Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1332 E. 2020/4062 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1332
KARAR NO: 2020/4062
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/10/2017
NUMARASI: 2015/585 (E)- 2017/747 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, davaya konu aracın davalı tarafa ait otoparktan çalınmasından kaynaklanan araç rayiç bedeli, otopark ücreti ve çekici bedelinden oluşan tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulüyle sovtaj bedeli düşüldükten sonra kalan 24.176,20 TL maddi tazminatın, dava dilekçesinde talep edilen kısmı için dava tarihi, ıslahen talep edilen kısmı için ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla vedia sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu bulunan davalı … ile kasko sigortası sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğu bulunan davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından davanın belirsiz alacak davası olması nedeniyle alacak miktarına olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken değişen tarihler üzerinden karar verilmiş olması hatalı olduğu gibi sovtaj bedelinin müvekkili üzerinde bırakılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Tarafar arasında imzalanan 17/10/2014 başlangıç tarihli Bireysel Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi uyarınca çalınma, sigorta teminatları arasında sayılmış olup, sigortalı aracın çalındıktan bir müddet sonra 31/03/2015 tarihinde hasarlı olarak bulunduğu, bilirkişi raporuna göre araç rayiç bedelinin 26.500,00TL, sovtaj bedelinin de 3.445,00TL olduğu, davacının ıslah işlemini fazlaya ilişkin haklarını saklı tutuarak yaptığı hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı taraf davasını belirsiz alacak davası olarak açtığına ve dava konusu -araç rayiç bedelinin tahsiline ilişkin- talebin de belirsiz alacak davası olarak ileri sürülmesinde usulen bir engel bulunmadığına göre vedia sözleşmesinin tarafı olan davalı bakımından olay tarihi (BK117/2-1. tümce); sigorta şirketi bakımından ise yine sözü geçen madde hükmü gereğince temerrüd durumunun hasıl olduğu günün sonundan itibaren hüküm altına alınacak tazminata faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken talep kısmi davaya konu edilmiş gibi kabul edilerek faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmiş olması doğru olmamıştır. Diğer yandan Kasko Genel Şartlarının 3.3.2.2. maddesindeki “Onarım masraflarının sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Aracın tam hasara uğraması halinde, aracın hasar anındaki rayiç değeri ödenir. Bu durumda, aracın Karayolları Trafik Yönetmeliğinin ilgili maddesi hükümleri doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmez. Değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği takdirde sigortacının malı olur…” şeklindeki düzenleme uyarınca davalı sigorta şirketi meydana gelen hasar bedelinin tamamını poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup, sigorta ettiren araç hurdasının kendisine verilmesini istemedikçe, hurda bedelinin tazminattan düşülmesi olanaklı değildir. Bu durumda talep doğrultusunda tam hasara uğrayan aracın rayiç bedelinin davalıdan tahsiline, arac hurdasının sigorta şirketine bırakılmasına, araca ait trafikten çekme belgeli hurda tescil belgesinin davacı tarafından davalı sigorta şirketine teslimine şeklinde karar verilmesi gerekirken; sovtaj bedelinin, aracın hurdasını kabul etmeme hakkı bulunan davacı üzerinde bırakılmış olması doğru olmamıştır. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/19527 E.2019/7401K ;aynı daire 2008/1254E. 2008/3437K. sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) Öte yandan talep müteselsilen tahsile yönelik olmasına ve hırsızlık sonucu meydana gelen zarardan TBK’nın 61. maddesi uyarınca davalılar müteselsilen sorumlu olmalarına rağmen (dava dışı haksız fiil faili ile vedia ve sigorta sözleşmelerine dayalı olarak eldeki dava dosyası davalıları müteselsilen zarardan sorumludur) müteselsilen tahsil kararı verilmemiş olması doğru olmadığı gibi karışıklığa ve duraksamaya sebebiyet verecek şekilde “tahsilde tekerrür olmamak üzere” denilmek suretiyle yazılı olduğu biçimde karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Dairemizce tespit edilen bu hukuka aykırılıklar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmak suretiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında kararla araç rayiç bedelinin 15/08/2016 tarihinde bilirkişi raporunda belirlenen sovtaj bedeli haricinde kalan 23.055,00 TL’lik kısmı ile çekici, otopark ve ulaşım bedelinden oluşan 1.121,20 TL olmak üzere toplam 24.176,20 TL (sigorta şirketi bakımından taleple bağlı kalınarak 18.444,00 TL yönünden) tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline, bu tutarlara müracaat tarihi dosya kapsamından anlaşılamadığından sigorta şirketi tarafından düzenlenen teslim tutanağında belirtilen tarih esas alınmak, diğer davalı yönünden olay tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine, sovtaj bedeli olan 3.445 TL’nin aynı şekilde sigorta şirketinden tahsiline, aracın hurdasının sigorta şirkti üzerinde bırakılmasına, hurda araç belgesinin davacı tarafından davalıya teslimine ve kesinleşen her bir davalı aleyhine ayrı ayrı tahmil edilen vekalet ücreti aynen tekrar edilmek suretiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; A)1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE, 2- İlk Derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA, 3-İstinafa başvuran tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, 4-Davacı tarafça yatırılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ile 35,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, B)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; 1-Davacının davalılar aleyhine ikame ettiği maddi tazminat davasının KABULÜYLE, a-Sovtaj bedeli haricinde kalan 24.176,20 TL tazminatın, 18.444,00 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen; bakiye kalan 5.732,20 TL’lik kısmının ise davalı …’den (bu tutarlara sigorta şirketi bakımından 01/05/2015 tarihinden, diğer davalı yönünden ise olay tarihi olan 06/12/2015 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek suretiyle) tahsil edilerek davacı tarafa ÖDENMESİNE, b-3.445,00 TL sovtaj bedelinin 09/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek davacı tarafa ÖDENMESİNE, 2-Davaya konu … plaka sayılı aracın hurdasının davalı sigorta şirketine BIRAKILMASINA, araç hurda belgesinin davacı tarafından davalı sigorta şirketine TESLİMİNE, 3-Alınması gereken 2.911,38 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39 TL harç ile 328,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.497,99 TL harcın (18444/24176) oranında olmak üzere 1.905,72 TL’lık kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen; bakiye kalan 592,27 TL’lik kısmın ise davalı …’den tahsil edilerek HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın davalı … yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.901,14 TL ücreti vekaletin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, davanın davalı … Sigorta Şirketi yönünden kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.213,28 TL ücreti vekaletin davalı … Sigorta Şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Davacı tarafından ödenen 27,70 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç, 328,00 TL ıslah harcı, 140,60 TL tebligat, 61,40 TL müzekkere, 1.350,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.993,09 TL yargılama giderinin 1520,53 TL’lık kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen; bakiye kalan 472,55 TL’lik kısmın ise davalı …’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, 7-Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 8-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle karar verildi. 15/10/2020