Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/128 E. 2019/418 K. 07.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/128
KARAR NO : 2019/418
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/04/2017
NUMARASI : 2014/265 Esas – 2017/382 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 07/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; 05/11/2010 tarihinde karşı tarafın % 100 kusuruyla meydana gelen çift taraflı trafik kazası sonucu müvekkili davacının 45 gün iş ve güçten kaldığı, tedavi masrafları yaptığı, kaza sebebiyle manevi olarak yıpranmış olduğunu beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden, 5.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan avans faiziyle birlikte müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılar cevap dilekçelerinde davanın reddini talep etmişlerdir.İlk Derece Mahkemesi kararında; sürücünün % 100 kusurlu olduğunu benimseyerek 264,00 TL tedavi gideri 4.341,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 9.000,00 TL manevi tazminatın kabulüne karar vermiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde; geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin davacının gelirinin hesaplama yönteminin usul ve yasaya uygun olmadığını, geçici iş göremezlik süresi yönünden usulüne uygun alınmış bir maluliyet raporu bulunmadığını, geçici iş göremezlik ve tedavi giderleri bakımından dava dışı SGK’nın sorumlu olduğunu, manevi tazminattan müvekkili şirketin sorumlu olmamasına rağmen kabul edilen manevi tazminat bakımından aleyhlerine vekalet ücreti takdir edilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılıp davanın reddini talep etmiştir.
Davalı işleten ve sürücü istinaf dilekçelerinde; ilk derece mahkemesince takdir edilen manevi tazminatın fahiş olduğunu, yeterli inceleme yapılmadan geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanmış olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmişlerdir.Dava, trafik kazası sebebiyle oluşan maluliyetten kaynaklı karşı taraf sürücüsü işleteni ve ZMS sigortacısından talep edilen maddi ve manevi tazminata ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda:
05/11/2010 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında, davalı sürücü … kullanmış olduğu … plakalı kamyonun sürücü sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek kırmızı ışıkta beklemekte olan dava dışı minibüse çarpması sonucu oluşan zincirleme trafik kazasında davacı …’un ceza dosyasındaki rapora göre kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralandığı ve davacıya ait aracın hasarlandığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin tazminat talepleri arasında geçici iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat bulunması sebebiyle davacının geçici iş göremezlik tazminat talebinin hesaplanması için alınması gerekli olan maluliyet raporu ve geçici iş göremezlik raporu bulunmaksızın hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Bu bakımdan, davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile, geçici iş göremezlik tazminatının hesaplanması açısından geçici iş göremezlik süresinin belirlenmesi için kararın kaldırılması gerekmiştir.Davalıların davacıya ait gelirin usul ve yasaya uygun hesaplanmamış olduğu yönündeki istinaf itirazlarına gelince: Tazminat hesabında davacının taşımacılık işi yaptığı, geliri bakımından sunmuş olduğu iki adet faturanın esas alındığı ve mahkemece de bu doğrultuda düzenlenen aktüer bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Oysa davacının taşımacılık işi ile iştigal ettiği belirtildiğine göre, yaptığı işin özelliğine göre yerine ikame edilecek kişiye ödenmesi gereken ücretin gerekirse bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi ve sonucuna göre davacının aylık gelirinin belirlenmesi, aylık gelirin net asgari ücretten fazla olduğunun ispat edilememesi halinde net asgari ücretin gelire esas alınması ve gerektiğinde aktüer bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aylık gelir bakımından değerlendirmeye esas olması mümkün olmayan iki adet faturadan yola çıkılarak aylık gelirin ve geçici iş göremezlik zarar miktarının belirlenmesi de isabetli olmamıştır. Bu itibarla, davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına -kararın kaldırılmasına ilişkin kararın niteliğine göre diğer istinaf itirazları bu aşamada değerlendirilmeksizin- karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalılar … ve …Tic. A.Ş. vekilinin, istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararlarının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2- Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3- İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istem halinde iadesine, 4- İstinaf eden davalıların istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin Mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda nazara alınmasına, 5- İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6- İstinaf aşamasında yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 7- İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre … A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankasının 01/08/2017 tarih ve … numaralı 34.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı ….’ye iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 07/11/2019