Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/140 E. 2019/604 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/140
KARAR NO: 2019/604
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2017
NUMARASI: 2015/970 Esas – 2017/348 Karar
DAVANIN KONUSU: Rücuen Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;…
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/08/2014 tarihinde, davalı …Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, müvekkili nezdinde sigortalı ve dava dışı …”nin maliki ve sürücüsü olduğu BMW marka … plakalı araca çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkili nezdinde sigortalı bulunan araç için 8.386,03 EURO araç hasar tazminatı ve 961,16 EURO expertiz fatura bedeli olmak üzere toplam 9.324,19 EURO ödeme yapıldığını, ödenen bu tutardan 6.500,00 TL’nin davalı tarafça ödendiğini, bu miktarın ödeme günkü kur üzerinden mahsubu ile 7.219,75 EURO’nun davalı … açısından poliçe limitinin geçmemek kaydıyla, fiili ödeme günündeki … Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı olarak 20/05/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilerek tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kaza nedeniyle davacı tarafa 6.500,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğunun kalmadığını, müvekkili nezdinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediğini, müvekkilinin temerrüde düşmediğini, bu nedenle 20/05/2015 tarihinden itibaren faiz isteminin haksız olduğunu, yabancı para borcu için faiz talebinde bulunmasının da haksız olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Gölbaşı (Adıyaman) Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, Mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, davacının zararının diğer davalı … tarafından karşılandığını, müvekkilinin asli ve tam kusurlu olduğu iddiasını kabul etmediklerini, Almanya’da alınmış olan expertiz raporunu kabul etmediklerini, faize ilişkin taleplerinin haksız olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; “davanın kısmen kabulü ile 7.175.19 EURO tazminatın fiili ödeme günündeki TCMB döviz kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının, tazminata 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen(davalı … şirketinin sigorta poliçesindeki limit ile sorumlu olması kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ile davalı …Ş. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hüküm fıkrasında faiz başlangıç tarihinin gözden kaçırılarak yazılmadığını, bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere faiz 20/05/2015 olarak hükümde yer alması gerektiğini, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti yönünden davalı … Şirketinin de istinaf başvuru dilekçesinde de belirtildiği gibi sorumluluk oranlarına göre hüküm kurulması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı …Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından zararın karşılandığını, Türkiye’ de gerçekleşen bir kaza nedeniyle yabancı plakalı bir araçta meydana gelen zararın haksız fiil tarihinde ve memleket parası üzerinden Türkiye koşulları dikkate alınarak hesaplanması ve buna göre hüküm kurulması gerektiğini, karara dayanak yapılan bilirkişi raporunun Almanya’daki expertiz raporu dikkate alınarak hazırlandığını ve denetime elverişli olmadığını, hükmedilen expertiz ücretinin kabulünün mümkün olmadığını, expertiz ücretinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kararda bakiye teminat limitinin gösterilmemesinin hatalı olduğunu, yargılama giderleri harç ve vekalet ücretinin davalılardan tahsilinde sorumluluk oranlarına göre hüküm kurulması gerektiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan rucüen tazminat istemine ilişkindir. Dosya Kapsamından, 11/08/2014 tarihinde, davacı tarafça sigortalı bulunan Almanya plakalı araca, davalı …Ş. nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı ve diğer davalı … tarafından kullanılan … plakalı aracın çarpması sonucu, davacı tarafça sigortalı BMW marka … plakalı aracın hasar gördüğü, Almanya’da yetkili serviste aracın onarım işleminin yapıldığı, bu işlemler karşılığında davacı tarafça sigortalısına tazminat ödemesi yapıldığı, davacının da, ödediği bu tazminat tutarının davalılardan rücuen tahsiline karar verilmesini talep ettiği, Mahkemece de davanın yukarıda belirtildiği şekilde kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince karara dayanak yapılan, 29/08/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve 02/02/2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunun yapılan incelemesinde her iki raporun HMK’nın 279.maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, dosyadaki bilgi ve belgelere uygun ve denetime elverişli olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı …Ş. vekilinin zarar ve kusur bilirkişi heyet raporlarındaki hususlara yönelik istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 25/12/2018 tarih, 2018/2991 Esas- 2018/12734 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; Euro olarak talep edilen tazminatın fiili ödeme günündeki T.C. … Bankası Döviz Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının 3095 sayılı Kanunu’un 4/a maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru olduğundan, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden yargılama giderleri ve harç yönünden tarafların sorumluluk oranları dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken tüm sorumluluğunun davalılara yükletilmesi hatalı olmuştur. Dolayısıyla davacı vekili ve davalı …Ş. vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı yerindedir. Ayrıca, faiz başlangıç tarihi, karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 20/05/2015 olduğundan hüküm fıkrasında faiz başlangıç tarihinin yazılmaması hatalı olduğundan,davacı vekilinin bu yöndeki istinaf iddia ve itirazı da yerindedir. Bu bağlamda, davacı vekili ile davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının (faiz başlangıç tarihi, harç ve yargılama giderlerine, tarafların sorumluluk oranlarına göre hükmedilmesi yönlerinden) düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekili ile davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulüne, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının (faiz başlangıç tarihi, harç ve yargılama giderlerini tarafların sorumluluk oranlarına göre hükmedilmesi yönlerinden) düzeltilmesi amacıyla KALDIRILMASINA ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile 7.175.19 EURO tazminatın fiili ödeme günündeki TCMB döviz kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının, tazminata, 20/05/2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4A maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı … şirketinin sigorta poliçesindeki limit ile sorumlu olması kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, 2-Alınan 421,82 TL peşin harçtan, alınması gereken 3.533,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.112,07 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; 3-Davacı tarafça yapılan başvuru harcının tamamı ve diğer harç, bilirkişi ücreti, tebligat ve posta masrafından oluşan yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 2.187,80 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; 4-Yürürlükte bulunan …Ü.T.’ne göre 6.040,64 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; 5-Yürürlükte bulunan …Ü.T.’ne göre 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine; 6-Gider avansından kullanılmayan kısmın, hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili tarafa iadesine; 7-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacı ve davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendilerine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 61,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 3- İstinaf aşamasında davalı tarafından yatırılan 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalı …Ş.’ye verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/12/2019