Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1751 E. 2021/478 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1751
KARAR NO: 2021/478
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2018
NUMARASI: 2014/1146 (E) 2018/81 (K)
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle. 26/07/2011 tarihinde, davalılardan … Ltd. Şti’ne ait ve dava dışı …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile davacılardan …’e ait olup …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması sonucu müvekkillerinin ağır yaralandığını belirterek belirsiz alacak davası şeklinde maddi tazminatın tüm davalılardan; uğranılan manevi zarar bakımından ise … için 40.000,00 TL, … için ise 30.000,00 TL tazminatın araç işleteni olan davalı şirketten avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı … vekili davanın reddini talep etmiştir.Diğer davalı taraf usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, maddi tazminata ilişkin talebin sigorta şirketi tarafından karşılanması nedeniyle maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile davacı … için 12.000,00 TL, davacı … için 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti’nden tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davacılar vekili manevi tazminatın az takdir edildiğini; davalı … Ltd. Şirketi vekili ise; gerekçeli kararın tebliğinden önce istinaf iradesi ortaya konulmak suretiyle 03/04/2018 tarihinde verilen dilekçe ve istinafa cevap dilekçesinde özetle, tespit edilen kusur durumunun hatalı olduğunu, gerçek kusur durumuna göre manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, maluliyet oranları farklı olmasına rağmen eşit miktarda manevi tazminat takdirinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, manevi tazminatın fahiş oranda takdir edildiğini, kusur bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadan bilirkişiden alınan raporla yetinilerek karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Dosyada mübrez 08/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda, davalı şirketin işleteni olduğu … plaka sayılı araç sürücüsünün iki yönlü yolda sollama ile geçmenin yasak olduğu sağa hafif virajlı yol noktasına hızlı girme nedeniyle duramayarak aynı anda önünde seyir halinde olan ve doğrultu manevralarını yanlış yapan davacı …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın arka kısmına çarpması şeklinde meydana gelen olayda geçmenin yasak olduğu şerit üzerinde görüş alanı düştüğü noktada önde giden aracı geç fark etmesi ve takip mesafesini koruyamaması neticesinde kamyon sürücüsüne %62,50 oranında kusur izafe edildiği, davacı … ‘ün ise araç geçişinin yasak olduğu virajlı yol noktasında şerit değiştirme ile tehlikeli şekilde bulunduğu ve arkadan gelen araç trafiğine karşı yolun sağ şeridine doğru kaçarak önlem alma imkanı var iken bunu yapmaması nedeniyle %37,50 oranında kusurlu addedildiği, kaza tespit tutanağının da aynı yönde olduğu, davalı araç sürücüsüne asli, davacıya ise tali kusur izafe edildiği, neticeten 08/05/2017 tarihli bilirkişi raporunun oluş, usul ve yasaya uygun olduğu, hüküm vermek bakımından yeterli bulunduğu görülmektedir. Kusura yönelik istinaf itirazlarında isabet bulunmamaktadır. Diğer yandan olay tarihinde davacı … ‘ün 42, …’ün ise 50 yaşında olduğu, davacı … ‘ün kaza nedeniyle omurga kuyruk sokumundaki arızası nedeniyle %20 oranında sakat kaldığı, diğer davacının ise omuz ve göğüs kemiklerini birbirine bağlayan yerdeki arızasından kaynaklı %3,2 oranında malul kaldığı, davalı şirketin unvanına göre petrol/enerji işiyle iştigal ettiği, kaza tarihinden sonra davacıların boşandıkları, davacı … ‘ün yetim aylığıyla geçinmekte olduğu, …’ün ise kamu emeklisi olduğu görülmektedir. Bu itibarla, kusur durumu, davacıların maluliyet oranı ve tedavi süresi, caydırıcılık ilkesi, tarafların mali ve sosyal durumu, paranın alım gücü ve hakkaniyet ilkesi ile davacıların birbirlerinin yaralanmasından kaynaklı olarak da elem ve ızdırap çektikleri nazara alınarak yapılan değerlendirmede takdir edilen manevi tazminat miktarı düşük kalmaktadır. HMK 353/1-b/2 maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilipte yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür. O halde, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, az yukarıda açıklanan ilkeler nazara alınarak düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla davacı … için 40.000,00 TL davacı … için ise 30.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A)1-Davalı … Ltd. Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Alınması gereken 1.639,44 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubundan sonra kalan 1.603,54 TL harcın istinafa başvurun taraftan alınarak Hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, B)1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca esastan kabulüne, 2-İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvurma harcı ile 40,00 TL tebligat ve posta giderinden ibaret yargılama giderinin, davalı … Ltd. Şirketinden alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, C)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; 1-Maddi tazminata ilişkin talebin sigorta şirketi tarafından karşılandığı anlaşılmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2-a)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının kabulü ile 40.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, b)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının kabulü ile 30.000,00TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacıya ödenmesine, 3-Alınması gereken karar ve ilam harcı, a)Maddi tazminat davası bakımından 35,90 TL’nin peşin alınan 245,95 TL’den mahsubuna, b)Manevi tazminat davası bakımından 4.781.70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 210,05 TL’nin mahsubundan sonra kalan 4.571.64 TL’nin davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına, 4-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirmekle; a)Maddi tazminat davası bakımından; davalı … ile sulh olduğu ve vekalet ücretinin sulh kapsamında ödendiği anlaşılmakla davacılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, b)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası bakımından; Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 6.000 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacı …’e ödenmesine, c)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası bakımından; Dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre 4.500 TL vekalet ücretinin davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacı …’e ödenmesine, 5-Davalı … Ltd. Şti tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 6-a)Davacılar tarafından işbu dava için yatırılan 210,05 TL harcın davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacılara ödenmesine, b)Manevi tazminat davasında sarfedilen bilirkişi ücreti 600,00 TL ile tebligat ve posta masrafı 144,00 TL’den ibaret toplam 744,00 TL yargılama giderinin davalı … Ltd. Şti’nden tahsili ile davacılara ödenmesine, c)Maddi tazminata ilişkin yargılama giderlerinin sulh kapsamında kalması nedeniyle davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 7-Gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine, Dair, ihtiyari dava arkadaşı konumundaki her bir davacı yönünden objektif dava birleşmesi teşkil eden davalarda davalı aleyhine hükmedilen miktarlar gözetilerek 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 01/04/2021