Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/153 E. 2019/642 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/153
KARAR NO: 2019/642
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/06/2017
NUMARASI : 2015/473 Esas – 2017/518 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Kasko Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı aracın klasik kasko poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, söz konusu aracın kaza yaptığını, davalı şirket tarafından bu kaza sebebiyle hasar dosyası oluşturulduğunu, müvekilinin davalı sigorta şirketinden zararının tazminini talep ettiğini ancak sigorta şirketi tarafından herhangi bir bedel ödenmediğini belirterek 20.000 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, davanın esasına girilmeden reddi gerektiğini, … plakalı aracın 07/06/2017 tarihinde maddi hasarlı kaza yaptığını ve hasar ihbarı üzerine 2011/63066473 sayılı hasar dosyasının açılarak ekpertiz işlemlerine başlandığını, aracın pert-total olarak değerlendirildiğini ve sigortalıdan çekme belgeli ruhsatın ibrazının talep edildiğini, ancak bu belgenin ibraz edilemediğini ve davacı tarafın talebinin fahiş olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; “…aracın rayiç piyasa değeri bilirkişi raporunda 11.500 TL olarak belirtildiği görülmüş ise de bu aracın kasko değerinin 14.870 TL olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda denkleştirici adalet ilkesi gereği, en azından aracın kasko değer listesindeki değerinin hasar bedeli olarak kabul edilmesi gerektiği” gerekçesiyle 14.870 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporuna yönelik emsal sunmak suretiyle itirazda bulunduklarını, ne var ki mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmaksızın veya bilirkişiden ek rapor alınmaksızın karar verildiğini, aracın gerçek değerinin en az 20.000 TL olduğunu belirterek kararın kaldırılması talebinde bulunmuştur.Davacı vekilince istinaf dilekçesinde; aracın tespit edilen rayiç piyasa değerine hükmedilmesi gerekirken kasko bedelinin esas alınmasının doğru olmadığı belirtilerek kararın düzeltilmesi talebinde bulunulmuştur.Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan pert-total durumundaki araca ilişkin hasar tazminatı istemine dairdir.Hükme esas alınan 27/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda davaya konu … plakalı 2006 moddel … 1.5 Ekspres DCİ marka ve tipindeki aracın 07/06/2011 kaza tarihi itibariyle 2. el rayiç değerinin 11.500 TL olduğu kanaatinde bulunulmuştur. Davacı vekili tarafından emsal sunulmak suretiyle rapora itiraz edilmiş ise de bildirilen emsaller kaza tarihine ait olmayıp emsal olma nitelikleri bulunmamaktadır. Davacı vekili tarafından başkaca bilgi ve belgeler ibraz edilerek bilirkişi raporunda tespit edilen rayiç piyasa değerinin gerçeğe aykırı olduğu yönünde herhangi bir kanaat oluşturulamamıştır. Bu durumda raporunun hükme esas alınmasında ve ek rapor alınmaksızın karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmayıp davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir. Kaldı ki, aşağıda açıklanacağı üzere, sigorta şirketinin poliçede gösterilenden fazla bir sorumluluğu bulunmamaktadır.Kasko sigortası gibi zarar sigortasında amaç, gerçek zarar bedelinin tamamen (azami poliçe teminatına kadar) karşılanmasıdır (TTK m. 1461). Bu doğrultuda düzenlenen poliçenin enflasyon koruma özel şartında da aracın hasara uğraması halinde tazminat ödemesinin hasarın olduğu günkü rayiç bedel dikkate alınarak yapılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşme hükmünde ayrıca hasar tarihinde aracın piyasa rayiç bedelinin fazla olması halinde eksik sigorta uygulaması yapılacağı öngörülmüştür. Eksik sigortada, tam hasar halinde sigorta şirketinin, kasko poliçesinde yer alan eksik sigorta bedeli kadar ödeme yapmakla sorumluluğu sona erer (TTK m.1462).Bu durumda bilirkişi raporunda tespit edilen gerçek zarar bedeli olan kaza tarihindeki aracın 2. el piyasa değeri üzerinden hüküm kurulması gerekirken yukarıda açıklanan hükümlere aykırı olacak şekilde somut olayda yeri olmayan denkleştirici adalet ilkesi gerekçe gösterilerek azami poliçe limiti üzerindeki bir bedele hükmedilmesi doğru olmamıştır.HMK 353/1-b-2 maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.Belirtilen nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A.1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 3-İstinaf harcı peşin alınmış olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına, bakiye gider avansının bulunması halinde iadesine,B.1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, 2- İlk Derece Mahkemesi KARARININ BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA, 3- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,C.1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; 1-Davanın kısmen kabulüne, 11.500 TL hasar bedelinin 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 785,56 TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 341,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 444 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap edilen 2.725 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği reddolunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yapılan 500 TL bilirkişi ücreti ve 183 TL tebligat masrafı toplamı olan 683 TL’nin kabul ve ret oranına göre hesap olunan 392,72 TL ile peşin harç 373,35 TL toplamı 766,07 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oy birliği ile karar verildi.09/12/2019