Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1378 E. 2020/4169 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1378
KARAR NO : 2020/4169
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI : 2014/435 Esas – 2017/771 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 17/12/2012 tarihinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü adına kayıtlı, motosiklet ile seyir halinde iken davalı sigorta şirketi nezdinde ZMM sigortalı olan, davalı … işleteni ve diğer davalı …’ın da sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile çarpışması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, davalı … kusurlu bulunduğunu, kaza nedeniye müvekkilinin hem maddi hem manevi zarar gördüğünü belirterek davanın kabulüne, karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan araçların kusur durumuna ilişkin inceleme yapılması gerektiğini, ayrıca İstanbul Emniyet Müdürlüğüne sigorta teminatı kapsamında 07/03/2013 tarihinde 3.011,36 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın, davacının tam kusurlu hareketi nedeniyle meydana geldiğini, davacının uğradığı bir zarar var ise bunun sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddine,karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesince; “davanın kısmen kabul ve kısmen reddi ile 3.000,00-TL manevi tazminatın 17/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, davalı Sigorta Şirketi yönünden manevi tazminat isteminin reddine, davacının maddi tazminat isteminin tüm davalılar yönünden reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davalılara yönelik talepler açıklanırken maddi hata yapıldığını, davalı sigorta şirketinden manevi tazminat talepleri bulunmadığını, Mahkemenin bu maddi hatayı dikkate almadan sigorta şirketine karşı manevi tazminat talebi varmışcasına lehine vekalet ücreti takdiri yönünde karar vermesi ve diğer davalı … hakkında manevi tazminata ilişkin hüküm kurmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu ve takdir edilen manevi tazminatın olayın özellikleri dikkate alınınca yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı vekilince, dava dilekçesinde ve içeriğindeki anlatımlarda gerçek kişi olan davalılardan manevi tazminata yönelik talepte bulunduğu, davalı Sigorta Şirketinden manevi tazminat yönünde talepte bulunmadığı halde maddi hata sonucu dilekçenin sonuç kısmında davalılar numara ile zikredilirken gerçek kişi davalılar (2) ve (3) sıra numarasında yer aldığı halde (1) numara ile numaralandırılmış olan Sigorta Şirketine ait numarayı da içerecek şekilde (1) ve (2) numaralı davalıların zikredildiği görülmüştür. Buna rağmen Mahkemesince davalı Sigorta Şİrketine yönelik manevi tazminata ilişkin talebin mevcut olduğu kabul edilerek davalı sigorta şirketi yönünden manevi tazminatın reddi yönünde hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir.Diğer yandan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 56. maddesi kapsamında manevi tazminata hükmedilirken hâkim tarafından olayın özelliği ve kişilerin durumu göz önünde bulundurulmalıdır. Buna rağmen İlk Derece Mahkemesince, davalı … hakkında manevi tazminata yönelik hüküm kurulurken manevi tazminatın belirlenmesinde esaslı ölçütlerden olan davalının ekonomik ve sosyal durumunun araştırılmadığı görülmüştür. Açıklanan sebeplerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a/6 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yapılacak yargılamada manevi tazminat istenilen davalılar … ve … manevi tazminatın takdirinde belirleyici olacak şekilde ekonomik ve sosyal durumlarının araştırılarak dosyaya kazandırılmasına, davalı sigorta şirketine karşı manevi tazminat isteminde bulunulmadığı da nazara alınarak davaya konu trafik kazasının oluşumu ve kişilerin ekonomik ve sosyal durumlarına göre manevi tazminatın Mahkemesince takdir edilerek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/11/2020