Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 2019/1193 E. 2020/4272 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
40. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
DOSYA NO: 2019/1193
KARAR NO: 2020/4272
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2017
NUMARASI: 2014/990 Esas – 2017/838 Karar
DAVANIN KONUSU: Trafik kazasından kaynaklana rücuen tazminat
KARAR TARİHİ: 01/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar … ve … vekili dava dilekçesinde özetle; davacılardan …’ün maliki, davacı …’nin ise sürücüsü olduğu … plakalı minibüsün, 21.10.2006 günü saat 18.20 sularında Bostancı – Dudullu arasında yolcu taşırken yolun karşısına geçmekte olan …’e çarparak ölümüne neden olduğunu, sürücü sıfatıyla tutuklanan davacı …’nin Ümraniye 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2006/732 (E) sayılı dosyasında haklarını savunmak üzere kendisini avukatla temsil ettirdiğini, keza her iki müvekkili aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat talebini içeren davanın müvekkilleri aleyhine karara bağlandığını, ilamın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … (E) sayılı dosyasında takibe konulduğunu, her iki müvekkilinin borcu 66.040,00 TL olarak ödediklerini, müvekkili … aleyhine verilen 27.300,00 TL para cezası ve aynı ilamda yer alan katılan avukat ücretinin Kadıköy … İcra Müdürlüğünün … (E) sayılı dosyasıyla takibe konulduğunu, 730,00 TL ve fer’ilerinin de her iki müvekkilinin yarı yarıya ödediğini, kazaya karışan … plakalı minibüs nedeniyle malik müvekkili … ile davalı … arasında düzenlenen “Motorlu Kara Taşıt Araçları Karma Sigortası” poliçesinin ihtiyari mali mesuliyet teminat bölümünde, bedeni zararlarda şahıs başına 20.000,00 TL, araca bağlı hukuksal koruma 5.000,00 TL, sürücüye bağlı hukuksal olarak 5.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL teminatın taahhüt edildiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL’nin davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 21/10/2006 günü meydana gelen kazadan ötürü taleplerin zamanaşımına uğradığını, davaya konu … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı (ZMSS) … Sigorta AŞ’nin sorumluluğunun üstünde kalan kısımdan müvekkili şirketin İhtiyari Mali Mesuliyet (İMM) gereği sorumluluğunun bulunduğunu, davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin taleplerinin öncelikle ZMSS limitlerinden karşılanması, üstünde kalan tazminat taleplerinin ise İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortacısı olarak müvekkili şirkete yöneltilmesi gerektiğini, davaya konu kasko sigorta poliçesinde manevi teminat bulunmadığından müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığını, söz konusu kararda bulunan tazminat tutarının ve ferilerinin ise kaza tarihi itibarıyla dava dışı sigorta şirketince tazmin edilmesi gerektiğini, davacı tarafından ödenmiş olan adli para cezasının hem ZMSS hem de İMMS teminatları içinde yer almadığını, ZMSS ve İMMS’nin sorumluluk sigortaları olup sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların 3. Kişilere verdikleri zararı karşılamayı amaçladıklarını, kazaya sebep olan olay ile ilgili olarak araç müvekkili şirket nezdinde İMMS poliçesiyle sigortalı olduğundan söz konusu poliçenin dava dışı … Sigorta AŞ’nin ZMSS poliçesi limitleri üzerindeki zararlar için hüküm ifade edeceğini, faiz talebinin de hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince “… 1-Davacı … yönünden; davada davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından davanın reddine, 2-Davacı … yönünden; davanın kısmen kabulü ile 6.006,20 TL alacağın 22/01/2013 gününden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine, 3-Fazlaya dair istemin reddine, … 8-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince tayin ve takdir olunan 1.980.00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı …’e ödenmesine, 9-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince tayin ve takdir olunan 2.879.28 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya ödenmesine,10-Davacı … yönünden dava aktif husumet nedeniyle reddedilmiş