Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/174 E. 2019/579 K. 28.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/174
KARAR NO: 2019/579
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2017
NUMARASI: 2015/783 Esas- 2017/535 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMS Sigortacısı davalı … A.Ş.’nin maliki ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın 08/12/2014 tarihinde, müvekkiline ait araca çarparak hasara neden olduğunu, davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu bulunduğunu, müvekkillinin, aracını tamir nedeniyle kullanamadığı günlerde araç kiraladığını, araç kiralama bedeli olarak 5.310,00 TL harcama yaptığını, aracında değer kaybı oluştuğunu iddia ederek, 5.310,00 TL araç kiralama bedeli ve şimdilik 2.000,00 TL araç değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 7.310,00 TL tazminatın (davalı … yönünden araç değer kaybı ile sınırlı olmak üzere) kaza tarihinden itibaren yasal faizin altında olmamak kaydıyla avans faizi ile birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Ş. (Eski ünvanı: … Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle belirlenen teminatlarla ve sigortalısının kazadaki kusur oranı ile sınırlı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında müvekkiline ait araç sürücüsü %100 kusurlu bulunurken, davacı tarafa kusur izafe edilmediğini, kaza tespit tutanağındaki kusurları kabul etmediklerini, kusur oranının daha net ortaya çıkması için kaza mahalinde keşif yapılarak işinin ehli uzman bilirkişilerden rapor alınması gerektiğini, talep edilen kiralama bedelinin hakkaniyet ve dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, makul tamir süresinin bilirkişi tarafından belirlenmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen, davalı cevap hakkını kullanmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “davanın kabulü ile, 5.310,00TL araç kiralama bedelinin davalılar … ile davalı … A.Ş.’den ödeme tarihi olan 10.03.2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3.099,46TL değer kaybı bedelinin davalı … ve davalı … A.Ş.’ den kaza tarihi olan 08.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, diğer davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 18.12.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiş; Bu karara karşı davalı …A.Ş. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı …A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, 3.099,46 TL olarak tespit edilen değer kaybının fahiş olduğunu, davacının aracının tamir süresi nedeniyle kullanılamamasından ve makul kabul edilemeyecek sürenin gecikmesinden dolayı müvekkilinin sorumlu olmadığını, davalı … Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı ve ikame araç tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 08/12/2014 tarihinde, davalı … Sigorta A.Ş.’nin ZMSS sigortacısı, davalı …A.Ş’nin maliki ve davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın, davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği ve bu kaza nedeniyle davacının araç değer kaybı ve ikame araç tazminatı talep ettiği anlaşılmışır. Somut uyuşmazlığa konu trafik kazası 08/12/2014’te meydana gelmiş, iş bu dava ise 29/04/2015 tarihinde açılmıştır. Dava, KTK’nın 109/1. ve TBK’nın 72.maddelerinde öngörülen 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığından, davalı … A.Ş vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan, 01/08/2016 tarihli bilirkişi raporunda, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu; … plakalı araç sürücüsünün kusursuz; davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybının 3.099,46 TL; ikame araç bedelinin 5.310 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun HMK’nın 279.maddesine uygun olarak düzenlendiği, dosyadaki diğer delillerle örtüştüğü ve denetime elverişli olduğu, davalı tarafın kusur, değer kaybı ve ikame araç tazminatına yönelik istinaf iddia ve itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir. Bu bağlamda; davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 574,45 TL istinaf karar harcından peşin alınan 143,62 TL’nin mahsubu ile bakiye 430,83 TL harcın davalı … A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı … A.Ş.’nin istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/11/2019