Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/172 E. 2020/22 K. 14.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO: 2019/172
KARAR NO : 2020/22
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2017
NUMARASI: 2014/1125 Esas – 2017/621 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ : 14/01/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan … ve … kızı, … kardeşi olan … 08/07/2011 günü, davalılardan … sevk ve ideresinde bulunan … plakalı aracın çarpması sonucu ağır yaralandığını, kaldırıldığı hastanede 4 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra 12/07/2011 günü hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla; anne … için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50.000,00 TL manevi tazminat, baba… için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 50.000,00 TL manevi tazminat, kardeşi … için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde toplam 7.478,00 TL’nin 22.08.2011 tarihinde ilgililere ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde görev itirazında bulunmuştur.Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında imzalanan uzun süreli araç kiralama sözleşmesi uyarınca … AŞ’ye kiraya verdiğini, müvekkil şirketin işleten sıfatının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Davalı … ve Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde: Davalı …. aleyhine açılan davanın işleten sıfatı bulunması nedeniyle reddine; Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine hizmet kusuruna dayalı olarak açılan davanın yargı yolu bakımından görevsizlik nedeniyle usulden reddine; Davalılar … A.Ş. ve … A.Ş. aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne, Davacı anne …. için 1.488,28 TL, davacı baba … için 579,20 TL ve davacı kardeş … için 5.489,51 TL destekten yoksun kalma tazminatının adı geçen davalılardan müteselsilen tahsiline; Davalılar … ve …. AŞ aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, davacı anne … için 15.000,00 TL, davacı baba …. için 15.000,00 TL ve davacı kardeş … için 5.000,00 TL manevi tazminatın adı geçen davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili, davalı …. vekili, davalı … vekili ve davalı .… vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekilince istinaf dilekçesinde özetle; kusur durumunun tespiti amacıyla keşif yapılmamasının doğru olmadığı, davalı Karayolları Genel Müdürlüğüne kusur yüklenmemesinin hatalı olduğu, bilirkişi raporunda müteveffaya izafe edilen kusur oranının kabulünün mümkün olmadığı, dava dilekçesinde manevi tazminat talebinin tarafların kusur dereceleri dikkate alınarak oluşturulduğu özellikle belirtmiş olmasına rağmen takdir edilen toplam 35.000,00-TL manevi tazminatın düşük kaldığı, bilirkişinin, müteveffanın anne babasına sadece parasal destekliğini hesaplaması, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına rağmen “Yardım ve Hizmet” şeklindeki destekliğini dikkate almamasının hatalı olduğu, davacı … destekliğin anne ve babanın ölümünde sonra başlayacağı yönündeki tespitin doğru olmadığı, … %70 zihinsel özürlü olduğu, destek suresinin daha önceden başlaması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda anne ve babanın muhtemel yaşam süreleri hesaplanırken özellikle babanın kalp hastası olduğu hususunun gözetilmediği, maddi tazminat hesabının bu nedenlerle hatalı olduğu belirtilerek kararın kaldırılması istenilmiştir. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur durumunun tespiti amacıyla keşif yapılmamasının doğru olmadığını, davacıların murisinin yola birden atlamış olması nedeniyle. dava konusu olayda müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacılar tarafından vefat edenin kendilerine destek olacağı ispatlanamadığı gibi destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecek olan kardeş lehine tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, davacılara 4.000,00 TL ödendiğini, bilirkişi raporunda mahsup yapılıp yapılmadığını belli olmadığını, mahsup yapılmamış ise tazminattan düşülmesi gerektiğini, davacılara SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının da sorulmadığını, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının da yüksek olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı ….vekili istinaf dilekçesinde özetle; ceza zamanaşımının ancak haksız fiil faili bakımından