Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1376 E. 2020/4186 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1376
KARAR NO: 2020/4186
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2018
NUMARASI: 2014/1067 Esas – 2018/73 Karar
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/06/2013 tarihinde, müvekkili …’in sevk ve idaresindeki motosiklet ile dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın kaza yapması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde, ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince davalı …’nın sorumluluğunun doğduğunu iddia ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya ve belge örneklerinin kendilerine tebliğ edilmesini, aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, davanın, … plakalı aracın sürücüsü konumunda olan …’a ihbar edilmesini, dava öncesinde davacı tarafından müvekkili kuruma başvurulmadığından müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermiş sayılamayacağını, müvekkili kurumun sorumluluğunun, ZMSS poliçe limiti ve araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı talebinin ZMSS Genel Şartları’na göre teminat kapsamı dışında olduğunu, davacının motosiklete koruyucu ekipmansız bindiği sabit olduğundan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince; “Davanın kabulü ile 85.279,30 TL maddi tazminatın 23/06/2013 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yasal faiz yerine avans faizine hükmedilmesinin, dava öncesinde başvuru yapılmadığından dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin ve kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınmamasının hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, TBK’nın 54. maddesi kapsamında yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 23/06/2013 tarihinde davacının sürücüsü olduğu motosiklet ile dava dışı …’ın sürücüsü olduğu ve ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın karıştığı kazada davacının yaralandığı, vücut genel çalışma gücünden %35.2 oranını kaybettiği ve iyileşme süresinin 18 ay olduğunun Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 06/07/2015 tarihli raporuyla tespit edildiği, kazanın meydana gelmesinde ZMSS poliçesi bulunmayan araç sürücüsünün yüzde 30 oranındaki kusuru dikkate alınarak düzenlenen aktüerya raporu ve davacı tarafın ıslah dilekçesi dikkate alınarak Mahkemece yukarıda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece karara dayanak yapılan 14/04/2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; kazanın meydana gelmesinde davacı (sürücü) …’in %75 oranında asli, ZMSS poliçesi bulunmayan aracın sürücüsü dava dışı …’ın %30 oranında tali kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporunun HMK’nın 279. maddesinde aranılan koşullara uygun olarak düzenlendiği, trafik kazası tespit tutanağı ile örtüştüğü, dosya kapsamına uygun, denetim ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin faizin türüne ve başlangıç tarihine ilişkin istinaf itirazlarına gelince: Olay haksız fiilden kaynaklandığından ve ZMSS poliçesi bulunmayan … plakalı araç hususi bir araç olduğundan, yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi; dava öncesinde davalı tarafa başvuru yapılmadığından, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken kaza tarihinden itibaren hükmedilmesi doğru olmadığından, davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf itirazlarının kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek (dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi şeklinde) esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-) Davanın kabulü ile 85.279,30 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 19/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 2-) Alınması gerekli 5.856,17 TL karar ve ilam harcından (peşin 25,20 TL+ıslahla 288,00 TL) toplam 313,20 TL harcın düşümü ile 5.542,97 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.608,34 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 4-) Davacı tarafça yapılan (25,20 TL peşin harç + ıslah harcı 288,00+ilk masraf 29,00 TL + bilirkişi ücreti 1.800,00 TL + 200,00 TL posta masrafı) toplam 2.342,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-) Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
B-)İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-) Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2-) İstinaf aşamasında davalı tarafından ödenen 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-) İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-) İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere, 13/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.