Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1670 E. 2020/4388 K. 15.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1670
KARAR NO : 2020/4388
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI : 2014/1105 Esas- 2018/312 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat
KARAR TARİHİ: 15/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …. maliki, … sürücüsü olduğu … plakalı aracın 18.l2.20l2 tarihinde müvekkilinin de aralarında bulunduğu yayalara çarptığı, bu kazada müvekkilin bir çocuğunun öldüğü ve diğer çocuğunun yaralandığı, kazaya karışan aracın davalı … AŞ (eski unvan … AŞ) tarafından sigortalı olduğu, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’ın kusurlu olduğu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep edilmiştir.Davacı vekili ıslah dilekçesinde, sürekli maluliyet maddi zararları için 81.270,91 TL ve geçici iş görmezlik zararı için 1.481,20 TL olmak üzere toplamda 82.752,11 TL tazminatın davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “davanın kabulü ile 1.481,20 TL geçici iş görememezlik 81.270,91 TL sürekli iş görememezlik olmak üzere toplam 82.752,18 TL maddi tazminatın davalıdan 01/10/2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının ev hanımı olması sebebiyle, tazminat hesaplamasında asgari geçim indirimi yapılmaması gerektiğini ve davacının herhangi bir işte çalışmadığından geçici işgöremezlik zararı bulunmadığını belirtmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta, yaya konumunda bulunan davacıya … plakalı davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk poliçesi ile sigortalı aracın çarpması neticesinde davacının yaralandığı, bu yaralanma sebebiyle HMK’nin 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası açarak maddi tazminat talebinde bulunduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı davasının HMK’nin 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açmış, bilirkişi raporu ile zarar belirlendikten sonra 28/02/2012 tarihli bedel artırım dilekçesi ile harcını yatırarak talebini 82.752,11 TL ye yükseltmiştir.Davacı vekilinin bedel artırım dilekçesinde tedavi giderlerine ilişkin bir talebi yer almadığından, ilk derece mahkemesinin tedavi giderleri bakımından karar vermemesi yerindedir. Davalı vekilinin karşılanmayan tedavi giderleri yönünden karar verilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı vekili, hesaplanan tazminatın davacının ev hanımı olduğu gözetilmeksizin hesaplandığı, asgari geçim indirimi (AGİ) yapılması gerekirken yapılmadığını beyanla istinaf başvurusunda bulunmuştur. Hükme esas alınan 07/02/2018 tarihli bilirkişi raporu, davalı vekiline 16/02/2018 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen bir itiraza uğramamıştır. HMK’nin 357. maddesine göre ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında dinlenemez. Meğer ki bu husular kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlardan olsun. Somut olay bakımından bilirkişi raporuna yönelik ileri sürülmesi gereken ve kamu düzeninden sayılmayan nitelikteki itirazların istinaf itirazı olarak ileri sürülmesi mümkün olmayıp, davalı vekilinin istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davalı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 5.652,80 TL harçtan peşin alınan 1.427,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.225,80 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi oy birliği ile karar verildi.15/12/2020