Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1746 E. 2021/380 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1746
KARAR NO: 2021/380
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2018
NUMARASI: 2014/1028 Esas – 2018/225 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava ve uyuşmazlık, TBK’nın 54. ve 56. maddeleri kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi (geçici ve kalıcı güç kaybı tazminatı ile tedavi giderleri) ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince; “Bu kapsamda tedavi giderinin belirlenmis açısından dosya adli tıp uzmanı doktor bilirkişiye tevdii edilmiş ve davacının talep ettiği memorial hastanesinin 09/03/2012 tarihli … nolu faturasında belirtilen 8798,48 TL lik tedavi giderinin talep edilebilir olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmiştir. Bu rapor uyarınca ve Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/14687 esas ve 2017/1638 karar sayılı ilamı uyarınca 2918 sayılı yasanın 98.maddesi uyarınca trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmeti bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacağı ,hükme bağlanmış olup kaza tarihinde yürürlükte olan bu hüküm göz önünde bulundurularak davacı tarafın tedavi gideri talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu açıklamalar ışığında davacı tarafın maddi tazminat talebini oluşturan bakıcı giderinin ödenmiş olması nedeni ile ve tedavi giderinin ise davalı sorumluluğunda olmaması nedeni ile maddi tazminat talebinin tümden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın manevi tazminat talebine ilişkin yapılan değerlendirmede somut olayda TBK’nın 56.maddesi uyarınca manevi tazminat talep şartlarının gerçekleştiği anlaşılmakla olayın oluş şekli davacının kusur durumu ve davalının kusur oranı kaza dolayısı ile davacının tedavide geçireceği süre ve maluliyet oranı dikkate alınarak davacı … yararına 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesi takdir ve sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davacı …’in yakınları olan diğer davacılar lehine manevi tazminat talebinde bulunulmuş ise de dosya kapsamı itibari ile ve olayın oluş şekli itibari ile manevi zarara uğradıkları anlaşılamadığı” gerekçesiyle, “Davalı … şirketi yönünden davanın feragat nedeni ile reddine, davacı tarafın maddi tazminat talebinin tümden reddine davacı … yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın davalı … ve … ‘den olay tarihi olan 26.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, diğer davacılar yönünden manevi tazminat talebinin ise reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tedavi giderleri tazminatının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesine göre sağlık hizmet bedellerinin üç yıl süreyle aktarılmasından sonra sigorta şirketleri ve …’nın yükümlülüklerinin sona ereceğinin öngörüldüğünü, SGK’nın yükümlülüğünün, aktarımın tamamlanmasından üç yıl sonra başlayacağının belirtildiğini; dava konusu kazanın 26/02/2012 tarihinde gerçekleşmesi nedeniyle SGK’nın tedavi giderlerinden sorumluluğunun henüz başlamadığını, yaralanan davacı …’in yakınları olan davacıların manevi zarara uğramadıkları tespitinin hatalı olduğunu, yakınları olan davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosya kapsamından, … Sigorta AŞ. (Eski Ünvanı:… Sigorta AŞ.)’nin ZMS sigortacısı, davalı …’in maliki ve davalı …’ün sürücüsü olduğu … plakalı aracın 26/02/2012 tarihinde, yaya olan davacı …’e çarpması nedeniyle gerçekleşen trafik kazası neticesinde, davacı …’in yaralandığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ün asli, yaralanan davacı …’in tali kusurlu olduğu; davacıdaki yaralanmanın, Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp İhtisas Kurulunun 24/05/2017 tarihli raporunda, %8.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı ve iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceğinin mütalaa edildiği; işbu davada, davacı …’in, kendi yaralanması nedeniyle maddi (geçici ve sürekli iş göremezlik ile tedavi giderleri) ve diğer davacılarla birlikte manevi tazminat talep ettikleri ve Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 Sayılı Kanun’un 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Kanun’un geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, sözkonusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre, davaya konu trafik kazası 26/02/2012 tarihinde gerçekleştiğinden, belgeli tedavi giderlerinden SGK sorumludur. Buna durumda, Mahkemece de bu doğrultuda karar verilmiş olması isabetli olduğundan, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmemiştir. TBK’nın “Manevi tazminat” başlıklı 56. maddesinde, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, trafik kazası neticesinde yaralanan 20/12/1949 doğumlu …’in, yukarıda değinilen maluliyet oranı ve iyileşme süresine göre, TBK’nın 56/2. maddesi kapsamında ağır bedensel zarara uğradığı kuşkusuzdur. Bu durumda, davacı …’in, yakınları olan davacı (eşi) … ile davacılar (kızları) …, … ve … yönünden manevi tazminat verilebilme koşulları oluştuğundan, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerinde görülmüştür. Bu nedenle, davacı …’in yaralanmasının niteliği, maluliyet oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminat müessesesinin amacı ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak, her bir davacı için 1.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: 1-)Davalı … AŞ. (Eski Ünvanı:… Sigorta AŞ.) yönünden davanın feragat nedeni ile reddine 2-)Davacı tarafın maddi tazminat talebinin tümden reddine 3-)Davacı …’in manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 4-)Davacı …’in manevi tazminat davasının kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 5-)Davacı …’in manevi tazminat davasının kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6-)Davacı …’in manevi tazminat davasının kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-)Davacı …’in manevi tazminat davasının kabulü ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 8-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 614,79 TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 555,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 59,04 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 9-)Davacı tarafından yatırılan 555,75 TL harcın (başvurma+peşin harç) davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 10-)Davacı tarafından dosyada yapılan 195,40 TL keşif harcı, 80,00 TL araç ücreti, 397,75 TL posta gideri ve 750,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.423,15 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%25) göre hesaplanan 355,78 TL’sinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 11-)Davalılar … ve … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince maddi tazminat yönünden İlk Derece Mahkemesi kararı dikkate alınarak 2.180,00TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine, 12-)Manevi tazminat davası yönünden, davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT gereğince 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 13-)Manevi tazminat davası yönünden, davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 14-)Manevi tazminat davası yönünden, davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 15-)Manevi tazminat davası yönünden, davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 16-)Manevi tazminat davası yönünden, davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT’nin 13/2. maddesi gereğince 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 17-)Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1-)Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 2-)İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 74,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 3-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-)İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/03/2021