olduğundan davalı lehine AAÜT gereğince 1.980.00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya ödenmesine, …” karar verilmiştir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvuran davacılar vekili dilekçesinde özetle; İMSS poliçesi genel şartlarının 1’inci maddesindeki anlatımı taleplerini desteklediği halde yerel mahkemenin, davalı … şirketi lehine yorum yaptığını, haklı taleplerini yasa hükmüne ve poliçe içeriğine aykırı olarak reddettiğini, müvekkilinin minibüsünün yolcu taşırken yayaya çarptığını, müvekkillerinin ZMSS poliçesinde yer alan limitler üzerindeki zararın, poliçeye dayanarak davalıdan ödenmesini talep etmekte haklı olduklarını, keza İMMS poliçesi genel şartlarının 3’üncü maddesinde teminat dışı hallerin sıralandığını, 3’üncü kişinin manevi tazminat zararının ödenmesini rücuen davalı sigortadan istenmesine engel nitelikte şart bulunmadığını, aksi yöndeki yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, sigorta poliçesinde açık biçimde sürücüye bağlı hukuksal koruma teminatı olarak 5.000.00 TL ödenmesi şart koşulmuş iken yerel mahkemenin davacı müvekkili …’nin haklı talebini reddettiğini, davalı … şirketi lehine mükerrer ve fahiş vekâlet ücreti takdir edildiğini, gerçekten de hiçbir duruşmaya katılmayıp sadece UYAP üzerinden cevap dilekçesi vermekten ibaret mesaisiz vekil nedeniyle davacı … aleyhine 2.879,28 TL, davacı … aleyhine ise 1.980,00 TL vekâlet ücretine hükmolunduğunu belirterek ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eksik ve yetersiz inceleme ile 6.006,20 TL tutarındaki vekâlet ücreti alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira HKSGŞ’nin 2.1 maddesi uyarınca motorlu araca bağlı koruma sigortasında sigortacı poliçede belirtilen motorlu araçların maliki, işleteni, kiracısı ve sair zilyedi durumundaki sigortalıya koruma sağlayacağını, anılan genel şartların 2.2’nci maddesi uyarınca da sürücü hukuksal koruma sigortasında, sigortacının sigortalıya poliçede gösterilen kendisi veya başkası adına tescilli araçları sözleşme veya hukuki statüsü gereği sürücü olarak kullanmasından doğabilecek uyuşmazlıklar için hukuksal koruma sağlayacağını, dava konusu olayda araç sürücüsünün poliçenin tarafı olan sigortalı … olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece müvekkili şirketin araca bağlı hukuksal koruma teminatı açsından sorumluluğunun olduğu sonucuna varılması halinde teminat limitinin de 5.000,00 TL ile sınırlı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355’inci maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazası nedeniyle ödenen tazminat, avukatlık ücreti ve adli para cezasının, İMMS kapsamında rücuen tazmini istemine ilişkindir. Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde talep edilen miktar ile ilk derece mahkemesi tarafından davacı … tarafından aktif husumet yokluğundan davanın reddine, davacı … yönünden ise davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilen miktarlara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7,10 ve 13’üncü maddelerine göre davalı lehine hükmolunan avukatlık ücretlerinde yanlışlık bulunmadığından davacılar vekilinin dilekçesinde ileri sürdüğü vekâlet ücretine yönelik istinaf sebepleri isabetli kabul edilmemiştir. Somut uyuşmazlıkta, tartışılması gereken hukuki sorun, … plakalı minibüsün işleteni davalı … ile sürücüsü davacı …’nin, 21.10.2016 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle açılan davalarda ödedikleri avukatlık ücretleri, manevi tazminat, katılan için hükmedilen avukatlık vekâlet ücreti ve adli para cezasının İMMS poliçesi kapsamında ödenip ödenmeyeceğine ilişkindir. İMMS, motorlu araç işleteninin, bu aracın işletilmesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu (KTK) ve genel hükümlere göre oluşan ve ZMSS limiti üzerinde kalan hukuki sorumluluğunu sigorta poliçesinde yazılı azami hadlere kadar sigorta güvencesi altına alan bir sigorta sözleşmesidir. Bu sözleşme, ZMSS ‘nin güvencesini yeterli bulmayan işletenler tarafından ek olarak yapılmaktadır. İMMS kapsamının başlangıç noktası, ZMSS limitinin üzerinde kalan kısımdır. Kapsamın sonu ise