Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/13 E. 2019/36 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/13
KARAR NO : 2019/36
KARAR TARİHİ: 03/10/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAH.
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2015/28 Esas – 2017/494 Karar
DAVANIN KONUSU :Tazminat
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı,; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla dikkatsizliği ve özensizliği sonucu müvekkili olan …’a çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiği belirterek belirsiz alacak olacak 1.000 TL iş görememezlik tazminatının sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olan davalılardan müteselsilen tahsiline; davacı … için 50.000 TL; davacının eşi olan … için ise 30.000 TL manevi tazminatın davalı … haricinde kalan davalılardan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde maddi tazminat davasının konusunun kalmamış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına; manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı … için 8.000 TL , davacı … için ise 4.000 manevi tazminatın davalı … haricinde kalan davalılardan tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı … tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; 2016 yılının Kasım ayından bu yana işsiz olduğunu, bu nedenle kredi borçlarını ödemek konusunda zorlandığını, manevi tazminat takdir edilirken kendisinin mali sosyal durumunun gözetilmediğini, takdir edilen manevi tazminatın yüksek olduğunu belirterek tazminat tutarının nesafet kurallarına uygun düşecek seviyeye indirilmesini talep etmiştir.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre davalı araç sürücünün, 06/10/2011 tarihinde gerçekleşen trafik kazasında %20 oranında kusurlu olduğu, kaza nedeniyle yargılandığı İstanbul 23.SCM’nin 2012/116 E. 2013/62 K. sayılı kararıyla cezalandırılmasına karar verilip, işbu cezalandırılmasına yönelik hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, davacının, bu kaza nedeniyle %32 oranında sürekli işgöremez durumuna düştüğü, tedavisinin 12 aya kadar sürdüğü, davalının asgari ücretle geçindiği, kirada oturduğu, bakmakla yükümlü bir eşi ve çocuğunun olduğu, çalışmasına engel fiziksel bir durumunun bulunmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda takdir edilen manevi tazminat miktarı, tarafların kusur durumu, maluliyet oranı, tedavi süresi, mali ve sosyal durumu, paranın alım gücü ve hak ve nesafete uygun olup istinaf başvurusu yerinde değildir,
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalı …’ın istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2- 310,08 TL istinaf karar harcının istinaf eden davalı … Sarısaraydan tahsil edilerek HAZİNEYE İRAD KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider avansı var ise adı geçen davalıya iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda hükmedilen manevi tazminat tutarı göz önünde bulundurulmak sureti ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden kesin olarak oybirliği ile karar verildi.03/10/2019