Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1292 E. 2020/569 K. 17.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1292
KARAR NO: 2020/569
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI: 2015/1167 Esas- 2017/848 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/03/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin maliki bulunduğu … plaka sayılı aracın davalı şirket tarafından kasko sigortasıyla teminat altına alındığını, ne var ki, davalı şirketin araç sürücüsünün yeterli sürücü belgesini haiz olmadığı gerekçesiyle ödeme yapmaktan kaçındığını belirterek 83.500-TL araç hasar bedeliyle 1.416-TL otopark ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsü …’ın daha önceden alkollü araç kullanmaktan dolayı 04.11.2015 tarihine kadar sürücü belgesine geçici olarak el konulduğunu, kaza anında sürücünün ehliyetsiz olduğunu ve bu nedenle rizikonun teminat dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sigortalı araç sürücüsü daha önce sürücü belgesine sahip olmakla birlikte trafik cezası gereği trafik kolluğu tarafından ehliyetine idari işlemle el koyma tasarrufu yapılmış, mahrumiyetin süre olarak 28.04.2011 tarihinde sonra erip. kazanın bu tarihten sonra 27.07.2013 tarihinde meydana gelmesine karşın şahsın belgesini geri alabilmesi için sürücü davranışları geliştirme belgesi alması gerekip, bu belgeyi ise 24.07.2014 tarihinde alması üzerine ehliyetinin fiziki olarak 06.08.2014 tarihinde teslim edildiği, giderek ehliyetsizlik nedeniyle rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle, kazayı yapan sigortalı araç sürücüsünün ehliyetine el konulmuş ise de ceza mahkemesince verilen beraat kararı sonrasında ehliyetinin iadesine karar verildiğini, mahkemece sürücü ehliyetinin geri verilmesi hususunda idareye talimat yazılmış olmasına rağmen bu talimat yerine getirilmeden kazanın meydana gelmiş olduğunu, KTK’nın 36. maddesinde sayılan hallerin somut olay bakımından gerçekleşmediğini, idareden gelen yazı cevabına göre de sürücünün ehliyetine 2009 ila 2011 yılları arasında geçici olarak el konulmuş olup, kazanın ise bu tarihten çok sonra gerçekleştiğini, sürücünün kaza anında ehliyetnamesinin bulunmadığının kabul edilmeyeceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.4. maddesinde, Karayolları Trafik Kanunu Hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından aracın kullanılması sırasında meydana gelen zararlar teminat kapsamı dışında bırakılmıştır. 2981 sayılı KTK’nın 48. maddesinde uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasak olduğu açıklandıktan sonra alkollü olarak araç kullanma nedeniyle belli bir süreyle sürücü belgesinin geri alınacağı ve geri alınma sonrasında ehliyete yeniden hak kazanabilmek için sürücü davranışlarını geliştirme eğitimine katılmak gibi şartlar öngörülmüştür. Bu madde hükmüne göre salt geri alınma süresinin dolması, ehliyetnamenin geri verilmesi için yeterli sayılmamıştır. Yine aynı yasanın 36/b maddesinde…. bu Kanunda belirtilen yetkililerce sürücü belgesi geçici olarak ya da tedbiren geri alınanların araç sürmeleri yasaklanmıştır. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre sigortalı araç sürücüsünün alkollu araç kullanmaktan dolayı 2918 sayılı yasanın 48/5 maddesini (05.11.2008 tarihinde tutanak no … ve 28.04.2009 tarihinde … tutanak no şeklinde) 28.04.2009 tarihinde iki kez ihlal ettiğinden bahisle ehliyetnamesinin 2 yıl süreyle geçici olarak iptal edildiği, araç sürücüsünün, sürücü davranışları geliştirme eğitim belgesini 25.07.2014 tarihinde alması sonrasında ehliyetnamesinin 06.08.20014 tarihinde kendisine teslim edildiği, anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında 27.07.2013 tarihinde gerçekleşen kaza tarihi itibarıyla sigortalı araç sürücüsü, trafikte araç kullanma yetkisi veren ehliyetnamesini geri almaya hak kazanmamış olup, rizikonun teminat kapsamı dışında kaldığı görülmektedir. Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/1322 sayılı dosyası üzerinden görevi yaptırmamak için direnme suçundan araç sürücüsü hakkında yürütülen yargılama ve neticesinde verilen beraat kararı sonrasında ehliyetnamenin geri verilmesine ilişkin idareye müzekkere yazılmış olması, iptal edilene kadar geçerli olan alkollu araç kullanmaktan dolayı yapılan idari işlemleri ve bu işlemlerin sonuçlarını ortadan kaldıracak nitelikte değildir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, gerekçeli kararın taraflara/ vekillerine tebliğinden itibaren Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere iki hafta içerisinde Dairemize yahut Dairemize gönderilmek üzere temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek temyiz dilekçesi ile Yargıtay yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliği ile karar verildi. 17/03/2020