Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1223 E. 2020/4327 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1223
KARAR NO: 2020/4327
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/01/2018
NUMARASI: 2015/1106 (E) 2018/45 (K)
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan bedensel zarar tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, sunulan belgeye göre davacının tazminat hakkını aldığından bahisle manevi tazminat talep etmeyeceğini beyan ettiği, manevi zararın da bölünemeyeceği gerekçesiyle, “…Maddi tazminat talebi yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, Manevi tazminat talebi yönünden açılan davanın reddine,…” karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili kararın hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, alınan bedelin ne kadarlık tutarını manevi tazminat miktarı olduğunun açık bir şekilde belirtilmediğini, kaldı ki o aşamada müvekkilinin kalıcı sakat kalacağına dair bir bilgi olmadığını, işgöremezlik durumundaki her değişimin manevi tazminata konu yeni bir olgu olarak değerlendirilmesi gerektiğini, manevi tazminata davasının reddi durumunda maktu 2.180,00 TL vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dosyaya örneği getirtilen Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/213 (E) sayılı dava dosyası içerisinde yer alan vekâletnamesinde bedeli tahsil etme (ahzu kabz), sulh ve ibra yetkisi de bulunan davacı vekili Av. … tarafından imzalanan 23/10/2014 havale tarihli dilekçede; davacı …’nın 21/04/2014 tarihli trafik kazası nedeniyle davalı …’dan tazminat haklarını aldıklarından maddi ve manevi tazminat talep etmeyecekleri beyan edilmiş, davalı … tarafından verilen cevap dilekçesi ekinde sunulan ve Çanakkale 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/272 (E) sayılı dava dosyasına verildiği anlaşılan vekâletnamesinde bedeli tahsil etme (ahzu kabz), sulh ve ibra yetkisi bulunan davacı vekili Av. …’ya atfen imzalanan 21/10/2014 tarihli dilekçede; davacı … ve … namına 60.000,00 TL tazminat aldığını, başkaca maddi ve manevi tazminat talep etmeyeceklerini “ibra” kelimesine yer vererek beyan etmiş, bu belgelere karşı diyeceklerini bildirmek üzere 01/12/2016 tarihli duruşmada 2 hafta kesin süre verilen davacı vekili de Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sisteminden (UYAP) gönderdiği elektronik imza taşıyan 12/01/2017 tarihli dilekçesinde maddi tazminat talebiyle ilgili davalı … Sigorta AŞ ile sulh olduklarını, taraflarına ödeme yapıldığından maddi tazminatın davası yönünden davanın konusuz kaldığını, manevi tazminat talebiyle ilgili diğer davalı hakkında karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiş, 04/04/2017 tarihli duruşmada ise maddi tazminat taleplerinin konusuz kaldığını, davaya manevi tazminat yönünden devam ettiklerini bildirmiştir. Gerek Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/213 (E) sayılı dava dosyasıyla birlikte getirtilen ve davacı vekili tarafından imzalanan 23/10/2014 havale tarihli dilekçe, gerekse yukarıda açıklanan ve davacı vekilinin imzasını taşıyan 21/10/2014 tarihli dilekçe maddi ve manevi tazminatların alındığının ikrar edilmesi nedeniyle “dava dışı ikrar” niteliğindedir. Davacı vekili dava dilekçesinde trafik kazasında yaralanan müvekkilinde, Balıkesir Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunun 24/03/2015 tarihli raporunda tarif edilen ve sağlık durumunda sonradan gelişen bir duruma yer vermemiştir. Bu itibarla ilk derece mahkemesinin maddi tazminat talebi yönünden açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebi yönünden ise açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü tazminat davasının esasına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Davacı vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü reddine karar verilen manevi tazminat davasına hükmolunan vekalet ücretine ilişkin istinaf sebebinin incelenmesine gelince; davacının manevi tazminat davasının tümüyle reddine karar verildiğinin anlaşılması karşısında hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin (AAÜT) 10/3’üncü maddesi uyarınca anılan tarifenin 2’nci kısmının 2’nci bölümünde belirtilen maktu vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, nispi vekalet ücretine hükmolunması doğru kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen ilk derece mahkemesi kararının, HMK’nin 353/1-b/2’nci maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacın tarafından açılan maddi tazminat davasının, konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 2-Davacı tarafından açılan manevi tazminat davasının REDDİNE, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 174,20 TL karar ve ilam harcından mahsup edilerek, bakiye 119,80 TL karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine, 3-Manevi tazminat davası bakımından ilk derece mahkemesinin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek, kendisini vekille temsil ettiren davalı …’a verilmesine, 4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-Davalı … tarafından sarf edilen 22.00 TL posta giderinden ibaret yargılama giderinin, davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine, 6-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde HMK’nin 333’üncü maddesi uyarınca yatıran tarafa iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde ilk derece mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından sarf edilen 85,70 TL istinaf başvuru harcı, 74,50 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 160,20 TL yargılama giderininin, davalı …’dan tahsil edilerek, davacı …’ya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, manevi tazminata ilişkin karar yönünden HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin, maddi tazminata ilişkin karar yönünden ise HMK’nin 361’inci maddesi uyarınca gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde, dairemize ya da bulunulan yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilecek dilekçeyle Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 09/12/2020