Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1636 E. 2020/4402 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1636
KARAR NO: 2020/4402
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/01/2018
NUMARASI: 2015/862 Esas – 2018/32 Karar
DAVANIN KONUSU: Maluliyet Tazminatı (TTK.’nın 1472. Maddesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/12/2012 tarihinde, müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı araç ile davalı … AŞ.’nin ZMS sigortacısı, davalı …’ın maliki ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı motosikletin kaza yapması neticesinde; … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan ve maluliyete uğradığını iddia eden … tarafından müvekkili şirket aleyhine açılan maluliyet tazminatı davası sonucunda, Altınözü Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2015 tarihili ve 2013/105 Esas-2015/287 Karar sayılı kararı ile davacı … lehine tazminata hükmedildiğini ve mahkeme kararının Hatay İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konulduğunu, müvekkili şirket tarafından icra baskısı altında 07/07/2015 tarihinde 78.642,83 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını; kazanın meydana gelmesinde müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün 6/8, davalı …’nun ise 2/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı …’nun kusuruna denk gelen tazminat miktarından davalıların sorumlu olduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 19.660,70 TL’nin ödeme tarihi olan 07/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretiyle birlikte davalılardan (davalı … Şirketi’nin sorumluluğunun, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun, poliçe teminat limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, davanın, kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığını, zamanaşımından dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılara, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalılar cevap haklarını kullanmamışlardır. Ancak davalı … vekili 31/01/2018 tarihli 4. celsedeki beyanlarında, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kabulü ile ; 19.660,70 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, … ‘den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlandırılmasına,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı … vekili ile davalı … istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı … Şirketi’nin icra baskısı altında ödeme yapmadığını, bu nedenle müvekkilinden tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, kararda, davalı … Şirketi’nin sorumlu olduğu poliçe limitinin gösterilmemesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı … Şirketi’nin icra baskısı altında ödeme yapmadığını, bu nedenle müvekkilinden tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, kararda, davalı … Şirketi’nin sorumlu olduğu poliçe limitinin gösterilmemesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TTK’nın 1472. maddesi kapsamında rücuen tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 14/12/2012 tarihinde, davacı … şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunan … plakalı araç ile davalı … AŞ.’nın ZMS sigortacısı, davalı …’ın maliki ve davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı motosikletin kaza yapması neticesinde; … plakalı motosiklette yolcu olarak bulunan …’ün maluliyete uğradığı iddiasıyla davacı … Şirketi aleyhine açtığı dava sonucunda, Altınözü Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2015 tarihili ve 2013/105 Esas-2015/287 Karar sayılı kararı ile davacı … lehine tazminata hükmedildiği ve davacı tarafın 07/07/2015 tarihinde 78.642,83 TL ödeme yaptığı, kazanın meydana gelmesinde davacı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün 6/8, davalı …’nun ise 2/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacının işbu davada, davalı sürücünün kusuruna tekabül eden tazminat miktarını davalılardan talep ettiği ve Mahkemece, yukarıda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verildiği, rizikonun gerçekleştiği tarihte davalı … şirketinin sorumlu olduğu teminat limitinin Hazine Müsteşarlığınca 225.000 TL olarak belirlendiği ve poliçede de aynı bedelin yazılı olduğu, mahkemece hükmedilen tazminatın, teminat limitinden daha az miktara isabet etmesi nedeniyle, hükümde limitin yazılı olmamasının infazda tereddüte yol açacağından söz edilemeyeceği ve dolayısıyla davalıların bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekili ile davalı …’ın istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.343,02 TL harçtan peşin alınan 671,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 671,5 TL harcın davalılar … ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalılar … ile davalı …’ın istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/12/2020