Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1415 E. 2020/4460 K. 24.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1415
KARAR NO: 2020/4460
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/01/2018
NUMARASI: 2014/615 Esas – 2018/27 Karar
ASIL DAVADA:
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVADA :
DAVANIN KONUSU: Maddi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 21/04/2012 tarihinde, davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı ve davacıların mirasbırakanı …’un sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı …’nun sürücüsü olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde davacıların mirasbırakanı …’un vefat ettiğini, vefat edenin eşi ve çocukları olan davacıların bu olay nedeniyle destekten yoksun kaldıklarını, maddi ve manevi zarara uğradıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve toplam 60.000,00-TL manevi tazminatın her iki davalıdan dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili, davacıların mirasbırakanı …’un sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacı olduğu … plakalı aracın kaza yapması neticesinde davacıların mirasbırakanı …’un vefat ettiğini, davacıların destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta AŞ.’den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz ve yetkisi mahkemede açıldığını, görevli ve yetkili mahkemenin Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ceza dosyasında alınan kusur raporları arasında farklılıklar ve çelişkiler olduğundan kusur oranlarının yeniden belirlenmesi gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetlğe; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, kusur oranlarının ve destekten yoksun kalma tazminatının hesaplamasının uzman bilirkişilerce belirlenmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun, poliçe limiti ve sigortalı araç sürücüsünün kusuruyla sınırlı olduğunu, müvekkili tarafından davacılara 31.10.2012 tarihinde 29.049,10 TL ve 05.03.2013 tarihinde 29.049,10 TL olmak üzere toplamda 58.098,20 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, yapılan ödemeyle poliçe teminat limitinin 166.901,80 TL kaldığını, olayın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle ancak yasal faiz talep edilebileceğini, faiz başlangıç tarihinin, dava tarihi olması gerektiğini, manevi tazminat talebinin poliçe teminatı dışında olduğunu, kusur oranlarının ve bakiye tazminat miktarlarının bilirkişiler tarafından belirlenmesi gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Asıl davada; davacıların, davalılar … Sigorta A.Ş ve davalı … aleyhine açtıkları maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL ve davacı … için 10.000,00-TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın 21/04/2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …dan tahsili ile davacılara verilmesine; birleşen davada ise davacılar ile davalı Tasfiye Halinde … Sigorta A.Ş arasında sulh olduğundan vaki sulh nedeniyle bu davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama devam ederken davalı … Sigorta A.Ş ile sulh olunduğunu ve zarar tamamen karşılandığından davalı … Sigorta A.Ş açısından davadan feragat edildiğini, daha sonra yine yargılama devam ederken diğer davalı … Sigorta A.Ş’den ibraname karşılığı bir miktar ödeme alındığını ancak yapılan ödeme eksik ve yetersiz olduğundan, taraflarınca davadan feragat edilmeyerek, bakiye tazminat alacağı için davaya devam edildiğini, ancak Yerel Mahkeme tarafından, davalı … Sigorta A.Ş ile yargılama sırasında imzalanan ibraname gerekçe gösterilerek maddi tazminat davalarının reddine karar verildiğini, bu kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı … Sigorta AŞ. ile imzalanan ibraname, mahkemenin huzurunda yapılmış bir feragatname olmadığından, Yargıtay kararlarına göre makbuz niteliğini taşıdığını, bilirkişi raporunda da görüleceği üzere davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan ödemenin, yetersiz ve eksik ödeme olduğundan davalı … Sigorta A.Ş’ye karşı davalarının devam ettiğini, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, davacıların manevi zararlarını karşılamadığını, manevi tazminat miktarlarının az olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 53. ve 56. maddeleri kapsamında ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat; birleşen dava ise, destekten yoksun kalma tazminatı istemlerine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacıların mirasbırakanı …’un sürücüsü ve davalı … Sigorta A.