Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/143
KARAR NO: 2019/546
KARAR TARİH : 22/11/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/08/2017
NUMARASI : 2017/3342 D.İş
DAVANIN KONUSU: Maluliyet Tazminatı
İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda yazılı değişik iş karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti’nin 03/07/2017 gün 2017/İHK-2362 sayılı kararının incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Başvuran vekili dilekçesinde özetle; aleyhine başvurulan sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan … plaka sayılı aracın 11/02/2016 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazası neticesinde araçta yolcu olarak bulunan müvekkili …un yaralanarak malul kaldığını belirterek sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan şimdilik bakiye 40.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş; talebini ıslahen 89.522,00 TL’sına arttırmıştır. Aleyhine başvurulan sigorta vekili, poliçenin tanzim tarihinin genel şartların yürürlük tarihinden sonraki bir tarih olduğunu, hesaplamanın özürlülük ölçütüne göre alınacak maluliyet raporu doğrultusunda TRH-2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanmak üzere yapılmasını talep ettiklerini belirterek başvurunun reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından yapılan yargılama neticesinde, kazanın meydana geldiği tarih itibariyle PMF-1931 mortalite tablosuna göre yapılan hesabın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan 89.522,00 TL tazminatın tahsiline dair verilen karara vaki itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir.Karara karşı, davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporunda PMF-1931 yaşam tablosunun esas alındığını, kazayı kapsayan poliçenin, genel şartların yürürlük tarihinden sonraki bir tarih olduğunu, bu nedenle yeni genel şartlar doğrultusunda Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmeliğe göre maluliyet oranı belirlendikten sonra TRH -2010 yaşam tablosu ve %1,8 teknik faiz uygulanmak suretiyle hesaplama yapılması gerekirken önceki mevzuat doğrultusunda hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu ve ayrıca vekalet ücretine hatalı hükmedildiğini belirterek kararın kaldırılması talebinde bulunmuştur. Dava trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının tahsiline ilişkindir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hükme esas alınan bilirkişi raporunda benimsenen hesaplama yönteminin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Tahkim komisyonunca hükme esas alınan 14.03.2017 tarihli maluliyet raporu, Adnan Menderes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı başkanlığınca heyet halinde düzenlenmiş olup; oranın belirlenmesinde Maluliyet Tespiti İşlemleri yönetmeliği esas alınmıştır. Raporda resen nazara alınacak eksikliğe rastlanmamıştır.Davalı vekili tarafından her ne kadar cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna yönelik maluliyet raporunun özürlülük ölçütüne göre alınması gerektiği yönünde itirazda bulunulmuş ise de; Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına yönelik itirazlarında hükme esas alınan maluliyet raporuna ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığından, bu yön kesinleşmiş olup; maluliyet oranının, özürlülük ölçütüne göre belirlenmesine ilişkin itirazın istinaf aşamasından ileri sürmesi mümkün değildir. (HMK 357/1-son cümle) Yargıtay 17. H.D.’nin 2017/3610 E.-2018/4373 K. sayılı kararında, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına ilişkin hükümlerin, 6704 sayılı yasa ile KTK’da yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 26.04.2016 tarihinden itibaren değil, genel şartların yürürlüğe girdiği tarihten itibaren uygulanacağına hükmedilmiş; Heyetimizce de de bu görüş oy çokluğuyla benimsenmiştir. Gerçekten de KTK’nın 90. maddesinde, tazminatın biçim ve kapsamının Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri doğrultusnda belirleneceği öngörülmüş iken; bu maddede, 6704 sayılı yasa ile değişikliğe gidilerek tazminatların bu kanun ve bu kanuna göre hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tâbi olduğu düzenlenmiştir. Bu madde hükmü esasen aynı zamanda zımni bir yürürlük hükmüdür. Zira, atıf yapılan genel şartlar, işbu yasal düzenlemeden önce yürürlüğe girdiğine göre, madde hükmünün yürürlüğü, genel şartların yürürlük tarihine uzanacak şekilde, bir başka deyişle, madde hükmü, geriye etkili hüküm doğuracak biçimde düzenlenmiş olmaktadır.İş bu değerlendirmeler doğrultusunda somut olay ele alındığında; kazaya sebebiyet veren araca ilişkin ZMMS poliçesinin tanzim tarihi 18.09.2015 olup bu tarih, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonradır.Bu durumda davalının sorumluluğunun kapsamı davaya konu trafik kazasından önce 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’na göre belirlenmesi gerekiren PMF yaşam tablosu doğrultusunda hazırlanmış olan rapor çerçevesinde karar verilmiş olması doğru olmadığından buna yönelik istinaf itirazları yerindedir.HMK 353/1-b-2 maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilipte yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.Hükme esas alınan 17.04.2017 havale tarihli aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan raporda, progresif rant esasına göre yapılan hesaplama yanında TRH-2010 Mortalite tablosu ve %1,8 teknik faiz esas alınarak tazminat hesaplaması da yapılmıştır. Anılan hesaplama yöntemi doğrultusunda yapılan hesaplamada sürekli iş göremezlik tazminatı, 123.829,00 Türk Lirası olarak tespit edilmiş; bu bedelden, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değeri olarak 54.728,00 Türk Lirasının mahsubundan sonra 69.101,00 Türk Lirası tazminat bedeli hesap edilmiştir.Rapor usul ve yasaya uygun olup hüküm vermek bakımından yeterlidir.Davalı vekilinin cevap dilekçesinde hatırın indirimine ilişkin bir savunması bulunmadığından ötürü bu yöne ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu durumda anılan yasal düzenleme doğrultusunda İtiraz Hakem Heyeti kararı kaldırılarak düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla 69.101,00 Türk Lirası tazminatın 10.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsiline karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A) 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca davalı … vekilinini istinaf kanun yoluna başvuru talebinin KISMEN KABULÜNE,2- Yukarıda tarih ve numarası belirtilen İtiraz Hakem Heyeti KARARININ KALDIRILMASINA,3- Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, B)1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla ; 69.101,00 Türk Lirası tazminatın 10.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden tahsil edilerek Davacı tarafa ödenmesine,2-Davacı tarafından yapılan 2.135,60 TL’sı yargılama giderinin (69101/89522 ) kabul – ret oranına göre 1.648,45 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 3- Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden 7.951,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
4- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden ret edilen 20.421,00 TL’sı üzerinden hesaplanan vekalet ücretinin 1/5’ine tekabül eden 545,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa ödenmesine, 5-6728 sayılı Yasa’nın 36. maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince karar ve ilam harcı alınmasına yer olmadığına,Dair, gerekçeli kararın taraflara/ vekillerine tebliğinden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığın sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oyçokluğuyla ile karar verildi.22/11/2019
KARŞI OY Dava ve uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir.01/06/2015 tarihli ZMSS Genel Şartları, 6704 sayılı Kanun’un yürürlük tarihi olan 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Somut uyuşmazlıkta kaza tarihi 11/02/2016’dir. Bu durumda, kaza tarihinde yürürlükte bulunmayan ZMSS Genel Şartları’nın uygulanması mümkün değildir. Başka bir deyişle, davalı tarafın istinaf başvurusundaki iddia ve itirazları yerinde değildir.Bu bağlamda, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği kanısında olduğumdan, Sayın Çoğunluğun görüşüne katılamıyorum.