bulunmadığından, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faize göre yapılmamasında bir yanlışlık bulunmamaktadır. Başka bir deyişle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Trafik kazası tespit tutanağında davacının emniyet kemeri takıp takmadığının tespit edilemediği belirtilmiştir. Kaldı ki trafik kazası tespit tutanağı ve davacıdaki yaralanmanın niteliği (ayak bileklerinin kırılması, omurların kırılması) dikkate alındığında emniyet kemerinin takılı olup olmamasının zararın artmasında etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla, TBK’nın 52.maddesi kapsamında müterafik kusur indirimi yapılmaması doğrudur. Başka bir deyişle, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı da yerinde değildir. Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/11/2019