Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1709 E. 2021/456 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO : 2019/1709
KARAR NO : 2021/456
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2018
NUMARASI: 2015/305 (E) 2018/120 (K)
DAVANIN KONUSU: Zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklanan tazminat
KARAR TARİHİ: 30/03/2021
Yukarıda yazılı İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; “Davanın kısmen kabulü ile 9.974,71-TL hasar tazminatı ve 978,85 TL değer kaybı tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Şirketi vekili dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan 2 aracın da davacı adına kayıtlı olduğu, alacaklı ile borçlu sıfatlarının birleştiğini, 2 aracın da işleteni de davalı olduğundan meydana gelen zarardan davacının sorumlu olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Somut olayda tartışılması gereken hukuki sorun, davalı … şirketi tarafından ZMSS poliçesiyle sigortalanan ve aynı zamanda davacıya ait olan … plakalı aracın neden olduğu kazada zarar gören yine davacıya ait … plaka sayılı araçta meydana gelen hasardan davalı ZMSS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığına ilişkindir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun (KTK) 91/1’inci maddesinde, “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”. Aynı Kanunun 85/1’inci maddesinde; bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı belirtilmiş, anılan Kanununun 85’inci maddesinin son fıkrasında maddesinde ise,“ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, dava konusu rizikonun gerçekleştiği ve kasko poliçesinin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1’inci maddesinde sigortanın kapsamı, “sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” biçiminde ifade edilmiştir.Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, ZMSS; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3’üncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekirki, tehlike sorumluluğu niteliğindeki işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumuluğu da 2918 sayılı KTK’nin 91’inci maddesinde düzenlenen sorumluluğu da tehlike sorumluluğu kapsamında değerlendirilmelidir. Öyleyse, hem işletenin hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibarıyla tehlike sorumluluğuna ilişkin olduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınarak, çözümlenmesi gerekmektedir.2918 sayılı KTK’de mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu yanında, ZMSS poliçesinin akdedildiği ve rizikonun meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan kapsam dışında kalan hallerin düzenlendiği 92’nci maddesinde; “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar. a)İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b)İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c)İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d)Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e)Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f)Manevi tazminata ilişkin talepler.” hükmü ile, zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış; burada örnekseme yoluna gidilmeyip; tek tek ve sınırlı olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.Somut uyuşmazlık yukarıda yapılan açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında değerlendirildiğinde, davalı … Şirketi tarafından ZMSS poliçesiyle sigortalanan … plaka sayılı aracın karayolunda işletilmesi sırasında tam kusurlu biçimde aynı işletene ait … plaka sayılı araçta meydana gelen hasardan poliçede yer alan limitler dahilinde sorumludur. Davacı, … plaka sayılı araç bakımından, hasara sebebiyet veren … plaka sayılı aracın sigortacısına karşı üçüncü kişi konumundadır. Davacının aynı zamanda karşı aracın (… plakalı) işleteni olması, davalı sigortacının bu aracın sebep olduğu zararlardan sorumlu olmadığı sonucunu doğurmayacaktır. Davacı, hasarlanan aracın işleteni/maliki sıfatıyla karşı araç sigortacısından alacaklı olup -davalının iddia ettiğinin aksine- sırf karşı aracın işleteni olması nedeniyle borçlu sıfatında değildir. Davacının aynı zamanda borçlu olduğundan ve dolayısıyla alacaklı-borçlu sıfatlarının birleştiğinden söz edilebilmesi için, davalı … şirketinin zarar veren aracın sözleşmeye/poliçeye (zarar veren … plakalı aracın ZMSS poliçesi) aykırılığının ve dolayısıyla rücu imkanının iddia ve ispat edilmiş olması gerekir. Somut olayda bu yönde bir iddia ileri sürülmediğine göre mahkemece verilen kararda dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı … Şirketi vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 748,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,06 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek bakiye 561,17 TL karar ve ilam harcının davalı … Şirketinden tahsiline,3-Davalı … Şirketi’nin istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama gidernin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.30/03/2021