uygulanabileceğini, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için haksız fiil failinin sanık olarak yargılanması gerektiğini, somut olayda müvekkili şirket bakımından ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için gereken şartların oluşmadığını, müvekkili aleyhine açılan davanın zamanaşımından reddedilmesinin doğru olmadığını, kaldı ki müvekkili şirketin aracın maliki olmadığını, bu nedenle zarardan sorumlu tutulamayacaklarını, dava konusu olayda müvekkilin herhangi bir kusuru bulunmadığını, keşif yapılmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, gerek ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporlarında gerekse olayın oluş şekli değerlendirildiğinde diğer davalının herhangi bir kusuru olmadığını, davacılar tarafından vefat edenin kendilerine destek olacağı ispatlanamadığı gibi destekten yoksun kalma tazminatı talep edemeyecek olan kardeş lehine tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığını, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, karara dayanak tazminat hesabını içerir raporun hatalı olduğunu, mali sosyal durum araştırmasının gerçeği yansıtmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı …. vekili; davalılar bakımından tek vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 1-Davacı … ve davacı … bakımından tesis edilen maddi tazminat hükmüne yönelik istinaf başvurusunu değerlendirilmesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2 maddesindeki düzenlemeye göre miktar veya değeri 1.500 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Aynı maddenin 4. fıkrasına göre kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 1.500 TL’yi geçmeyen tarafın istinaf yoluna başvurma hakkı bulunmamaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile eklenen Ek 1. maddesi uyarınca maddedeki parasal sınırın yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle belirlenen kesinlik sınırı karar tarihi itibarıyla 3.110,00 TL’dir. Somut olayda davacı anne …. için 1.488,28 TL, davacı baba …. için 579,20 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda davalılar aleyhine kabul edilen miktar 2017 yılı itibariyle istinaf kesinlik sınırının altında kalmaktadır. Yine davacı vekili davasını bu miktar üzerinden ıslah etmiştir. Davacı bakımından reddedilen kısım bulunmamaktadır. Islah edilen miktar gözetilerek adı geçen davacılar yönünden verilen karar kesinlik sınırının altındadır.Bu durumda adı geçen davacılar bakımından tesis edilen maddi tazminat davasına ilişkin taraf vekillerince verilen istinaf dilekçesinin usulden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı …. bakımından verilen maddi tazminat kararına ve davacılar bakımından hükmedilen manevi tazminat kararına ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesi;a-Davalılar …. ve ….AŞ vekillerinin istinaf itirazlarının değerlendirilmesi; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazmini için kaza gününden itibaren iki yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş, aynı maddenin ikinci fıkrasında, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda Ceza Kanunu’nun öngördüğü ceza zamanaşımının (sürücü, işleten veya diğer sorumlular için fark gözetilmeksizin) uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu maddede öngörülen ceza zamanaşımı süresinin uygulanması için kamu davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararı verilmiş bulunması aranmamakta olup cezayı gerektiren fiilin varlığı yeterlidir. (Yargıtay 17 HD.2017/4362 E. 2019/10247 K. sayılı kararı ve benzer nitelikteki diğer kararları) Bu durumda bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. SGK’ya yazılan yazıya verilen cevapta davacılara dava konusu kaza nedeniyle herhangi bir gelir bağlanmadığı bildirildiğinden bu yöne ilişkin araştırma yapılmadığı itirazı yerinde değildir. Silivri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/402 E.2012/423 K.sayılı kararı ile kusur raporu arasındaki çelişki gidebilmek suretiyle davalı …. tali kusurlu olduğu kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmiştir. Karar Yargıtay 12. Ceza Mahkemesi tarafından 05.06.2014 tarih ve 2013/22513 Esas, 2014/13905 Karar nolu kararı ile onanmış ve kesinleşmiştir. Eldeki dava dosyası üzerinden 13.05.2015 tarihli kusur raporunda da aynı kusur durumu benimsenmiştir. Mahkemece birbiriyle örtüşen kusur raporları doğrultusunda benimsenen kusur durumunda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. … yönünden destek olduklarının kabulü için 4721 sayılı TMK 364. maddesine göre kardeşin kardeşe destek olması için gereken şartların bulunması aranmaktadır. Davacı … zihinsel engelli olup %50-70 oranında maluliyeti bulunmaktadır. Hayat tecrübeleri tahtında tek bir kardeşi olan destek şahsının vefat etmemiş olması durumunda zihinsel engelli olan kardeşine destek olacağı karine olarak kabul edilir. Dolayısıyla buna yönelik istinaf itirazı da yerinde değildir. Davalı … Tic. Ltd. Şti’nin kazaya karışan aracı uzun dönem kiralama sözleşmesi ile davalı …A.