Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1278 E. 2020/774 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1278
KARAR NO: 2020/774
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2017
NUMARASI: 2016/308 Esas-2017/739 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 16/06/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin murisi …’na, yolda karşıdan karşıya geçerken davalılardan …’ye ait davalı …’nin kullandığı ve diğer davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün aşırı süratle çarparak ölümüne sebep olduğunu, müvekkillerinin bu olay nedeniyle büyük travma yaşadıklarını ve halen bir kısmının da psikolojik destek aldığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik davacı eş … için 2.000,00 TL maddi, 90.000,00 TL manevi, müşterek çocuk … için 1.000,00 TL maddi, 70.000,00 TL manevi müşterek çocuklar … ve … için 70.000,00’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi ve 3.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini, maddi tazminatın davalıların tamamından, manevi tazminatın araç sahibi ve sürücü … ve …’den müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde : Davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ayrıca olay yeri itibarı ile Tekirdağ Mahkemelerinin yetkili olduğunu, olay anında alkolsüz olduğunu, hızının makul düzeyde olduğunu, kusuru bulunmadığını, çarpma noktası itibarı ile kusur durumunun değişme ihtimalinin muhtemel olduğunu, istenen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu belirterek davanın görev, yetki ve esastan reddini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde : olay tarihinde aracı kullanan oğlu …’in alkolsüz olduğuu ve süratinin makul düzeyde olduğunu beyanla, istenen manevi tazminatın fahiş olduğunu savunmuştur. Davalı … cevap dilekçesinde özetle: davacıların murisi …’nın vefatı nedeniyle 130.750,00 TL ödeme yapıldığını ve sorumluluğunun limit dahilinde yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesi; davalı … tarafından davacıların maddi zararları karşılanmış ve bu konuda dosyaya ibra feragat belgesi sunulmuş bulunmakla, konusuz kalan maddi tazminat dava ve talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacıların manevi tazminat dava ve taleplerinin kısmen kabulüne, davacılar …, …, … ve … için ayrı ayrı taktiren 14.000,00 er TL den olmak üzere toplam 56.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09/11/2015 tarihinden itibaren davalılar … ve …’den yasal faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil ile … ve …’den yasal faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermiş, karara karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle:, kararın kaldırılarak davanın manevi tazminat bakımından tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle: Eksik inceleme ile hatalı olarak tesis edilen ve fahiş miktarda hükmedilen manevi tazminata ilişkin kararın bozulmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat davasıdır. Davaya konu tek taraflı trafik kazasında yaya geçidinde karşıdan karşıya geçmekte olan davacıların annesi ve eşi olan muris …’nun davalı sürücünün %100 kusuru ile vefat etmiştir. Vefat eden muris kaza anında 43 yaşında, geride kalan eşi davacı … 45 yaşında, davacı kızı … 17 yaşında, diğer davacılar 23 ve 25 yaşlarındadır. Kazanın meydana gelmesindeki vehamet ve kusur durumu ölümün davacılarda meydana getirebileceği elem ve ızdırabın derecesi değerlendirilince; İlk Derece Mahkemesinin davacılar için taktir etmiş olduğu manevi tazminat miktarı; manevi tazminatın amacına hizmet etmediği gibi kişilerde bir nebze olsun tatmin duygusu oluşturmayacağı değerlendirilmiştir. Kazaya sebep olan araç işleteni davalı …’in TAKBİS sistemine yansıyan mali sosyal durumu, kazanın oluş şekli ve kusur durumu, manevi tazminatın zenginleşme amacı taşımaması, bunun yanında kişilerde bir nebze olsun tatmin duygusu yaratması gereği değerlendirildiğinde, davalılar vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarının reddi ile davacılar vekilinin istinaf itirazlarının kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak her bir davacı için ayrı ayrı manevi tazminatın 70.000’er TL olarak taktirine karar verilerek, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca, düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalılar vekilinin istinaf başvurularının REDDİNE, B- Davacılar vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile; esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre; 1-Davalı … tarafından davacıların maddi zararları karşılanmış ve bu konuda dosyaya ibra feragat belgesi sunulmuş bulunmakla, konusuz kalan maddi tazminat dava ve talebi hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 2- Davacıların manevi tazminat dava ve taleplerinin KISMEN KABULÜNE, davacılar …, …, … ve … için ayrı ayrı taktiren 70.000,00 er TL den olmak üzere toplam 280.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09/11/2015 tarihinden itibaren davalılar … ve …’den yasal faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil ile davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, 3-Kabule göre alınması gerekli 19.126.80 TL harçtan peşin alınan 1.034,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18.091,9 TL harcın davalılar … ve …’den tahsiline hazineye irat kaydına, 4-Kabule göre kendisini vekil ile temsil eden davacılar yararına AAÜT tarifesi uyarınca taktir olunan 28.050.00 TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara ödenmesine, 5-Reddedilen tutar üzerinden kendisini vekil ile temsil eden AAÜT tarifesi uyarınca davalılar … ve … yararına taktir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’ye ödenmesine, 6-Maddi tazminat davalı … tarafından karşılanmakla ve dava konusuz kalmakla, bu tazminat yönünden ilgili taraflara vekalet ücreti taktir edilmesine yer olmadığına, 7-Davacının peşin yatırdığı 1.034,90 TL harcın yargılama giderine katılmaksızın davalılar … ve …’den alınarak davacılara ödenmesine, 8-Davacıların yaptığı yargılama gideri olarak 33,50 TL, 185,40 TL tebligat ve yazışma giderleri ki cem’an 218,90 TL yargılama giderinden davanın kabulüne tekabül eden 40,85 TL nin davalılar … ve …’den alınarak davacılara ödenmesine, redde tekabül eden bakiye masraf ile maddi tazminat hesabı yönünden aktüer bilirkişiye ödenen ücretin (ibra ve feragat belgesi içerisindeki bilgilere göre davalı … tarafından karşılandığı anlaşılmakla) ve giderin davacı üzerine bırakılmasına, 9-Hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde gider avansından artan tutarın davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, 2- Davalılar yönünden; Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 3.825,36 TL harçtan peşin alınan 957,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.868,36 TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 102 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/06/2020