Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/169 E. 2019/416 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/169
KARAR NO : 2019/416
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2017
NUMARASI : 2017/4522 Esas – 2017/4522 Karar (İtiraz Hakem Heyeti 14/08/2017 – 2017/İHK-3000)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Trafik Kazası Nedeniyle Destekten Yoksun Kalma)
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ZMSS ile sigortalı araç içinde yolcu konumunda olan eşinin 16/12/2016 tarihli kazada vefat ettiğini, kaza sonrası sigorta tarafından yapılan ödemenin yetersiz olduğunu beyan ederek 15.000,00 TL bakiye destekten yoksun kalma tazminatının, davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazadan sonra ödeme yapmış oldukları için başvurunun reddini talep etmiştir.Uyuşmazlık hakem heyeti kararında; poliçe tarihi ve kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan sigorta genel şartları uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faize göre yapılan hesaplama neticesi başvuru öncesi davacıya yapılan ödemenin eksik olmadığı gerekçesiyle başvurunun reddine karar vermiştir. Davacı vekili itiraz hakem heyetine yapmış olduğu başvuruda hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamaların yanlış olduğunu, hesaplamalarda PMF 1931 yaşam tablosunun ve % 10 teknik faizin kullanılması gerektiğini beyan etmiş olup itiraz hakem heyeti itiraz başvurusunun reddine karar vermiştir. Davacı vekili yeni sigorta genel şartlarındaki değişikliklerin kendileri bakımından bağlayıcı olmadığını, yapılacak hesaplamalarda PMF 1931 yaşam tablosunun ve % 10 teknik faizin uygulanması gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, eksik ödeme sebebiyle destekten yoksun kalma tazminat talebine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi gereğince, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası(Trafik) Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesine göre, sigorta poliçesi genel ve özel şartları içerecek şekilde düzenlenmelidir. Bunun doğal sonucu olarak yeni genel şartlar yürürlük tarihinden sonra düzenlenen poliçelerde uygulanabilecektir. Yeni genel şartların ekleriyle bir bütün olduğu düzenlemesi de getirilmiş olup yaşam tablosu olarak TRH 2010, iskonto faiz oranı (teknik faiz) ise 1.8 olarak uygulanacaktır. Somut olayda, davacının ölümüyle sonuçlanan trafik kazası 16/12/2016 tarihinde gerçekleşmiş olup trafik sigortası poliçesi 01/07/2016 – 01/07/2017 tarihleri arasındadır. Bu durumda mahkemece poliçe tarihi itibariyle TRH 2010 yaşam tablosuna göre hesaplama yapılan bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olduğundan, bu hususta yapılan istinaf itirazı yerinde değildir.Bu nedenlerle, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dileçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/11/2019