Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/132 E. 2019/428 K. 11.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ K A R A R I
DOSYA NO : 2019/132
KARAR NO : 2019/428
KARAR TARİHİ : 11/11/2019
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI : 2015/828 Esas – 2017/549 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı anlaşılmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından trafik sigortası ile teminat altına alınan … plaka sayılı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını belirterek sürekli iş göremezlik tazminatı talebinde bulunmuş; talebini 118.592,14 TL olarak ıslah etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava öncesinde müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde davacıya ödeme yapılarak sorumluluklarının sona erdiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca hatır taşıması indirimi yapılması lazım geldiğini beyan etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davacının dava konusu kaza nedeniyle %24 oranındaki maluliyeti karşılığı hesaplanan 118.592,14 TL tazminattan %20 oranında hatır indirimi yapılmak suretiyle kalan 94.873,77 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hayatın doğal akışı içerisinde bir kişinin aracında tek başına yolculuk yapmasının beklenemeyeceğini, insanların aile ve arkadaşlarıyla birlikte seyahat edebilmekte, gezebilmekte ve eğlenebilmekte olduğunu, böyle bir durumda araç sahiplerinin arkadaşlarından veya akrabalarından yol ücreti istemesinin söz konusu olamayacağını, bu nedenle yolcu konumunda bulunan kişilerin sırf ücret ödemediklerinden bahisle hatır taşıması indirimi yapılmasının kanuna ve hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca hatır indirimi yapılması durumunda vekalet ücretine de hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Dava, araçta yocu olarak bulunan davacının davalı sigorta şirketi nezdinde teminat altına alınan araçta geçirdiği tek taraflı trafik kazasında yaralanmasından mütevellit sürekli işgöremezlik tazminatı istemine ilişkindir.İstinafa konu uyuşmazlık hatır indirimi ile vekalet ücretine ilişkindir.Davalı trafik sigortacısının sorumluluğu, davacı tarafın haksız fiil sorumlusu olan sigortalı araç sürücüsünden isteyebileceği (poliçe limitiyle bağlı olmak kaydıyla) zarar miktarı ile sınırlıdır. Uygulamada, hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda TBK’nın 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Ayrıca bu indirimin yapılabilmesi TBK’nın 52. maddesi uygulamasındaki gibi resen gözetilmeyip davalının savunmasında bu hususu ileri sürmesi icap eder. Yine,TBK’nın 52. maddesi gereği müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğundan vekalet ücreti takdir edilmeyeceği kabul edilmektedir. Yargıtay 17 HD 2016/14352 E.2019/6316 K. sayılı kararı ve benzer nitelikteki kararları) Soruşturma hazırlık evrakından anlaşıldığı üzere, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacı tarafın arkadaşlarıyla bayram ziyaretinden dönüyor oldukları esnada tek taraflı kaza yaptıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda menfaat karşılığı olmayan taşıma nedeniyle zarardan %20 oranında hatır indirimi yapılmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, bu indirim miktarı üüzerinden davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.Bununla birlikte, hesaplanan tazminattan hatır indirimi yapıldıktan sonra ödemenin mahsubu gerekirken, önce ödeme mahsup edilip ardından hatır indirimi yapılması doğru değil ise de bu aykırılık istinaf edenin sıfatına göre kararın kaldırılması nedeni olarak görülmemiştir.HMK 353/1-b-2 maddesinde yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber kanunun olaya uygulanmasında hata edilipte yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verileceği öngörülmüştür.O halde, vekalet ücretine yönelik istinaf itirazının kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;A) 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun vekalet ücretine hasren KABULÜNE, sair istinaf itirazının REDDİNE, 2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının BÜTÜNÜYLE KALDIRILMASINA,3- Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine, B)6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 maddesi hükmü uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında kararla; 1-Davanın kısmen kabulü ile (bilirkişi raporunda 118.592,14-TL olarak belirlenmiş olan tazminat miktarından, hatır taşıması indirimi olarak yapılan %20 indirimde dikkate alınarak) 94.873,77-TL tazminatın 30/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,3-Dava konusu olup kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 6.480,82 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 27,70 TL ve ıslah harcı 398,25 TL harcın mahsubu ile kalan 6.054,87 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye İRAT KAYDINA,4-Davacı tarafça yapılmış oln toplam posta ve tebligat ücreti 278,00 TL, bilirkişi ücreti 400,00 TL, hastane rapor ücreti 847,94 TL ile 27,70 TL peşin harç ve 398,25 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.978,89 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, 5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 10.339,90 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine, 6-Davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,7- Karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,Dair, hatır indirimine konu reddedilen tutar HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesinlik sınırı altında kaldığından, kesin olmak üzere, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11/11/2019