Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1390 E. 2020/4269 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1390
KARAR NO: 2020/4269
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2017
NUMARASI: 2014/846 Esas – 2017/1006 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı, maddi tazminat ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan … AŞ’den aldığı yolcu biletiyle Gebze ilçesinden Denizliye gitmek için davalılardan … Limited Şirketine ait davalı …’ın sevk ve idaresindeki otobüsle yolculuk yapan müvekkili …’in, saat 03:15 sıralarında sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu otobüsün yoldan çıkması üzerine meydana gelen kazada hiçbir kusuru olmaksızın yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.920,00 TL tedavi masrafı, 90,00 TL yol gideri, 500,00 TL işgücü kaybı, 100,00 TL bagaj zararı, çalışmayan süre için de 500,00 TL olmak üzere toplam 5.110,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalılar …, … AŞ ve … Limited Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi vasıtasıyla gönderdiği dilekçe ile, talep ettiği tedavi giderini 4.149,97 TL’ye, yol giderini ise 181,98 TL’ye yükselterek talep sonucunu ıslah etmiştir. 10/4/2014 tarihinde sunduğu dilekçe ile yetki itirazında bulunan davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk, yetkili mahkemenin ise Akhisar Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin işleten değil teşebbüs sahibi firma olduğunu, davacının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) gereğince iddialarını somutlaştırmakla yükümlü olduğunu, davacının iddialarının objektif kanıtlarla ispatlanmadığını, dava konusu kazanın oluş biçimi ve kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi ve keşif gerektiğini, haksız fiil unsurlarının oluşup oluşmadığının incelenmesini ve dava konusu olay sebebiyle davacıya Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, manevi tazminatın zenginleşme amacına hizmet etmemesi ve özendirici nitelikte olmaması gerektiğini, rücu edilecek kişinin durumunun manevi tazminatın takdirinde göz ardı edilmemesinin zorunlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Limited Şirketi cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili şirketin her türlü sorumluluğu yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, aracın ön camına taş gelmesi sonucu çatlaması nedeniyle görüş sahasını kapattığını gösteren fotoğrafları sunduklarını, kazanın oluşumuna ilişkin zabıt mümzilerinin tanık olarak çağrılıp dinlenmesini talep ettiklerini, kazanın oluş biçimine ilişkin tanıkların bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “…1-Davacı tarafından davalılar …, …, … Şirketine yönelik açılmış olan işgücü kaybı sebebiyle 500 TL, çalışılmayan süre sebebiyle 500 TL’ye yönelik açtığı maddi tazminat davaları itibariyle; a-) Davalı … Sigorta A.Ş.’ne yönelik açılan davanın feragat sebebiyle reddine, b-) …, …, … Şirketine yönelik açılmış olan davanın konusuz kalmış olması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacı tarafından davalılar …, …, … Şirketine yönelik açılmış olan tedavi, yol giderleri ve bagaj masraflarına yönelik tazminat davası itibariyle davacının davasının kabulü ile, 4.431,95.-TL’nin (4.149,97.-TL tedavi gideri, 181,98.-TL yol masrafı, 100,00.-TL bagaj masrafı) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, 3-Davacı tarafından davalılar …, …, … Şirketine yönelik açılmış olan manevi tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Meydana gelen olay ATK raporları, olayın oluş şekli, maluliyet durumu dikkate alınarak takdiren 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, Davacının manevi tazminat talebi 75.000 TL’lik kısmının reddine …” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davalı … Limited Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirkete atfı kabil kusur bulunmadığını, dava konusu olay nedeniyle davacıya SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığına dair bir inceleme yapılmadığını, davacının belgelendirmediği yol masrafı ve bagaja ilişkin taleplerin reddi gerekirken kabul kararı verilmesinin usule ve hukuka aykırı olduğunu, fahiş manevi tazminat kararına itiraz ettiklerini belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf kanun yoluna başvuran davalı … AŞ vekili dilekçesinde özetle; kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketi kusurunun bulunmadığını, dava konusu olay nedeniyle SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına dair herhangi bir inceleme yapılmadığını, davacının belgelendirmediği yol masrafı ve bagaja ilişkin taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verildiğini, hükmolunan manevi tazminatın fahiş olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; olay tanığı … dinlenmeden ve kazanın nedeni anlaşılmadan müvekkili hakkında karar verildiğini, müvekkilinin kazada hiçbir kusuru bulunmadığı halde davanın kabulüne karar verilmesinin usule aykırı olduğunu, kazanın müvekkilinin iradesi dışında meydana geldiğini, dava konusu yapılan tutar davacıya davalı … tarafından ödenmiş olduğundan ödeme nedeniyle davanın reddine konusuz kalan davanın dava şartları yokluğundan reddine, davadan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davacı … vekili dilekçesinde özetle; davaya neden olan kazada müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, uygun görülen 25.000,00 TL tutarında manevi tazminatın müvekkilinin çektiği elem ve ızdırabı karşılamadığı, bu yüzden yeniden değerlendirilerek daha yüksek bir bedele hükmedilerek hukuken adil bir karar verilmesini talep ederek manevi tazminat yönünden miktarın yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı, maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı sürücünün …’ın eylemi, olayın meydana geldiği yer ve zaman irdelenerek; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan olayın meydana gelmesindeki kusur oranının, eylem ile sonuç arasındaki nedensellik bağıyla birlikte, bilimsel ölçütlere ve yasal dayanaklara göre dosya kapsamından anlaşılan oluşa, usul ve kanuna uygun biçimde saptandığının anlaşılması karşısında, davalılar …, … Limited Şirketi ve … AŞ vekillerinin dilekçelerinde ileri sürdükleri kusurun belirlenmesine ilişkin adı geçen müvekkilinin kusursuz olduğuna ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Davacı … lehine hükmolunan tedavi, yol giderleri ve bagaj masraflarına ilişkin maddi tazminatın SGK tarafından yapılacak ödemeden mahsubuna yasal olanak bulunmadığından, dosyaya sunulan harcama belgelerine dayalı olarak düzenlenen davacının talep edebileceği tedavi ve yolculuk giderlerine ilişkin aktüer bilirkişinin raporu ile dava dilekçesine ekli yolculuğa dair otobüs bileti ve “bagaj fişi” karşısında, davalılar … Limited Şirketi ve … AŞ vekillerinin dilekçelerinde beyan ettikleri davacıya dava konusu olay sebebiyle SGK tarafından herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi için inceleme yapılmadığına, belgelendirilmeyen ve bagaja ilişkin taleplerin reddi gerektiğine yönelik istinaf nedenleri de isabetli değildir. Davacı vekili tarafından imzalanan “Makbuz ve İbraname” başlıklı belge ile davalı … Sigorta AŞ tarafından ödenen tazminatın konusunun kabulüne karar verilen, tedavi giderleri, yol ve bagaj masrafına ilişkin olmadığının anlaşılması karşısında, davalı … vekilinin dava konusu tutarın davalı … tarafından ödenmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesine ilişkin istinaf nedeni doğru kabul edilmemiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 56’ncı maddesinin 1’inci fıkrasına göre hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı olan manevi tazminatın miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/06/2004 gün ve 13/291-370 sayılı kararında da vurgulandığı gibi, hâkimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminatın miktarını takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli tarafların kusur durumları gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 4’üncü maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Somut olay yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında değerlendirildiğinde; davacı … ile davalı sürücü … ile davalı işletenlerin dosya kapsamından anlaşılan sosyal ve ekonomik durumlarına, olayın meydana geliş biçimine, davalı sürücü …’ın kusurunun yoğunluğuna, davacı …’de oluşan yaralanmanın ağırlığı ile kusur durumuna, olayın meydana geldiği tarihe göre davacı … lehine takdir edilen manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu değerlendirilerek, manevi tazminata ilişkin hüküm yönünden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. Bu bakımdan davalılar …, … Limited Şirketi ve … AŞ vekillerinin, istinaf başvuru dilekçelerinde ileri sürdükleri manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olduğu kabul edilmiş, davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf nedeni ise isabetli kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: I.Davacı … vekilinin ilk derece mahkesi hükmüne yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1.maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, II.Davalılar …, … AŞ, … Vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacı tarafından, davalılar …, … AŞ, …’ne yönelik