Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1403 E. 2019/269 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/1403
KARAR NO : 2019/269
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/02/2017
NUMARASI : 2016/255 Esas – 2017/179 Karar
DAVANIN KONUSU: Maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı,; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dilekçesinde özetle; 21/07/2015 tarihinde davalıların sürücü, işleten ve sigortacısı olduğu, … plaka sayılı aracın neden olduğu trafik kazasında park halindeki müvekkiline ait bulunan … plaka sayılı araca çarpması neticesinde hasar gördüğünü belirterek hasar bedeli olan 21.000 TL’ sının davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Davalılardan …’e yapılan tebligatların bila tebliğ olunması üzerine bu davalı bakımından dava atiye terk edilmiştir.Diğer davalı … vekili kusur ve hasar durumunun araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Diğer davalı şirket vekili cevap dilekçesinde aracın mekanik bir arıza neticesinde kaza yaptığını, bu nedenle sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuştur.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davalı … hakkında açılan dava atiye bırakıldığından bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, yargılama aşamasında sigorta şirketi yönünden vaki kısmi ödeme ve sulh anlaşması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalı şirket bakımından ise sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin mahsubundan sonra kalan 9.368,30 TL hasar bedelinin sözü geçen davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davacı vekili tarafından aracın rayiç piyasa değerinin 21.500 TL’sı olmasına karşılık hasar miktarının 11.768,00 TL olarak tespit edildiğini, buna göre hasar miktarının aracın değerine olan oranının 0,54 olduğunu, bu durumda aracın pert olarak kabul edilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Karara karşı katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan işleten vekili, kazanın mekanik arızadan meydana geldiğini, bu nedenle sorumlu olmadıklarını, hasar durumuna göre düzenleme bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, tüm bu hususlar dışında sigortacının poliçe limiti hesaplanan zararı karşılıyor olmasına rağmen kazaya karışan diğer araçlara öncelik vererek ödeme yaptıktan sonra hasarı karşılayacak limitinin kalmamış olmasının sorumluluğunun sigortalıya yüklenemeyeceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.A-Davacı vekilinin istinaf itirazının incelenmesi;Aracın pert sayılabilmesi için onarım masrafları ile piyasa rayiç değeri karşılaştırıldığında tamirinin ekonomik olmaması gerekmektedir. Bilirkişi raporunda belirlenen onarım masrafı ve aracın rayiç piyasa değeri karşılaştırıldığında tamirinin daha ekonomik olacağı sonucuna varılmış ise de; rayiç bedelinin yarısından daha çok hasara uğrayan aracın, onarımı tamamlandıktan sonra değer kaybının ne kadar olacağı hesaba katılmamıştır.Rapor bu haliyle eksiklik içermektedir.Bu durumda, bilirkişiden ek rapor alınarak aracın pert olup olmadığı değerlendirmesi yapılırken onarım sonrasında oluşacak değer kaybının da hesaba katılarak bir değerlendirme yapılmasının istenilmesi ve bu şekilde tamirinin mi ekonomik olduğu yoksa aracın perte ayrılmasının mı daha ekonomik olacağının tespiti gerekmektedir.Bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerindedir.B- Davalı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesi;1-Araçtaki mevcut olduğu iddia edilen mekanik arızanın umulmayan hal teşkil ettiği ve işletenin tehlike sorumluluğu kapsamında umulmayan halden mütevellit meydana gelen zararların da bulunduğu, bu nedenle bu yöne ilişkin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, yine bilirkişi raporunun, kusur ve hasar bedeli hesabı yönünden hüküm vermek bakımından yeterli olduğu, bu yöne ilişkin istinaf itirazının da yerinde olmadığı görülmektedir.2-Ne var ki; sigortacının dava dışı zarar görenlere yaptığı ödeme nedeniyle poliçe limitinin azalmış olması sebebiyle