Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1211 E. 2020/4365 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1211
KARAR NO : 2020/4365
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2018
NUMARASI : 2015/497 (E) – 2018/30 (K)
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİH: 10/12/2020
Taraflar arasında görülen davada verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan … plakalı araç ile davacı …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini belirterek araçta oluşan 4.711,66 euro maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne 4.711,66 Euro bedelin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Karara karşı davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle, davacı tarafından hasarın onarımına ilişkin dosyaya herhangi bir fatura sunulmadığını, davacının tahsil ettiği hasar bedeli ile aracı isterse ekspertiz raporunun hazırlandığı ülkede isterse gelip yine Türkiye’de yaptırabileceğini, bu kapsamda Türkiye şartlarında 2.500,00 TL bedelle tamirat görecek bir araç için müvekkil şirket, davacı yana fazladan hem de fahiş oranda olmak üzere tazminat ödemek durumunda kalacağını, bu nedenle aracın onarımının yapılıp yapılmadığı belirlenmeden, buna ilişkin fatura veya muadil belge sunulmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek bu hususun araştırılması ve tamirat faturası olmaması halinde de hasar bedelinin Türkiye şartlarına göre belirlenerek hüküm kurulması amacıyla kararın kaldırılmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Karara karşı davalı … vekili tarafından verilen istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ait araçta meydana gelen hasar nedeniyle davacıya Almanya ülkesinde aracı sigorta ettiren şirket tarafından kendisine bu kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığını sorulmadığını, sigorta poliçesinin tercüme edilip dosyasını alınmadığını, bilirkişi tarafından davacı tarafından sunulan belgelerde belirtilen zarar miktarının aynen rapora geçirildiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur Dava, yabancı plakalı aracın Türkiye’de karıştığı trafik kazası nedeniyle talep edilen hasar bedeline ilişkindir. Almanya ülkesi trafik siciline kayıtlı bulunan davacıya ait aracın onarımının hangi ülkede yapılacağına karar verme yetkisi münhasıran davacı tarafa ait bulunmaktadır. Bununla birlikte davacının tazminat talebinde bulunabilmesi için aracın onarımını yaptırma mecburiyeti de bulunmamaktadır. Bu itibarla aracın onarılıp onarılmadığının araştırılmasını ilişkin itiraz yerinde değildir.Ayrıca araçta meydana gelen hasarın, davaya konu kazayla illiyet bağı bilirkişi raporlarında kurulmuş olduğundan buna yönelik itiraz da yerinde değildir.Ne var ki, davacı zararının, Almanya’daki sigorta şirketinden karşılanıp karşılanmadığı hususunun araştırılması talep edilmiş ve davacı tarafından ibraz edilen hasar dosyasına ilişkin evrakın, (tercümesi … Sigorta Şirketi olan) … Versicherungs-AG tarafından düzenlenmiş olması ve 3. sayfada hasar dosya numarasının yanında “tam kasko” ibaresi olmasına rağmen bu hususta herhangi bir araştırma yapılmaması ve ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda onarımı ve değişimi gereken parçaların fiyatlarının, aracın onarım ve satışını yapan ve ayrıca bu kapsamda değişimi gereken yedek parçaları Türkiye’ye getiren yetkili distürübütör, ithalatcı firma, üretici firma tarafından belirlenen fiyat listesinden vs. araştırılarak kalem kalem belirlenmeden afaki bir şekilde görüş beyan eden rapora dayalı olarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.HMK’nın 353/1-a/6. maddesinde esası etkili nitelikte bulunan delillerin toplanmamış olması kararın kaldırılması nedeni olarak öngörülmüştür.O halde, davaya konu kaza sonucu araçta oluşan hasar nedeniyle, Almanya’da yapılmış bir kasko sigorta poliçesi kapsamında davacının tahsil ettiği hasar bedeli olup olmadığı davacıdan da sorulup, bu hususun usulünce araştırılması; davacının kasko poliçesi kapsamında ödeme alıp almadığı, zararının tamamen giderilip giderilmediği belirlendikten sonra davalıların sorumluluklarının devam ettiğinin anlaşılması halinde aracın Almanyadaki onarım bedelinin ne kadar olduğu hakkında somut verilere dayalı denetime elverişli ek rapor alınarak karar verilmesi amacıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR :Yukarıda açıklanan gerekçe ile;1-Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜNE,2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın KARARI VEREN MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE,4-Peşin yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istinaf kanun yoluna başvuran davalılara iadesine, 5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dair, 6100 sayılı HMK’nun 7251/39 md. ile değişik 362/1-c maddesi gereğince her iki taraf yönünden KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle karar verildi. 10/12/2020