Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1715 E. 2020/4295 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1715
KARAR NO: 2020/4295
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2017
NUMARASI: 2014/46 Esas – 2017/605 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 15/11/2013 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’un maliki ve davalı …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın, İzmit istikametinden Yalova istikametinde seyir halinde iken, D-130 Devlet Karayolu …-… Sitesi Durağı önü -…-… mevkiinde, müvekkillerinin murisi yaya …’na çarpması neticesinde, …’nun vefat ettiğini, davalı sürücü hakkında Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/311 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporuna göre, davalı sürücünün tali, müteveffanın asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/295 D.İş-2013/295 Karar sayılı dosyasında bulunan 23/12/2013 tarihli raporunda ise; kazanın oluşumunda müteveffanın %50, davalı sürücünün %30 ve davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün %20 oranında kusurlu olduklarının belirlendiğini, kaza nedeniyle müvekkillerinin büyük acı ve ızdırap çektiklerini, maddi ve manevi zarara uğradıklarını iddia ederek, HMK’nın 107. maddesi kapsamında fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla müteveffanın babası davacı … ile annesi davacı …’nun her biri için şimdilik 1.000,00’er TL’den olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile anne ve babanın her biri için 50.000,00’şer TL’den olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın; müteveffanın kardeşleri olan davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL ve davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL, genel toplamda ise 152.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın 15/11/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı Sigorta Şirketi bakımından poliçe limiti ve teminat türüyle sınırlı olmak, KTK’nın 99/1. maddesi uyarınca dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itirabaren 8. iş gününden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sorumlu olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili 28/04/2014 tarihli dahili dava dilekçesinde, davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığının davaya dahil edilmesini ve diğer davalılarla birlikte maddi ve manevi tazminat taleplerinden sorumlu tutulması karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin haksız olduğunu, kusur ve zarar tespitinin uzman bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde asıl kusurlu olanın müteveffa olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını iddia ederek, davanın reddini talep etmiştir. Dahili davalı Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, Gölcük 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/311 Esas sayılı ceza dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin yokluğunda yapılan tüm tutanak ve tespitleri kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz istenilmesinin haksız olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalılar … ve …’a, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalılar cevap haklarını kullanmamışlardır. İlk Derece Mahkemesince; “Açılan davanın kısmen kabulü ile; Davacı … için 24.169,77 TL, davacı … için 29.403,76 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 53.573,53 TL nin 15.000,00 TL lik kısmından davalı Karayolları Genel Müdürlüğü ve 38.573,53 TL lik kısmından sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalı … Sigorta şirketi sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, toplam 53.573,53 TL maddi tazminatın toplam 2.000,00 TL lik kısmı yönünden davalı Karayolları Genel Müdürlüğü için olay tarihi olan 15/11/2013 tarihinden itibaren,davalı sigorta şirketi için 04/02/2014 dava tarihinden itibaren, 51.573,53 TL lik kısım yönünden davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü ve … Sigorta şirketi için ıslah tarihi olan 06/03/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, manevi tazminat davası yönünden davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; davacı … lehine 2.500,00 TL, davacı … lehine 2.500,00 TL, davacılar …, … ve … lehine ayrı ayrı 2.000,00 TL manevi tazminatın davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden olay tarihi olan 15/11/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara ayrı ayrı ödenmesine, davalılar … ve … aleyhine açılan dava geri alındığından bu davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dahili davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda …’un %30 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle indirim yapılmasının hatalı olduğunu, dava dilekçesinde maddi tazminattan tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi talebinde bulunduklarını, bu nedenle indirim yapılmaması gerektiğini, maddi tazminatın ıslah edilen kısmı için ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, tüm maddi tazminat bakımından davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden olay tarihi olan 15/11/2013 tarihinden, davalı Sigorta Şirketi yönünden dava tarihi olan 04/02/2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminat miktarlarının son derece düşük hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davalı Sigorta Şirketi hakkında manevi tazminat talepleri bulunmamasına rağmen manevi tazminat talebinin reddine ve Sigorta Şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, 28/04/2014 tarihli dilekçe ile HMK’nın 124. maddesi uyarınca, davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin davalı taraf yanında davaya dahil edilmesinin talep edildiğini, bu talebin reddi ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu; Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müteveffa ile sürücünün %100 oranında kusurlu olduğunu, Kocaeli Büyükşehir Belediyesinin kusurunun müvekkiline yüklendiğini, olayın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53/3. ve 56/2. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından, 15/11/2013 tarihinde, davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’un maliki ve davalı …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın, davacıların mirasbırakanı yaya …’na çarpması nedeniyle meydana gelen trafik kazası neticesinde, …’nun vefat ettiği, müteveffanın babası … ile annesi …’nun destekten yoksun kaldıkları iddiasıyla destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulundukları, müteveffanın kardeşleri olan diğer davacıların ise manevi tazminat talebinde bulundukları ve Mahkemece yapılan yargılama sonucunda yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. A-)Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Mahkemece karara dayanak yapılan 28/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü davalı …’un %25, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün %10, davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkalığının %15 ve müteveffa yaya …’nun %50 oranında kusurlu olduğu; 13/02/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda ise müteveffanın %50 oranındaki kusur indirimi yapıldıktan sonra, müteveffanın babası davacı …’nun talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 34.528,25 TL, annesi davacı …’nun 42.005,38 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporlarının yapılan incelemesinde, raporların, HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosya kapsamıyla uyumlu, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu görülmüştür. Bu durumda, davacılar vekili dava dilekçesinde, maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiğinden, TBK’nın 61. maddesi gereğince, bilirkişi ek raporuyla tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatı miktarları dikkate alınarak, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden olay tarihi olan 15/11/2013 tarihinden, davalı … Sigorta AŞ. yönünden dava tarihi olan 04/02/2014 tarihinden itibaren ve poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla, her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalıların kusur oranları yönünde ayrım yapılarak karar verilmesi doğru olmadığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf iddia ve itirazı yerindedir. Ayrıca dava dilekçesinde, TBK’nın 107. maddesi kapsamında dava belirsiz alacak davası olarak açıldığından, davacılar vekilinin bedel artırım dilekçesi dikkate alınarak, tüm tazminat açısından davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden olay tarihinden, davalı … Sigorta AŞ. yönünden dava tarihi dikkate alınarak yasal faize hükmedilmesi gerekirken, dava dilekçesinde talep edilen miktar ile talep artırım dilekçesindeki miktar yönünden ayrım yapılarak yasal faiz işletilmesi doğru olmadığından, bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerindedir. Dava dilekçesinde, davalı … Sigorta AŞ.’den manevi tazminat talep edilmemiştir. Bu durumda, davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açılan manevi tazminat davasının reddine ve davalı … Sigorta AŞ lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmüştür. Ancak; HMK’da dahili dava kurumu bulunmamasına rağmen davacılar vekili tarafından, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dahili dava dilekçesiyle davaya dahil edilmiş ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı davada kendisini vekil ile temsil ettirmek zorunda kalmıştır. Bu durumda, Mahkemece Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı hakkında karar verilmesi ve lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olup davacılar vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı kabul edilmemiştir. Davacılar vekilinin manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf iddia ve itirazına gelince: Kazanın oluş şekli, kusur oranları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi ile TBK’nın 56/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; müteveffanın anne ve babası için 2.500,00’er TL, kardeşleri olan davacılar için 2.000,00’er TL tutarındaki manevi tazminata hükmedilmesinin, manevi tazminat müessesesinin amacına uygun olmadığı ve hakkaniyet ilkesiyle bağdaşmadığı kanısına varıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazı yerinde görülmüştür. Bu minvalde, olayın oluş şekli, kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminat müessesinin amacı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, takdiren müteveffanın annesi davacı … için 50.000,00 TL, babası davacı … için 50.000,00 TL, kardeşlerinden … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL ve … için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerekmiştir. B-)Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: Davalı vekilinin istinaf itirazı, davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığına ilişkindir. Kusur raporuna yönelik değerlendirme yukarıda yapıldığından, aynı gerekçe ile davalı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Bu bağlamda, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek (davacı … için 42.035,38 TL, davacı … için 34.528,25 TL destekten yoksun kalma tazminatlarının, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden olay tarihi olan 15/11/2013 tarihinden, davalı … Sigorta AŞ. yönünden dava tarihi olan 04/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı … Sigorta AŞ. aleyhine manevi tazminat davası açılmadığından bu yöndeki hükmün kaldırılmasına karar verilmesi şeklinde) esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine, B. Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, Buna göre: I.1. Davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü ve … Sigorta AŞ aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile, davacı … için 42.005,38 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve davacı … için 34.528,25 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden 15/11/2013 olay tarihinden, davalı … Sigorta AŞ yönünden 04/02/2014 dava tarihinden itibaren (poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 2. Davacılar tarafından yatırılan toplam 1.029,20 TL (başvurma harcı+peşin harç+ıslah harcı) harcın davalı … Sigorta AŞ’den tahsili ile davacılara verilmesine, 3. Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 5.228,01 TL harçtan, davacılar tarafından yatırılan toplam 1.029,2 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.198,81 TL harcın, (Karayolları Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan) davalı … Sigorta AŞ.’den tahsiline, 4. Davacılar tarafından yapılan 562,10 TL posta masrafları, 1.100,00 TL bilirkişi ücretleri olmak üzere toplam 1.662,10 TL yargılama giderinin davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 5. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 6.260,70 TL nispi vekalet ücretinin davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü ile … Sigorta AŞ.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’na verilmesine, 6. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 5.179,24 TL nispi vekalet ücretinin davalılar Karayolları Genel Müdürlüğü ile … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’na verilmesine, II.1. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacı … için 50.000 TL, davacı … için 50.000 TL, davacı … için 10.000 TL, davacı … için 10.000 TL ve davacı … için 5.000 TL manevi tazminatın 15/11/2013 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine, 2. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacı …’na verilmesine, 3. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 7.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacı …’na verilmesine, 4. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacı …’na verilmesine, 5. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacı …’na verilmesine, 6. Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davacı …’na verilmesine, 7. Reddedilen manevi tazminat miktarı nedeniyle, davalı Karayolları Genel Müdürlüğü kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden (İlk Derece Mahkemesinin bu yöndeki kararı dikkate alınarak) AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine, 8. Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü harçtan muaf olduğundan manevi tazminat yönünden harç tayinine yer olmadığına, 9. HMK’nın 333. maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde iadesine, III.1. Davalılar … ve … aleyhine açılan dava geri alındığından bu davalılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2. Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen davalıya verilmesine, IV.1. Dahili davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 2. Dahili davalı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜTgereğince 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak adı geçen dahili davalıya verilmesine,
C. İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN: 1.Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2. İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 151,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalı Karayolları Genel Müdürlüğünden tahsili ile davaclara verilmesine, 3. İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4. İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacıların ihtiyari dava arkadaşı olmaları ve yine her bir davacının taleplerinin objektif dava birleşmesi (dava yığılması) kapsamında olması nedeniyle davacıların her biri için hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarları ayrı ayrı dikkate alınarak, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.03/12/2020