açılmış olan işgücü kaybı sebebiyle 500,00 TL, çalışılmayan süre nedeniyle 500,00 TL maddi tazminat istemine ilişkin dava bakımından, a-)Davalı … Sigorta AŞ’ye yönelik açılan davanın feragat sebebiyle REDDİNE, b-)Davalılar …, … AŞ, …’ne yönelik açılmış olan davanın konusuz kalmış olması sebebiyle KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Davacı tarafından, davalılar …, … AŞ, …’ne yönelik açılmış olan tedavi, yol giderleri ve bagaj masraflarına yönelik tazminat davasının KABULÜ ile, 4.431,95 TL’nin (4.149,97 TL tedavi gideri, 181,98 TL yol masrafı, 100,00 TL bagaj masrafı) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacı tarafa verilmesine, 3-Davacı tarafından davalılar …, … AŞ, …’ne yönelik açılmış olan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE; Olayın meydana geliş biçimine, ATK raporundan anlaşılan yaralanmanını ağırlığına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile davalı sürücünün kusurunun yoğunluğuna göre takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın, davalılar …, … AŞ, …’den müştereken ve müteselsilen alınarak, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsil edilerek, davacı tarafa verilmesine, Davacının manevi tazminat davasının 85.000,00 TL’lik kısmının REDDİNE, 4-Maddi ve manevi tazminat davalarında kabulüne karar verilen miktara göre Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 1.327,39 TL karar ve ilam harcının, davalılar …, … AŞ, …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek Hazineye verilmesine, 5-Davacı tarafından sarf edilen 250,00 TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre hesaplanan (%18,43 kabul) 46,07 TL yargılama giderinin davalılar …, … AŞ ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Adli yardım kapsamında sarf edilen 1.812,75 TL yargılama giderinden, kabul oranına göre hesaplanan 334,09 TL’sinin davalılar …, … AŞ ve …’nden müştereken ve müteselsilen, red oranına göre hesaplanan 1.478,66 TL’nin ise davacı …’den tahsil edilerek hazineye verilmesi için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına, 7-Davalı … AŞ tarafından sarf edilen 50,00 TL yargılama giderinden, ret oranına göre hesaplanan 40,79 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıya verilmesine, 8-Davalı … tarafından sarf edilen 90,00 TL yargılama giderinden red oranına göre hesaplanan 73,41 TL yargılama giderinin, davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıya verilmesine, 9-İstinaf kanun yolu başvurusu kapsamında bulunulmaması nedeniyle inceleme dışı kalan ilk derece mahkemesi kararı gereğince, maddi tazminat davası için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine (AAÜT) göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 1.980,00 TL vekâlet ücretinin, davalılar …, … AŞ ve …’nden tahsil edilerek kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 10-Kısmen kabulüne karar verilen manevi tazminat davası bakımından dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesinin 10/1 ve 13/1’nci maddeleri uyarınca kabulüne karar verilen manevi tazminat miktarına göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin, davalılar …, … AŞ ve … Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 11-Kısmen reddine karar veriler manevi tazminat davası bakımından dairemizin karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesinin 10/2’nci maddeleri uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsil edilerek, kendilerini vekille temsil ettiren davalılar …, … AŞ ve … Ltd. Şti.’ye verilmesine, 12-Sarf edilmeyen gider avansının HMK’nın 333.maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
III-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-İstinaf kanun yoluna başvuran davalılar …, … AŞ ve … Ltd. Şti. tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar ve ilam harçlarının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından yatıran taraflara ayrı ayrı iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … AŞ sarf edilen 98,10 TL başvurma harcı, 97,27 TL posta gideri olmak üzere, toplam 195,37 TL yargılama gideri davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıya verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … Ltd. Şti. sarf edilen 98,10 TL başvurma harcı, 67,00 TL posta gideri olmak üzere, toplam 165,10 TL yargılama gideri davacıdan tahsil edilerek adı geçen davalıya verilmesine, 4-İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, manevi tazminat davasının kısmen reddi kararı yönünden; HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık; diğer kararlar yönünden ise HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/12/2020