Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/16 E. 2019/12 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/16
KARAR NO : 2019/12
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/03/2018
NUMARASI : 2014/1242 2018/140
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı ve Manevi Tazminat ( Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/09/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 10/08/2013 tarihinde, davalı … A.Ş. nin ZMS sigortacısı, davalı …’ın maliki ve davalı …’ in sürücüsü olduğu… plakalı aracın yaya olan müvekkillerine çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin yararlandığını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla davacı … için 500,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 500,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 1.500,00 TL maddi tazminatın sürücü ve işleten olan davalılar yönünden kaza tarihinden, Sigorta Şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …ten kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştirDavalı …A.Ş.( Eski Ünvan … A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, ancak dava haksız olduğundan reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, sürücü …’ in kusuru bulunmadığını, maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız olduğunu iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, olay nedeniyle Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/59 Esas sayılı dosyasında yapılan keşif sonucu ibraz edilen bilirkişi raporu ile müvekkilinin kusursuz olduğunun tespit edildiğini, kusurun davacılarda olduğunu, talep edilen manevi tazminatın zenginleşme amacı taşıdığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacının geçici iş göremezlik nedeniyle uğramış olduğu 9.269,74-TL maddi zararın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 10/08/2013 tarihinden, davalı … AŞ. yönünden dava tarihi olan 29/08/2014 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte, davalı … şirketinin sorumluluğu sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının sürekli iş göremezlik ve tedavi giderleri yönünden açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine, davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 8.000,00-TL manevi tazminatın 10/08/2013 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 3.000,00-TL manevi tazminatın 10/08/2013 tarihden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … verilmesine” karar verilmiştir.Bu karara karışı davalılar vekilleri ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Kandıra Asliye Ceza Mahkemesindeki ceza yargılamasının bekletici mesele yapılmadan karar verildiğini, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacı … için maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/534 Esas sayılı dosyasında verilen kararın kesinleşmediğini, bekletici mesele yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatların fazla olduğunu, davacı…. için maddi ve manevi taminat yönünden iki ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, reddedilen miktarlar yönünden tüm davalılar için tek vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirtmiştir. Davalı…A.Ş. (Eski ünvanı … A.Ş) vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, 04/11/2015 tarihli Adli Tıp Kurum raporunda davacı …’ un iyileşme süresinin 9 ay olarak mütaala edildiğini, ancak davacı tarafın itirazları sonucunda yeniden alınan raporda iyileşme süresinin 27 ay olarak mütaala edildiğini, aktüerya hesabının 27 ay dikkate alınarak yapılmasının hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:Dava, TBK.’nun 54/3. ve 56/1. maddelri kapsamında trafik kazasından kaynaklanan güç ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Dosya kapsamından, 10/08/2013 tarihinde, davalı … A.Ş.’ nin ZMS sigortacısı, davalı …’ ın maliki, davalı …’ in sürücüsü olduğu, … plakalı aracın, yaya olan davacılara çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları, Mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.Davalılar … ve … vekillerinin istinaf başvurularının değerlendirilmesinde:Kandıra Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2014 tarihli ve 2013/534 Esas – 2014/1022 Karar sayılı kararı ile davalı (sürücü) …’ in meydana gelen trafik kazasında %50 oranında kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ve bu karar Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 25/10/2017 tarihli, 2016/3203 Esas – 2017/7945 Karar sayılı kararı ile onanmıştır. Başka bir deyişle davalı (sürücü) … hakkındaki ceza kararı kesinleşmiştir. İlk Derece Mahkemesince aldırılan 16/03/2015 tarihli Bilirkişi heyet raporunda da davacılar ile davalı …’ in %50′ şer oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir. Dolayısıyla davalıların ceza kararının bekletici mesele yapılması gerektiği istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince maddi ve manevi tazminat davalılar yönünden davacı … için iki ayrı vekalet ücretine ve reddedilen miktarlar yönündan tüm davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir hata bulunmamaktadır. Başka bir deyişle davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir.İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının dosya kapsamına, manevi tazminat müessesesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu kanısına varılmıştır. Başka bir deyişle davalılar vekillerinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazları da yerinde değildir.Davalı … A.Ş. (Eski ünvan … A.Ş.) vekilinin istinaf başvurusunun değerlendirilmesinde: Adli Tıp Kurumu Genel Kurulunun 27/07/2017 tarihli raporunda davacı … ait maluliyete ilişkin tüm önceki raporlar tartışılarak değerlendirilerek davacının iyileşme (geçici işgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 27 aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa edilmiştir. Aktüerya hesaplaması da ATK Genel Kurulunun raporu dikkate alınarak yapılmıştır. Dolayısıyla davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir.Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK.353/1-b-1 maddesi gereğince ayrı ayrı Esastan Reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalı …, …, … A.Ş. vekillerinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.384,62 TL harçtan, davalı … vekili tarafından peşin yatırılan 346,16 TL harcın mahsubu ile 1.038,46 TL’ nin davalı …’den alınmasına,3-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.384,62 TL harçtan, davalı … vekili tarafından peşin yatırılan 33,40 TL harcın mahsubu ile 1.351,22 TL’ nin davalı …’dan alınmasına,4-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 1.384,62 TL harçtan davalı … Şirketi vekili tarafından peşin yatırılan 33,40 TL harcın mahsubu ile 1.351,22 TL’ nin davalı …’dan alınmasına,5-İstinaf başvurusunda bulunanların, istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/09/2019