Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1530 E. 2020/4440 K. 22.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1530
KARAR NO: 2020/4440
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/11/2017
NUMARASI: 2013/109 Esas – 2017/1098 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; “Davalı … aleyhine açılan davanın feragat nedeniyle reddine, diğer davalı … aleyhine açılan davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden ise kısmen kabulüne, 331.585,02 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın 03/03/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’den alınıp davacıya verilmesine; fazlaya dair manevi tazminat taleplerinin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmaya yetkili ve görevli olmadığını, yetkili mahkemenin Kargı, görevli mahkemenin de asliye hukuk mahkemesi olduğunu, 09/06/2010 tarihli celse de davacı vekilinin maddi tazminattan poliçe ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müteselsilen sorumlu olan … Sigorta yönünden feragat ettiğini bildirdiğini, maddi tazminat talepleri sigorta şirketi tarafından karşılanan davacının, sigorta şirketini ibra etmesi ve davasından feragat etmesi nedeniyle hukuken davalı müvekkili …’yü de 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun (TBK) 166’ıncı maddesi gereğince ibra ettiği ve davasından feragat etmiş sayılacağını, bu nedenle mahkemenin maddi tazminat yönünden davalı … için davanın reddine karar verip müvekkili davalı … adına açılan davanın kabulüne karar verilmesinin açıkça hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, feragat nedeniyle hakkında açılan davanın reddine karar verilen sigorta şirketinden 15.000,00 TL yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana verildiğinin gerekçeli karar da bildirilmiş olmasına rağmen, hüküm sırasında bu rakamın maddi tazminat miktarından düşülmediğini, maddi tazminata esas sağlık raporlarının yeterli olmadığını, manevi tazminat yönünden davanın kısmen yönünden kabulüne karar verilerek, davalı müvekkili aleyhine 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Somut uyuşmazlıkta; davacı vekili, müvekkilinin trafik kazası nedeniyle uğradığı bedensel zararın tazmin edilmesi amacıyla Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı davalı … Sigorta AŞ ile araç sürücüsü davalı …’ye karşı maddi tazminat, araç sürücüsü davalı …’ye karşı manevi tazminat istemi ile dava açmıştır. Dava konusu uyuşmazlık; davalı … Sigorta AŞ yönünden Türk Ticaret Kanununun 1401 ve devamı maddelerinde düzenlenen Sigorta Hukukuna ilişkin olduğundan davaya bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesine aittir. Bu nedenle davanın asliye ticaret mahkemesinde görülerek sonuçlandırılmasına isabetsizlik bulunmamaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi dava haksız fiilden kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nin 16’ncı maddesi uyarınca haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olması, davalılardan … Sigorta AŞ’nin yerleşim yerinin ise İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesinin yetki çevresi içerisinde bulunması karşısında; davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü Kargı mahkemesinin yetkili, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı …’nun, meydana gelen trafik kazası nedeniyle Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı ve Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %100 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağına ilişkin Adli Tıp Kurumu 3’üncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 05/11/2014 tarihli rapor içeriğinde yer alan bulgular karşısında davalı … vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü maddi tazminata esas sağlık raporlarının yeterli olmadığına ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Somut olayda; davalı … Sigorta AŞ, trafik kazasına neden olan aracın karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortacısıdır. Ferdi kaza sigortaları, can sigortası türlerinden olup meblağ sigortası olması itibarıyla da, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. 25.03.2004 tarihli Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları A.3.2 maddesinde ” Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.” biçiminde düzenlenmiştir. Maluliyetlerin sayıldığı fıkranın ardında yer alan fıkrada ise “Yukarıdaki tabloda zikredilmemiş bulunan maluliyetlerin oranı, daha az vahim olsalar bile, bunların önem derecelerine göre ve tabloda yazılı oranlara kıyasen tayin olunur.” denilmiştir. Trafik kazası nedeniyle davacı …’nun yaralanması ile oluşan zarardan, meblağ sigortası niteliğindeki diğer davalı Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı … Sigorta AŞ’nin, davalı sürücü … ile müteselsil sorumluluğu bulunmadığı, böylece … Sigorta AŞ tarafından davacıya yapılan ödemenin, davalı …’nün sorumlu olduğu tazminat miktarında yasal olanak bulunmadığı halde tazminat miktarı hesaplanırken davalı … Sigorta AŞ tarafından meblağ sigortası kapsamında ödenen miktarın hesaplanana tazminat miktarından indirilerek hüküm kurulması, karşı istinaf yoluna başvurulmadığından kararın kaldırılması nedeni yapılmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişinin 04/06/2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının uğradığı zararın; gerek Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı dava dışı … Sigorta AŞ tarafından ödenen 100.000,00 TL maluliyet tazminatı, 15.000,00 TL yargılama gideri faiz ve vekâlet ücreti olmak üzere toplam 115.000,00 TL ile yasal olanak bulunmamasına rağmen diğer davalı Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortacısı … Sigorta AŞ tarafından ödenen 100.000,00 TL maluliyet tazminatı, 5.000,00 TL işlemiş faiz, yargılama gideri, vekâlet ücreti olmak üzere toplam 105.000,00 TL’nin, hesaplanan toplam zarardan mahsup edilerek belirlenmesi; gerekçeli kararda ise vekalet ücreti, yargılama gideri ve faiz alacaklarına ilişkin sigorta şirketleri tarafından yapılan 15.000,00 TL ve 5.000,00 TL tutarındaki ödemelerin mahsup edilen tutardan güncellenmiş miktarına göre çıkarılarak saptanması karşısında, davalı … vekilinin istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü bu konulara yönelen istinaf nedenleri isabetsizdir. Davacının ve davalı …’nün dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumu, olayın meydana geliş biçimi, davalı sürücü …’nün kusurunun ağırlığı ve olayın meydana geldiği tarihe göre, idaresindeki araçla seyir halinde bulunduğu sırada %100 oranında kusurlu olduğu trafik kazasında davacı …’nun yaralanmasına neden olan davalı sürücü … aleyhine hükmolunan manevi tazminatın miktarında isabetsizlik bulunmadığından, davalı … vekilinin manevi tazminatın miktarına ilişkin hükme yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … vekilinin, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 26.066,07 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 6.516,52 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 19.549,55 TL karar ve ilam harcının davalı …’den alınmasına, 3-Davalı …’nün istinaf başvurusu nedeniyle sarfettiği yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, maddi tazminat davasına ilişkin karar yönünden, HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık; manevi tazminat davasına ilişkin karar yönünden ise HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2020