Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1218 E. 2020/4167 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1218
KARAR NO: 2020/4167
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2017
NUMARASI: 2016/733 Esas -2017/665 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı
KARAR TARİHİ: 11/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/02/2016 tarihinde müvekkiline ait … plaka sayılı araca davalılardan …Ltd.Şti’nin maliki ve diğer davalı …’ in sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın arkadan çarpması neticesi, maddi hasarlı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davalılardan …’ in tam kusurlu olup müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, araç hasarının tespiti için yapılan ilk ekspertiz raporunda araçta KDV hariç 64.257,60 TL tutarında hasarın tespit edildiğini, fazlaya ait dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL araç değer kaybı, 236,00 TL çekici ve otopark giderinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ve diğer ferileri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Trafik poliçesinde maddi araç başına teminatının tamamı olan 31.000,00 TL nin 17/06/2016 tarihinde … AŞ’ye ödendiğini, bu nedenle müvekkilinin poliçeden kaynaklanan herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar cevap hakkını kullanmamıştır. İlk Derece Mahkemesince; “Davalı … AŞ hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalılar … ve davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile; 31.099,00 TL araç değer kaybı, 236,00 TL çekici ve otopark ücreti olmak üzere toplam 31.335,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 31.335,00 TL maddi tazminatın 5.236,00 TL lik kısım bakımından olay tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren, 26.099,00 TL’lik kısmı bakımından ise ıslah tarihi olan 20/02/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin rent a car işiyle uğraştığını, kazaya karışan aracın kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamında davacı taraf alacak talebini kazaya karışan araca ait sigorta poliçesi kapsamında … Sigorta AŞ’den talep edebileceğini, bu husumetin müvekkiline yönlendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava,trafik kazasından kaynaklanan araç hasar ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile 31.335,00 TL maddi tazminatın davalı sürücü … ve davalı araç maliki … Ltd.Şti. ‘den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermiştir. Davalı … Ltd.Şti.’ye ait … plakalı araç sürücüsü kazada %100 kusurlu olarak davacıya ait aracın hasarlanmasına neden olmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1. maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı Yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” hükümlerine yer verilmiştir. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluk bir kusur sorumluluğu olmayıp sebep sorumluluğudur. Yine, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 61 ve 62. maddelerinde düzenlenen müteselsil sorumluluk esaslarına göre; birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır. Aynı yasanın 162 ve 163. maddelerine göre müteselsil sorumlulukta, kural olarak borçlulardan her biri, borcun tamamından sorumludur. TBK’nın 163/1. maddesinde, “Alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir” demekle zarar göreninin, zararını nasıl ve ne miktarda talep edebileceği gösterilmiştir. Bu bağlamda; zarar görene karşı davalı işletenin sorumluluğu devam ettiğinden, kasko poliçesi veya ihtiyari mali poliçesinin mevcudiyeti davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı … Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Ltd. Şti. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 2.140,49 TL harçtan peşin alınan 535,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.605,36 TL harcın davalı … Ltd. Şti.’nden tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davalı … Ltd. Şti.’nin istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.11/11/2020