Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1529 E. 2020/4317 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1529
KARAR NO: 2020/4317
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2017
NUMARASI: 2015/180 (E) – 2017/1159 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekilinin yolcu olarak bulunduğu davalı şirkete trafik sigortasıyla sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın karıştğı trafik kazası sonucu müvekilinin yaralandığını belirterek maluliyet doğan 5000,00TL alacağın tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davaya konu talebin, geçici iş görememezlik nedeniyle maddi tazminat talebi değil, maluliyete dayalı kalıcı iş görememezlik nedeniyle maddi tazminat talebi olduğu, ne var ki Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 02/06/2017 günlü rapora göre davacının maluliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından davanın maluliyetten kaynaklı taleplere ilişkin olduğu, maluliyetin kalıcı iş göremezlik mi yoksa geçici iş göremezlik mi olduğu hususunun yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenecek olduğu, inceleme yapılmadan bu durumun bilenemeyeceğini belirterek istinafen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi talebinde bulunulmuştur. Dava dilekçesinde, talep sonucunun sadece sürekli işgöremezlik talebi ile sınırlandırıldığına dair herhangi bir anlatım bulunmamaktadır. Bu durumda maluliyetten kaynaklı alacak talebi geçici işgöremezlik talebini de kapsar. Buna ilişkin kabul şekli doğru olmamıştır. HMK’nın 353/1-b/2. maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç bulunmadığı takdirde düzeltilerek kendine sis hakkında karar verileceği açıklanmıştır. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 02/06/2017 günlü raporda iyileşme süresinin 3 ay olduğu rapor edilmiştir. Bilirkişi raporunda, bu süre içerisinde davacının bir başkasının bakımına muhtaç olduğu yönünde herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. Davacı tarafından delil olarak dayanılan davalı tarafın da taraf olduğu Gaziantep 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/230 esas sayılı dosyası üzerinden alınan kusur raporunda yolcu olarak bulunan davacıların kusursuz oldukları; kazanın araç sürücüsünün aşırı hızla ve fazla yolcu ile seyretmesi nedeniyle araç tekerinin patlaması sonucu kontrolden çıkması nedeniyle gerçekleştiği gerekçesiyle araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kanaatinde bulunulmuştur. İşbu bilirkişi raporu, usul ve yasaya uygun, hükme esas alınabilecek niteliktedir. Dosyada mübrez mali sosyal durum tutanağına göre davacı … ev hanımı olup geçimi eşi tarafından sağlanmaktadır. Bununla birlikte sosyal güvenlik kurumuna yazılan yazıya verilen cevapta davaya konu kaza nedeniyle davacının herhangi bir ödeme almadığı bildirilmiştir. Bu durumda ev hanımı olan davacının yaptığı ev işlerinin ekonomik bir değeri olup, geçici iş göremezlik tazminatı hesaplaması gerektiği karşısında 2020 yılı AGİ’siz net asgari ücret 2.103,97TL üzerinden geçici iş göremezlik süresi olan 3 ay boyunca çalışamadığından (2103,97×3=6.311,91TL tazminatı hak kazandığı görülmektedir. O halde davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak 5.000,00TL geçici iş göremezlik tazminatının, dava tarihinden önce sigortaya başvuru yapıldığına dair ispat ortaya konulmadığından ötürü dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A) 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA, 3- İstinafa başvuran tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 4-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 32,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, B)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; DAVANIN KABULÜ ile 5.000 TL geçici iş göremezlik tazminatının 04.06.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa ÖDENMESİNE, 2-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 3400,00TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacı taraf ödenmesine, 3-Davacı tarafından yapılan 1.352,30TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafı ödenmesine, 4-Davacı tarafından yatırılan 25,20TL harcın davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, 5-Alınması gereken harçtan peşin alınan harcın mahsubu bundan sonra kalan 326,35TL harcın davalı taraftan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 7-Artan gider avansının ilgilisine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda dava değeri (6.311,91TL ) göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 03/12/2020