Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1343 E. 2020/4335 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1343
KARAR NO: 2020/4335
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2017
NUMARASI: 2016/57 (E) 2017/960 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava dışı …’in yönetimindeki, davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın, destek …’ın yolcu olarak bulunduğu dava dışı …’ın yönetimindeki … plaka sayılı araca çarparak adı geçen kişinin ölümüne neden olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için de 1.000,00 TL olmak üzere toplam 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hesabı yapılan toplam 16.137,56 TL destekten yoksun kalma tazminatının müvekkili sigorta şirketi tarafından 26.10.2015 günü davacılara ödendiğini, usul ve Kanuna uygun yapılan hesaplama ve ödeme sonrasında müvekkili sigorta şirketinin davacılara karşı sorumluluğunun kalmadığını, bununla birlikte kazaya karışan araç sürücülerin kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacılar vekilinin olay tarihinden itibaren avans faizi talebinde isabet bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesince; “Davanın kabulü ile, davacı … yönünden 1.000,00 TL tazminatın 26/10/2015 tarihinden, 3.824,81 TL tazminatın 19/06/2017 ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … yönünden 1.000,00 TL tazminatın 26/10/2015 tarihinden, 5.530,92 TL tazminatın 19/06/2017 ıslah tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, … ” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf talebinde bulunan davacılar vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından ıslah ile artırılan kısımlar açısından faiz başlangıç tarihinin ıslah tarihi olduğuna yönelik verdiği kararın kabulünün mümkün olmadığını, faiz başlangıç tarihinin, müvekkilleri için toplam tazminat miktarı üzerinden temerrüt tarihi olarak davalı sigorta şirketinin davacı müvekkillerine eksik ödemeyi yaptığı 26/10/2015 tarihi olarak kabul edilmesi gerekirken, bir kısım tazminat miktarı olarak dava tarihinden, bir kısım tazminat miktarı için ıslah tarihinden itibaren faiz hesaplanmasının kanun ve içtihatlara aykırı olduğunu, hukuka aykırı bu kararın faiz başlangıç tarihi yönünden istinaf ettiklerini, Yargıtayın yerleşik içtihatlarında haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında davalının, zararın tamamı yönünden temerrüt tarihininde mütemerrit olacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek davanın esası hakkında karar verilmesini, aksi takdirde kararın müvekkilleri lehine kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.Olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla zarar gören, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. O halde, haksız fiil faili veya işleten yönünden, maddi tazminata ilişkin faiz başlangıcının kaza tarihinden itibaren olması gerekir. Kazaya karışan ve davacıların zarara uğramasına neden olan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesini akdeden taraflardan olan davalı … Sigorta AŞ yönünden ise; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 99/1’inci maddesi ile Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının, tazminatın ve giderlerin ödenmesine ilişkin B.4’üncü maddesi uyarınca, rizikonun ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüdün gerçekleştiği ve davalının temerrüt tarihinden itibaren faizden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda; kaza ile ilgili olarak dava açılmadan önce davalı … Sigorta AŞ’ye başvuran davacılara, açılan hasar dosyasından 26.10.2015 tarihinde davacılara toplam 16.137,56‬ TL ödendiği görülmüştür. Buna göre, tazminatın tamamına davalı sigorta şirketi yönünden belirtilen kısmi ödeme tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken, kararda yazılı olduğu şekilde, dava dilekçesinde yazılı talep sonucuna dava tarihinden, ıslahla artırılan talep sonucuna ise ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi isabetli görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacı … tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının KABULÜNE, 4.824,81 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 26.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek, davacı …’a verilmesine, 2-Davacı … tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı davasının KABULÜNE, 6.530,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 26.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte … Sigorta AŞ’den tahsil edilerek davacı …’a verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 775,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL ve ıslah nedeniyle alınan 32,00 TL olmak üzere toplam 61,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 714,50 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline, 3-Davacılar tarafından sarfedilen 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL karar ve ilam harcı, 4,30 TL vekâletname harcı, 32,00 TL ıslah harcı, 162,00 TL tebligat ve posta ücreti 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.256,70 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine, 4-İlk derece mahkemesinin karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi uyarınca 1.980,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine, 5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca karar kesinleşmesinden sonra artan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı, 54,35 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 152,45‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/12/2020