davacı hasarının tam olarak karşılanamamış olmasından dolayı kendi sorumluluğunun artmış olduğuna ilişkin istinaf itirazı yerindedir. Şöyle ki; Kaza tespit tutanağı ve bilirkişi raporuna göre davalı şirketin işleteni olduğu, sürücüsü … olan davaya konu kamyonun yine işleteni olduğu sürücüsü … olan dava dışı bir başka kamyona arkadan çarpması neticesinde çarpmanın etkisiyle …’in idaresindeki kamyonun sağ tarafa savrularak park halindeki 8 adet araca çarptığı, yine olayda kusuru bulunmayan … idaresindeki kamyonun da çarpmanın etkisiyle aralarında davacının da aracının olduğu park halinde bulunan 3 adet araca çarptığı, bu şekilde çoklu trafik kazası meydana geldiği, kazanın oluşumunda … tam kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsünün kusursuz olduğu, davacının, kazanın gerçekleşmesine dair herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.Öte yandan davacı vekili tarafından yargılama sırasında 21/07/2015 tarihli ibraname ve sulh anlaşması gereğince davalı … şirketini ibra ettiği, hakkındaki davadan haricen feragat ettiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı BK’nın 165. maddesi uyarınca müteselsil borçlulardan biri, kendi davranışıyla diğerinin durumunu ağırlaştıramaz.2918 sayılı KTK’nın 96. maddesi uyarınca zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta limitinden fazla ise, sigortacıya karşı yöneltilebilecek tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulacağı, garamaten ödeme yapılacağı (garameten-oranlı eşit paylaştırma esasına göre) düzenlenmiştir. Ancak başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin ödeme yapan sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılacaktır.Öncelikle somut olay bakımından kaza tespit tutanağına göre aralarında davacının da aracının bulunduğu çoklu trafik kazası meydana geldiği, davacının dava öncesinde sigortaya başvuru yaptığı, dolayısıyla sigortacının başkaca tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeden ödeme yapmasının, giderek davacı bakımından da borcundan kurtulmuş sayılmasının mümkün olmadığı karşısında davacıya karşı garameten ödeme yapmakla yükümlü olduğu anlaşılmaktadır.Bu durumda kazaya karışan … ve … kullanımında olan her iki kamyonun işleteni ve sigortacısının davalılar … şirketi ile … Sigorta şirketi olduğu, olayda … yönetimindeki … aracın tam kusurlu olduğu, meydana gelen trafik kazasında park halinde bulunan birden çok aracın zarar gördüğü, hasar dosyasına göre zarar görenlere sigortacı tarafından ödeme yapıldığı, çoklu kazadan kaynaklanan sorumluluğun, sigortacı tarafından yukarıda belirtilen madde hükmü uyarınca garameten ödeme yapılarak yerine getirilmesi gerektiği karşısında, kazaya karışan her bir araca garameten yapılması gereken ödeme miktarları tespit edilerek, ibraname ve sulh anlaşmasıyla davacıya ödenen bedelden daha fazla bir ödeme yapılması gerekiyor ise BK’nın 165. maddesi uyarınca sigortacı davalı ibra edilip hakkındaki davadan haricen feragat edildiğine göre araç işleteninin durumunu ağırlaştırdığı oranda yani ödemesi gereken fark bedel kadar sorumluluğunun sona ereceği; aksi takdirde ise yani sigortacının ödediği miktar, garamaten yapması gereken ödeme miktar ile aynı ise şimdiki gibi sorumluğunun hüküm altına alınması gerekmektedir.C-O halde, yukarıda gösterilen şekilde araştırma yapılarak bir karar verilmesi amacıyla HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesi karar vermek gerekmektedir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin gerekçeli kararın B.2 numaralı madde bendinde belirtilen sebeple KABULÜNE,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin gerekçeli kararın A.1 numaralı madde bendinde belirtilen sebeple KABULÜNE,3-İlk Derece Mahkemesi KARARININ BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA,4-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,5-Bakiye geder avansı ve peşin istinaf karar ve ilam harcının istek halinde istinaf kanun yoluna başvuran davacı ve davalıya iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi. 21/10/2019