Ş’nin ZMS sigortacısı olduğu … plakalı araç ile birleşen davanın davalısı … Sigorta AŞ.’nin ZMS sigortacı olduğu … plakalı aracın, 21/04/2012 tarihinde kaza yapması neticesinde, davacıların mirasbırakanı …’un vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün %50’şer oranında kusurlu olduklarının belirlendiği, kaza nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebinde bulundukları, Mahkemece de, yukarıda belirtildiği şekilde karar verildiği anlaşılmıştır. A-) Manevi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusun değerlendirilmesi: Kazanın meydana geliş şekli, kazanın meydana gelmesinde müteveffa ile davalı sürücünün eşit oranda kusurlu olmaları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, TBK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat müessesesinin amacı ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesesinin amacına, dosya kapsamına ve hakkaniyet ilkesine uygun olduğu kanısına varıldığından, davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf, iddia ve itirazı da yerinde görülmemiştir. B-) Davalı … Sigorta AŞ. hakkındaki maddi tazminat davasına yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmesi: İlk Derece Mahkemesince, davalı … Sigorta AŞ. ile davacılar arasında ibraname düzenlendiği ve bu ibranamenin makbuz niteliğinde olmadığı gerekçe gösterilerek, davalı … Sigorta AŞ. hakkındaki maddi tazminat davasının reddine karar verilmiştir. Dosyaya ibraz edilen ve taraflarca da kabul edilen 03/09/2014 tarihli “Makbuz ve İbraname” başlıklı belgede; davacılar …, … ve … tarafından İstanbul 44. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/200 Esas sayılı dosyasıyla davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açılan maddi tazminat davası nedeniyle tüm tazminat talepleri ile hasar tazminatı için poliçe teminatı uyarınca 64.000,00 TL asıl alacak, 7.700,00 TL vekalet ücreti ve 500,00 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 72.200,00TL ödeme yapıldığı, davacıların tüm maddi taleplerinden feragat ettiklerini, davalı … Sigorta A.Ş‘den tazminat alacaklarının kalmadığını ve davalı … Sigorta AŞ.’yi gayri kabili rücu surette külliyen ibra ettiklerini belirtmişlerdir. Davacıların maddi tazminat taleplerinin belirlenmesi yönünden ilk aktüerya raporu 09/02/2015 tarihinde alınmıştır. Yukarıda da belirtildiği üzere, davacılar vekili ile davalı … Sigorta AŞ. arasında düzenlenen “Makbuz ve İbraname” başlıklı belge 03/09/2014 tarihinde düzenlenmiştir. Bu durumda, davacıların zarar miktarları henüz belirlenmeden düzenlenen ibraname, tüm zararı sonra erdiren bir belge olarak değerlendirilemez. Başka bir deyişle davacılar vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerindedir. O halde, Mahkemece, 03/09/2014 tarihli “Makbuz ve İbraname” başlıklı belgenin ödemeyi gösteren bir makbuz olarak nitelendirilmesi, 03/09/2014 tarihli “Makbuz ve İbraname” başlıklı belgede belirtilen ve davadan sonra ödendiği anlaşılan toplam 64.000,00 TL’lik miktardan, davacıların her biri için ne kadar ödendiğinin belirlenmesi, her bir davacı için ayrı ayrı belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatlarından, her bir davacı için ödenen miktarın güncellenmeden ayrı ayrı düşülmesi suretiyle ek aktüerya raporu alındıktan ve davacıların, davalı … Sigorta AŞ.’den bakiye destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin bulunup bulunmadığı tespit edildikten sonra bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, davacılar vekilinin, asıl davada davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı davası yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/1-b/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının davalı … Sigorta AŞ. hakkındaki destekten yoksun kalma tazminatına dair kısmının kaldırılmasına ve bu yönüden davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-1-)Davacılar vekilinin, asıl davada davalı … Sigorta AŞ. aleyhine açtıkları destekten yoksun kalma tazminatı davası yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/6. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının davalı … Sigorta AŞ. hakkındaki destekten yoksun kalma tazminatına dair kısmının KALDIRILMASINA, 2-)Davalı … Sigorta AŞ. hakkındaki destekten yoksun kalma tazminatı davasının yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 3-)İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-)Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-) İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
B-) ASIL DAVADA: 1-) Davalı … aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE, 2-)Davacıların manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, davacı … için 20.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, davacıların manevi tazminata ilişkin fazla istemlerinin REDDİNE, 3-)Peşin alınan harç yeterli olduğundan ikmaline yer olmadığına, 4-)Davacı tarafından yapılan 211,00 TL Adli Tıp Masrafı, 1.000,00-TL bilirkişi masrafı, 151,50-TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.362,50-TL’nin kabul ve ret oranına göre 893,44-TL’sinin davalılardan …’dan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmının davacılar üzerinde bırakılmasına, 5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.750,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, 6-)Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
C-) BİRLEŞEN DAVADA: 1-)Birleşen 2014/1439 Esas sayılı davada, davacılar ile davalı Tasfiye Halinde … Sigorta AŞ. sulh olduklarından, davanın esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 2-)Peşin harç yeterli olduğundan ikmaline yer olmadığına, 3-)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacılar üzerinde bırakılmasına, 4-)Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/12/2020