Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/126 E. 2019/286 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/126
KARAR NO : 2019/286
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/09/2017
NUMARASI : 2017/4311 Esas – 2017/4311 Karar
DAVANIN KONUSU: Güç Kaybı Tazminatı (5684 Sayılı Kanun’un 14.maddesinden kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/10/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurusunda özetle; 06/09/2013 tarihinde zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunmayan ve yolcu taşımacılığı yapan, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu, araçta yolcu olarak taşınan müvekkili davacının yaralandığını, tazminat ödemesi için Güvence Hesabına başvurulduğunu ancak Güvence Hesabının 09/01/2017 tarihli yazı ile başvuruyu haksız bir şekilde reddettiğini iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması ve HMK’nın 107.maddesinin dikkate alınması koşulu ile 40.100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 06/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; hasar servisince yapılan inceleme sonucunda kazaya karışan … plakalı araç ile yapılan yolcu taşımanın hususi nitelikte olduğunu, 25/04/2016 tarihli 6704 sayılı Kanun ile zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının yürürlükten kaldırıldığını, davacının maluliyet tazminatının ZMS sigortacısı tarafından karşılanması gerektiğini, tazminat hesaplamasına karar verilirken 26/04/2016 tarihli düzenlenmenin dikkate alınması gerektiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti; başvurunun kabulü ile 44.294,00 TL sürekli iş göremezlik, 9.152,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 53.446,00 TL tazminatın 09/01/2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermiş, davalı vekili tarafından bu karara itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, davalı vekilinin itirazlarının reddine karar vermiştir.Davalı vekili bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taşımanın ticari taşıma olmadığını, aracın ZKTMMS yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, … plakalı aracın dosyada bulunan ruhsat bilgileri incelendiğinde görüleceği üzere aracın hususi olduğunu, araç adına düzenlenmiş herhangi bir taşıma kartı ve yetki belgesi bulunmadığını, dolayısıyla başvurunun ZKTMMS’den dolayı Güvence Hesabına karşı değil, ZMSS’den dolayı aracın trafik sigortacısına yöneltilmesi gerektiğini belirtmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi kapsamında ZKTMMS poliçesi bulunmayan aracın trafik kazası yapmasından kaynaklanan güç kaybı tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 06/09/2013 tarihinde Yozgat ilinden Ankara iline ücretli yolcu taşıyan ve ZKTMMS poliçesi bulunmayan … plakalı aracın içerisinde 12 yolcu bulunduğu halde tek taraflı kaza yaptığı, bu kaza neticesinde yolcu konumundaki davacının yaralandığı, davacıdaki bu yaralanmanın Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalının 17/04/2017 tarihli raporuna göre %30 oranında çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı niteliğinde ve geçici işgöremezlik süresini 12 ay olduğunun tespit edildiği, davacı tarafça bu yaralanmaya karşılık güç kaybı tazminatı talebinde bulunulduğu ve İtiraz Hakem Heyetince de başvurunun kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde her ne kadar taşımanın hususi olduğunu ve ZKTMMS poliçesi bulunmamasından dolayı davalı Güvence Hesabı’nın sorumlu olmadığını iddia etmiş ise de; hazırlık dosyasında beyanlarına başvurulan 12 yolcunun ifadelerine göre taşımanın ticari olduğu ve tüm yolcuların bilet paralarının ödenerek taşındıkları gayet aşikardır. Bu durumda, kaza tarihi itibariyle ZKTMMS poliçesi bulunmayan araçta yolcu olarak bulunan davacının, kaza nedeniyle yaralanması sonucu uğradığı güç kaybı tazminatı talebinden 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi kapsamında davalı Güvence Hesabının sorumluluğuna karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Başka bir deyişle, davalı vekilinin istinaf başvurusundaki iddia ve itirazlar yerinde değildir.Bu bağlamda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına,3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine,4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,6- İstinaf talebi için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/10/2019