İMMS limitidir. İMMS Poliçesi Genel Şartlarının 1’inci maddesine göre, sigortacının sorumluluğu ZMSS poliçesi limitinin üzerinde kalan miktardan başlayıp, İMMS teminat limiti ile sona ermektedir. Bu limitin tesbitinde, ZMSS ‘nin hiç yapılmaması veya teminat miktarlarının yeni limitlere getirilmemesi halinde, Hazine müsteşarlığınca tesbit olunan yeni tarife limitleri esas alınır. Bu durumlarda dahi, İMMS’nin sorumluluğu ZMSS limitini aşan kısım için söz konusudur. Davacı … ile davalı … arasında akdedilen “Motorlu Kara Taşıt Araçları Karma Sigorta Poliçesi” başlıklı ihtiyari mali mesuliyet teminatını içeren poliçenin akdedildiği tarihte ve halen yürürlükte olan Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Poliçe Genel Şartlarının (İMSSPGŞ), “Sigorta Teminatının Kapsamı” başlıklı 1’inci maddesi uyarınca “sigortacı, işbu poliçede gösterilen aracın kullanılmasından doğan ve Karayolları Trafık Kanununa ve Umumi Hükümlere göre aracın işletenine terettüp eden hukuki sorumluluğu ve bu poliçe teminat kapsamında olmak şartıyla Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hadlerinin üzerinde kalan kısmını, poliçede yazılı hadlere kadar temin eder. İşbu sigorta, sigorta ettirenin haksız taleplere karşı müdafaasını da temin eder.” Somut uyuşmazlıkta, davacı sürücü …’nin %25 oranında kusuruyla neden olduğu kazanın, meydana geliş nedeni ve oluş biçimi itibarıyla 2918 sayılı KTK’nin ve İMSSPGŞ’de öngörülen teminatın kapsamına dahil olduğu ve teminat dışı bırakılan bir durumun söz konusu olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu bağlamda, trafik kazasının neden olduğu destekten yoksun kalma tazminatının öncelikle ZMSS poliçesi teminatı kapsamında dava dışı … Sigorta AŞ tarafından karşılanmasından sonra, varsa kalan kısmın İMMS poliçesi kapsamında … tarafından sigortalısının kusuru oranında ve poliçede belirtilen limitler içinde tazmin edilmesi gerekmektedir. Davacılar tarafından talep edilen trafik kazası nedeniyle ödedikleri manevi tazminat, poliçenin akdedildiği tarihte yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartları (ZMSSPGŞ) A.3-e (yürürlükte olan genel şartların A.6-f) maddesi uyarınca teminat kapsamı dışındadır. Diğer bir anlatımla manevi tazminata ilişkin riziko dava konusu İMSS poliçesinde ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilmemiş olduğundan, trafik kazası nedeniyle ödenen manevi tazminatın İMSS teminatı kapsamında değerlendirilmesi ve tazmin edilmesi olanağı bulunmamaktadır. Davacıların Ümraniye 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesinin 14.12.2009 gün ve 2006/732 (E)-2009/1589 (K) sayılı kararı uyarınca ödedikleri 27.300,00 TL tutarındaki para cezası ile ceza davasında katılan için hükmedilen avukatlık vekâlet ücreti ZMSSPGŞ ve İMSSPGŞ uyarınca söz konusu sigorta teminatları kapsamı dışında olduğundan davalıdan talep edilemeyecektir. Davacı …’e ait … plakalı minibüs 07.01.2006 – 07.01.2007 dönemi için 05.01.2006 günü düzenlenen Motorlu Kara Taşıt Araçları Karma Sigortası Poliçesi ile sigortalıdır. Poliçede sigorta ettiren ve sigortalı sıfatları davacı …’e aittir. Bu nedenle davacı …’nin rücuen tazminat talebine ilişkin olarak davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Hukuksal Korumu Sigortası Genel Şartlarının (HKSGŞ) “Sigortanın Konusu” başlıklı A.1’inci maddesi uyarınca, “bu sözleşme ile sigortacı; sigortalının taraf olduğu ve bu sözleşmeyle saptanan konular kapsamındaki sözleşmeler ya da mevzuattan doğan hak ve yükümlülükleriyle ilgisi olan hukuksal uyuşmazlıkların, sulh yahut ilgili yargılama usulleri çerçevesinde giderilmesinde hukuksal çıkarlarının korunması için yapılması gereken gider ve diğer edimleri üstlenir.” Hukuksal koruma sigortası bir zarar sigortasıdır. Zarar sigortalarına tazmin ilkesi (zenginleşme yasağı) hakimdir. Tazmin ilkesine göre sigorta bir kazanç aracı olamaz. Sigortacı sigorta ettirenin yalnızca uğradığı gerçek ve somut zararı karşılamakla yükümlüdür. Sigortalının zararı ne kadarsa sadece o miktar ödenir, daha fazlası hiç bir şekilde ödenmez. Poliçede yazılı sigorta limiti sigortacının sorumluluğunun en