Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1219 E. 2020/4312 K. 03.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1219
KARAR NO : 2020/4312
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2018
NUMARASI : 2014/217 (E) – 2018/228 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 03/12/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … davalılardan …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı halk otobüsüne evine gelmek için bindiğini, otobüsün evinin bulunduğu yerdeki durağa yaklaşması üzerine kapıya doğru yaklaşan davacının, aracın ani hareketleri sebebiyle dengesini kaybettiğini ve kapının da açık olması sebebiyle hareket halindeki araçtan kafasının üzerine düşerek yaralandığını belirterek müvekkillerinden … için maddi ve manevi tazminat, diğer davacı … için eşinin tedavi sürecinde iş ve güçten yoksun kalması sebebiyle maddi ve eşinin yaralanması sebebiyle manevi tazminat, diğer davacı … için ise annesinin yaralanması nedeniyle manevi tazminatın tahsili talebinde bulunmuştur.Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde maddi tazminat davasında davacı … tarafından açılan maddi tazminat talebinin reddine, davacı … tarafından açılan maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.081,20 TL kazanç kaybı, 187,50 TL yol gideri ve 3.035,54 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 5.304,24 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat davasında ise davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile; davacı … için 4.500,00 TL; davacı … için 1.500 TL; davacı … için 500,00 TL olmak üzere toplam 6.500,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi haricinde kalan davalılardan tahsiline karar verilmiştir, Karara karşı davalılar … ve … vekili tarafından koşulları oluşmamasına rağmen hükmedilen geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri ve ayrıca benimsenen kusur durumu ile hükmedilen manevi tazminat miktarı ve yol gideri bakımından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre … plaka sayılı davalı otobüs sürücüsünün durağa tam olarak yanaşıp durmadan, hareket halinde iken otobüsün kapılarını açtığı, kapısı açık halde seyrine devam ettiği, inmek üzere kapıya gelen ve kapı açık olduğu için inmeye çalışan yolcunun düşmesine neden olduğu gerekçesiyle, olayda %75 oranında kusurlu olduğu; davacı …’ın ise kapının açık olduğunu ve otobüsün halen hareket ettiğini gördüğü halde kendini emniyete almak için elleri ile yeterli tutunma tedbirini almadığından olayda %25 oranında kusurlu olduğu kanaatinde bulunulmuştur. Bilirkişi raporunda yapılan değerlendirmelerin oluş, usul ve yasaya uygun olduğu, raporun bu haliyle hükme esas alınmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı görülmektedir.Dosyada mübrez Adli Tıp Kurumu raporlarına göre davacı …’da kazaya bağlı olarak fonksiyonel araz oluşmadığı, davacının iyileşme sürecinin ise 4 aya kadar uzayabileceği, bu iyileşme sürecinde gündelik işlerini tam, bağımsız yapmakta zorlanacağından bir kişinin yardımına ihtiyaç duyacağı belirlendiğine göre uygun bulunan bilirkişi raporları doğrultusunda geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Davacının ev hanımı olması geçici işgöremezlik tazminatına müstahak olmadığı anlamına gelmez. Davacının ev hanımı iken yaptığı işlerin de bir ekonomik değeri bulunmaktadır. Diğer yandan tedavi süresince yol giderleri yapılması olağan bir durum olup, belgeye bağlanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bunun kadri matuf olarak takdir edilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Yine, davalıların taşımacılık faaliyetinde bulunuyor olmaları, caydırıcılık ilkesi, iyileşme ve tedavi süresi, tarafların mali ve sosyal durumu, paranın alım gücü ve hak ve nesafet ilkesi nazara alınarak yapılan değerlendirmede takdir edilen manevi tazminat miktarı yüksek değildir. Bu durumda yapılan yargılamaya, toplanan delillere, dosya içeriğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/1 maddesi hükmü uyarınca davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,2-Bakiye 604 TL istinaf karar harcının istinaf başvurusunda bulunan davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek HAZİNEYE İRAT KAYDINA 3-İstinafa başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Artan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 03/12/2020