Ş’ye kiralanmış olması nedeniyle kaza tarihi itibarıyla işleten sıfatı kiracı şirkete aittir. Bu durumda zarardan işleten sıfatıyla sorumlu olup buna yönelik istinaf itirazları da yerinde değildir.Yine hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı … tarafından yapılan ödeme güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edildiğinden bu konudaki itiraz dayanaksızdır. b-Davalı ….Tic. Ltd. Şti’nin istinaf itirazının değerlendirilmesi; Davacının, araç maliki davalı …. şirketine araç tescil kaydına göre dava açmasına göre bu davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Adı geçen şirketin kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmamaktadır.c-Davacılar vekilinin davacı … bakımından tesis edilen maddi tazminat kararına yönelik istinaf itirazlarının değerlendirilmesi; Karayolları Genel Müdürlüğünün hizmet kusuruna dayanıldığına göre görev yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Az yukarıda açıklandığı üzere, destek şahsı vefat etmemiş olsaydı zihinsel engelli kardeşine destek olacağının kabulü doğrudur. Ancak destek olma süresinin anne babanın vefatı tarihinden itibaren hesaplanmış olması ve ayrıca, düşük pay dağılımı esas alınarak yapılması doğru değildir. Müteveffanın tüm yaşamı boyunca destek olacağının kabulü gerekir. O halde, davacı …. bakımından destek şahsı yaşamış olsaydı hayatı boyunca destek olacağı kabul edilerek ve Yargıtay 17 HD’nin ilke kararlarına uygun bir şekilde desteğin evleninceye kadar gelirinin yarısını kendi ihtiyaçlarına, yarısını da anne ve babası ve kardeşi için ayıracağı varsayılarak bu dönemde desteğe iki anne ve baba ile kardeşe birer pay vermek suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında evlenmeden önceki dönem içinde %20 pay verilmesi gerektiği, desteğin ileride evlenmesi ile birlikte desteğe üç, eşe üç, anne ve baba ve kardeşe birer pay verilerek, yine desteğin tüm gelirinin oranlanarak %11 pay ayrılması, desteğin bir çocuğunun olması durumunda üç pay desteğe, üç pay eşe, iki pay çocuğa ve birer pay anne ve babaya ve kardeşe ayrılmak suretiyle desteğin tüm gelirine oranlandığında kardeş için %9 pay verilmesi, daha sonra ikinci çocuğun doğacağı varsayılarak bu kez desteğe üç, eşe üç, çocukların her birine ikişer ve anne ve babaya ve kardeşe birer pay verilerek desteğin tüm gelirine oranlanarak kardeşe 7,5 pay verilmek suretiyle destek tazminatının varsayımsal hesabının yapılması ve kesinleşen kusur vesair hususlar aynen kabul edilerek davalı …Tic. Ltd. Şti’nin vekalet ücretine ilişkin kazanılmış hakkı da gözeterek sonucuna göre bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılması nedenine göre manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davacı…. ve davacı … bakımından tesis edilen maddi tazminat hükmüne yönelik taraf vekillerinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 352/1-b maddesi uyarınca REDDİNE,2-Davalı …Tic. Ltd. Şti’nin vekalet ücreti bakımından kararı istinaf etmekte hukuki yararı bulunmadığından istinaf başvurusunun usulden REDDİNE,3-Davacı …. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,5-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,6-Taraf vekillerinin manevi tazminat kararına yönelik istinaf itirazlarının kararın bütünüyle kaldırılmış olması nedeniyle şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA, 7-İstnaf dilekçesi reddedilen davacı … ve davacı … bakımından peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvuran taraflara İADESİNE,8-İlk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla kararı istinaf eden taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde İADESİNE,9-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.14/01/2020