üst sınırını belirlemesi bakımından önem taşımaktadır; yoksa oluşan her hasarda mutlaka o miktarın ödeneceği anlamına gelmeyecektir. HKSGŞ’nin 2.1’inci maddesi uyarınca sigortacı, poliçede belirtilen motorlu araçların maliki, işleteni, kiracısı ve sair zilyedi durumundaki sigortalıya koruma sağlar. Anılan genel şartların 2.2 maddesinin 1’inci fıkrası uyarınca bu genel şartlarda yer alan sürücüden bir aracı kullanan kişi anlaşılır. Aynı maddenin 2’inci fıkrasına göre de; sigortacı sigortalıya, poliçede gösterilen kendisi veya başkası adına tescilli araçları sözleşme veya hukuki statüsü gereği sürücü olarak kullanmasından doğabilecek uyuşmazlıklar için hukuksal koruma sağlar. HKSGŞ’nin teminat kapsamına ilişkin A.4’üncü maddesinin 1’inci bendine göre; yargılama, icra, uyuşmazlığın dava yolu ile çözümünde harcanacak olan tutarı geçmemek üzere tahkim nedeniyle doğabilecek giderler, temyiz, karar düzeltme giderleri ve avukatlık asgari ücret tarifesinden daha az olmamak kaydıyla poliçede belirlenen avukatlık ile danışmanlık asgari ücret tarifesinden daha az olmamak kaydıyla poliçede belirlenen danışmanlık ve hakem ücretleri ile teminatla salıvermede poliçede üst sınırı belirlenen teminat akçesi, aynı maddenin 2’nci bendine göre de; faydasız kalmış olsa bile sigortalı tarafından zararı önlemek, azaltmak veya hafıfletmek amacıyla alınan tedbirlerden doğan giderler, bu genel şartlarla öngörülen hallerden doğmak kaydıyla sigorta kapsamı içindedir. Görüldüğü üzere hukuksal koruma sigortası kapsamında sigortacısının sunduğu teminat “Sigortalının hukuksal çıkarlarının korunması için yapılması gereken giderlerden” oluşmaktadır. Somut uyuşmazlıkta da, zararın ortaya çıkmasına neden olan trafik kazası nedeniyle; Ümraniye 2’nci Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2006/693 (E) maddi ve manevi tazminat davasında … ile … tayin ettikleri Av. … aracılığıyla kendilerini temsil ettirmeleri, Ümraniye 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesinde açılan 2006/732 (E) sayılı dava dosyasında davalı … kendisine Av. … aracılığıyla savunma hakkını kullanması, ilk derece mahkemesince Av. … tarafından … ve … adına düzenlenmiş 28.09.2012 gün ve … numaralı 1.758,20 TL, 31.12.2012 gün ve … numaralı 4.248,00 TL bedelli serbest meslek makbuzlarından anlaşılan 6.006,20 TL yönünden, davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmesi karşısında, davacı … yönünden davanın aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle reddine, davacı … yönünden ise davanın kısmen kabulü ile fazlaya dair istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Zira davacı işleten …’ün, trafik kazasından meydana gelen zarardan dolayı 2918 sayılı KTK’nin 85/1’inci maddesi uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oluduğu davalı … için ödenen ve kabulüne karar verilen avukatlık ücreti, zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmanın sonuçları da gözetildiğinde sigortalının hukuksal çıkarlarının korunması için yapılması gereken ve hukuksal koruma sigortasıyla teminat altına alınan giderlerdendir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacılar vekili ile davalı vekilinin istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmemiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar … ve … vekili ve davalı … vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurularının HMK’nin 353/1-b/1’inci maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek bakiye 18,50 TL karar ve ilam harcının davacı …’den tahsil edilerek Hazineye verilmesine, 3-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı …’den tahsil edilerek Hazineye verilmesine, 4-Harçlar Kanununa göre alınması gereken 410.27 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 103,00 TL karar ve ilam harcı mahsup edilerek, bakiye 307,27 TL karar ve ilam harcının davalı …’den tahsil edilerek Hazineye verilmesine, 5-Tarafların istinaf başvurusu nedeniyle yaptıkları yargılama giderlerinin üzerilerinde bırakılmasına, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekâlet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.01/12/2020